Makale

MİLLÎ MÜCADELE’NİN ÖNCÜ ÂLİMLERİNDEN ABDURRAHMAN KAMİL YETKİN

MİLLÎ MÜCADELE’NİN ÖNCÜ ÂLİMLERİNDEN
ABDURRAHMAN
KAMİL YETKİN
Bünyamin ALBAYRAK
Ahmet ÜNAL

Millî Mücadele’nin başarıyla tamamlanmasında önemli bir role sahip olan ve bu mücadeleye ruh katan öncü bir âlim, verdiği vaazlarla ülkemizin düşman işgalinden kurtulmasına zemin hazırlayan bir vaiz, ölüm kendisine ulaşıncaya kadar görevini layığı ile yapan bir müftü. Din ü devlet, mülk ü millet, rızaenlillah çalışan bir din görevlisi, Abdurrahman Kamil Yetkin.

Anadolumuzun düşman işgalinden kurtarılmasında din görevlilerimiz önemli bir yere sahiptir. Kuvayı Milliye düşmanla göğüs göğse çarpışırken Kuvayı Maneviye yani müftüler, vaizler, imamlar ve müezzinler milletimizin moral ve motivasyonunu yüksek tutarak manevi destek sağlamışlardır. Millî Mücadele’nin başarıyla tamamlanması noktasında destek veren bu âlimlerimizden birisi de Abdurrahman Kamil Efendi’dir.

Abdurrahman Kamil Efendi, 1850 yılında Amasya’da dünyaya gelir. Ataları iki asır önce Kırım’dan gelmiş ve Çorum’a yerleşmişlerdir. Babası devrin önemli âlimlerinden ilmiye mensubu, kadılık görevini sürdüren Mecidizade Ahmet Rıfat Efendi, annesi ise Fatma Hanım’dır.

Abdurrahman Kamil Efendi ilk ve ortaokulu tamamladıktan sonra 1871 yılında Amasya Mehmet Paşa Medresesine kaydolur. 1881 yılında yükseköğrenimini tamamlar ve memuriyetine mezun olduğu Mehmet Paşa Medresesinde öğretici olarak başlar. Böylelikle yıllarca süren eğitim mücadelesi ilk meyvelerini vermeye başlar. Abdurrahman Kamil Efendi, yirmi bir yıl sürecek olan müderrisliğinde yetmişin üzerinde talebeye icazet verir.

Yirmi bir yıllık müderrisliğin sonunda Abdurrahman Kamil Efendi 1902 yılında Amasya Müftüsü Mehmed Efendi’nin ölümü üzerine Amasya müftülüğü görevine getirilir.

Abdurrahman Kamil Efendi, Amasya’ya müftü olduktan sonra da hız kesmeden çalışmalarına devam eder. Bir taraftan müftülük görevini sürdürürken diğer taraftan ülkemizin menfaatine yönelik oluşturulan birçok komisyonda görev alır. Görev aldığı komisyonlardan birisi de Hicaz Demiryolu Yardım Komisyonu’dur. Bu komisyonda o kadar büyük hizmetler yürütmüştür ki devlet hizmetlerinde güzel işler görenlere iftihar ve imtiyaz için verilen dördüncü rütbeden Osmanlı nişanı ile ödüllendirilmiştir.

1 Eylül 1915 tarihine gelindiğinde Abdurrahman Kamil Efendi yaş haddinden emekliye sevk edilir ve kendisinden sonra Millî Mücadele’de önemli bir yere sahip olan Hacı Tevfik Efendi Amasya Müftüsü olur.

Bu yıllarda ülkemiz, I. Dünya Savaşı’na girmiştir. Böyle zorlu bir zamanda bir köşeye çekilip beklemek hiçbir vatan evladının aklından geçmediği gibi Abdurrahman Kamil Efendi’nin de gündeminde yoktur. Artık o bir gönüllü vaizdir. Sultan Beyazıt Camiinde halka vaaz vermektedir.

Hacı Tevfik Efendi, Mustafa Kemal Paşa’nın Millî Mücadele ruhunu tüm Anadolu’ya yaymak için Amasya’ya gelişlerinde heyeti karşılayanlar ve bağrına basanlar arasındadır. Karşılama esnasında kendini takdim eder ve şu cümleler dilinden dökülür: “Paşam! Bütün Amasya emrinizdedir. Gazanız mübarek olsun!”

