Makale

Eninİ Boyuna Uydurmak

Eninİ Boyuna Uydurmak

Mehmet Han

Bir beyin genç oğlu, lalası ile beraber sohbet meclisine gitmiş. Selam sabahtan sonra genç adam, sözden geri kalmayayım hevesiyle başlamış konuşmaya. Söz babasının çiftliğine gelince biri sormuş: “Sizin çiftliğin boyun ne kadardır?”

“Vallahi, ne yalan söyleyeyim şöyle otuz kilometre kadar vardır.”

Gencin bu cevabı ile yüzünü al basan lala, eteğinden çekiştirmiş amma berikinin bundan anlayacağı yokmuş. Meclisten bir soru daha gelmiş “Eni ne kadardır çiftliğin?”

Delikanlı eteğini lalasının elinden kurtarmış, “O da bir kilometre kadar var.” demiş. Dinleyenler, “O ne biçim çiftlik öyle, dar uzun şerit gibi!” diye şaşkınlıklarını ifade edince delikanlı kendini savunmuş:

“Hakkınız var, hakkınız! Ben onun enini boyuna uyduracaktım ama şu lala bırakmadı ki.”

Bir Ayet

De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey inanan kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar iyilik bulacaklardır. Allah’ın arzı geniştir. Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.” (Zümer, 39/ 10)

Bir Hadis

“Sizden biri yemek yediği zaman, ‘Allah’ım, bu yemeği bizim için bereketli eyle ve bize bundan daha hayırlısını ikram eyle.’ desin.”
(Ebû Dâvûd, Eşribe, 21)

Bir inci

“İki insan aynı yoldan geçer, fakat biri tecrübe ve tesirlerle dolu olarak, diğeri de sanki gözleri kapalı gibiymiş döner. Bu durum, geçtikleri şehir ve manzaralara bağlı değil, onlara bağlıdır. (Kur’an okumada da hâl böyledir) Herkes Kur’an’da kendisinin değeri kadarını bulacaktır.”
Aliya İzzetbegoviç

Esmâ-i Hüsnâ

El-Kâfî: Kullarına yardım eden, vekil olan, yol gösteren, yaptıklarını bilen, gören, haberdar olan ve hesaba çeken...