Mustafa Kemal Paşa’nın Amasya’yı teşriflerinde ön planda olan biri daha vardır. O kişi, Amasya müftülüğü görevinden emekliye ayrılan Abdurrahman Kamil Efendi’dir. Mustafa Kemal Paşa ve heyette yer alanlar Saraydüzü Kışlasında bir araya gelirler. Abdurrahman Kamil Efendi, burada dikkatli bir şekilde Paşa’yı dinler. Ortam, çok heyecanlı ve samimi konuşmalarla bereketlenir. Gece geç saatlere kadar süren bu toplantıda Abdurrahman Kamil Efendi, cuma vaazına hazırlık yapması gerektiğini ifade ederek Paşa’dan izin alır. Mustafa Kemal, uğurlamak üzere ayağa kalkar ve Hoca’nın yanına gelir “Hocam! Yanınıza bir adam katayım mı? Ortalık karanlık.” deyince Kamil Efendi “Gözlerimin ışığı beni götürür.” diye cevap verir. Mustafa Kemal Paşa biraz düşünceli bir şekilde Kamil Efendi’ye tekrar dönerek “Bu işte muvaffak olmak da var olamamak da. İnşallah muvaffak olacağız. Eğer olamazsak bizi asarlar, kelle gider. Ne dersin?” diye sorunca Abdurrahman Kamil Efendi şu cevabı verir: “Sen ki genç yaşta başını vatan ve millet uğruna feda etmişsin, benim bu ihtiyar kelleyi de koy feda olsun.”

Millî Mücadele ruhunun ne olduğunun halka anlatılması icap etmektedir. Bunun için de en güzel yol cuma namazında halka verilecek vaazdır. Bu meseleyi en güzel ve anlaşılır üslupla dile getirecek kişi ise Abdurrahman Kamil Efendi’dir.

Heyette bulunan herkes o gün cuma vaazını dinlemek üzere Sultan Beyazıt Camiine gider. Mustafa Kemal Paşa, Abdurrahman Kamil Efendi’yi görünce “Hazırlandın mı?” diye sorar. Kamil Efendi, “Tamamdır, tamamdır.” diye karşılık verir. Kamil Efendi kürsüye çıkar ve halka hitap eder. Onun cuma günü yaptığı vaazın etkileri çok büyüktür. Millî Mücadele’nin şeklini belirleyen ve Anadolu halkının özünü teşkil eden bu vaazdan sonra Amasya halkı hemen harekete geçer. Mustafa Kemal Paşa’nın istek ve önerisiyle bir gün sonra Amasya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulur. Millî Mücadele fikrinin doğuşuna öncülük eden Abdurrahman Kamil Efendi, Amasya Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin de en aktif üyesi olur. Nitekim bu cemiyetin ilk üyesi müftü ikinci üyesi ise vaizdir.

Abdurrahman Kamil Efendi, maddi yönden bu cemiyeti destelemek adına varını yoğunu ortaya koyar. Hatta cenaze masrafları ve kefen parası olarak biriktirdiği altınlarını tıpkı ilk Diyanet İşleri Başkanı dönemin Ankara Müftüsü Rifat Börekçi Hoca gibi Mustafa Kemal Paşa’ya bizzat takdim eder.

1921 yılında Amasya Müftüsü Hacı Tevfik Efendi’nin vefatı üzerine Abdurrahman Kamil Efendi tekrar müftülüğe getirilir. Mustafa Kemal Paşa Abdurrahman Kamil Efendi’yi asla unutmaz. Millî Mücadele’nin sonucunda düşman yurttan atılmıştır. Amasya’ya ilk defa ziyaret gerçekleştirilir. Mustafa Kemal Paşa ve eşi Latife Hanım onuruna Amasya Belediyesinde yemek verilir. Paşa’nın emriyle bu yemeğe Abdurrahman Kamil Efendi de davet edilir. Paşa orada bulunan heyete şöyle seslenir: “Muhterem Efendiler! Bundan beş sene evvel buraya geldiğim zaman bu şehir halkı da bütün millet gibi vaziyet-i hakikiyeyi anlamışlardı. Ben burada birçok zevatla beraber Kamil Efendi Hazretleriyle de görüştüm. Bir camii şerifte hakikati halka izah ettiler. İşte onun bu vaaz ve nasihatinden sonra herkes çalışmaya başladı. Bu münasebetle Müftü Kamil Efendi hazretlerini takdirle yâd ediyorum.”

Abdurrahman Kamil Efendi “Ya istiklal ya ölüm!” parolası etrafında birleşen öncü âlimlerimizden sadece birisidir. O, henüz ortada bir cemiyet veya kuruluş yokken Müdafaa-i Hukuk Cemiyetini kurmuş, para yokken varını yoğunu hatta günümüz tabiriyle kefen parasını dahi bu cemiyetin faaliyetlerine harcamaktan çekinmemiştir. Verdiği vaazlarla halkımızın Millî Mücadele’ye olan iştiyakını artırmıştır.

Soyadı kanunu ile Yetkin soyadını alan Abdurrahman Kamil Yetkin Amasya’da müftülük görevini sürdürürken 31 Aralık 1941 tarihinde doksan bir yaşında vefat etti ve Amasya Tekirdede Kabristanına defnedildi.

Bu vesileyle başta Abdurrahman Kamil Efendi olmak üzere Millî Mücadele ruhunu yaşayan ve yaşatan tüm âlimlerimize, ülkemizin işgalinden kurtulmasına vesile olan aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize Yüce Rabbimizden rahmet diliyoruz.