Makale

Uzmanına Sorduk

Uzmanına Sorduk

Lokman Arslan
Dijital Yayınlar Daire Başkanı

Her haber ve bilgi doğru olmayabilir: Sosyal medyada her gün binlerce haber ve bilgi ile karşılaşıyoruz. İnsanlar genellikle bu bilgilerin doğru olduğunu varsayarak inanmaya eğilimlidir. Ancak bu konuda dikkatli olmak, sosyal medyada karşılaştığımız bilginin kaynağını kontrol etmek ve doğru kaynaklardan gelip gelmediğini araştırmak gerekir.
Paylaşımda bulunurken dikkatli olmak: Doğruluğundan emin olmadığımız zan, şüphe ve tahmine dayalı bilgi ve haberleri paylaşmaktan imtina etmek gerekir. Yapılan bir araştırmaya göre twiterde paylaşılan her üç haberden ikisi yalan haber iken yalan haberler doğrulara göre altı kat daha hızlı yayılmaktadır. (https://www.ntv.com.tr/teknoloji/sosyal-medyada-yalan-haber-daha-cok-tutuluyor,zkZwbFK3FE69_rcycAjdEg erişim tarihi 22.09.2018.)
Alay ve hakaret içeren üsluptan sakınmak: İnsanlar sosyal medyayı birbirlerine laf yetiştirme, alay ve hakaret etme yeri olarak kullanabilmektedirler. Özellikle trol tabir edilen kişiler bu mecralarda kendileri gibi düşünmeyen kimselere yönelik hakaret, alay ve kişileri rencide eden bir dil kullanabilmekteler. İnsanları ayrıştıran ve kutuplara ayıran bu üslup ve yaklaşım maalesef oldukça yaygın. Başka insanları rencide edecek, alay ve hakaret içeren üslup gerçek hayatta olduğu gibi sanal ortamlarda da doğru değildir. Bu tür tartışmalardan kaçınmak en doğrusudur.
İletişimde sınırlara dikkat etmek: İletişimde gerçek hayatta geçerli olan sınır ve ölçüler sosyal medyada kurulan iletişim için de geçerlidir. Karşı cinsle iletişimde de buna dikkat edilmesi gerekir. Ortamın sanal olması dinimizin bu konuda ortaya koyduğu ölçüleri geçersiz kılmaz.
Çocukların fotoğraflarını paylaşmak: Esasında insanların kendi fotoğraflarını paylaşmaları da hem mahremiyet hem de güvenlik açısından uygun değildir. Ancak özellikle çocukların fotoğraflarını onlardan izinsiz paylaşmak da bir hak ihlalidir. Diğer taraftan bu fotoğrafların kötü niyetli kişilerin eline geçmesi hâlinde istismar edilmesi söz konusu olabilir.
Arkadaş seçimine dikkat etmek: Sosyal medyada arkadaş seçimine, gerçek hayatta olduğu gibi dikkat etmek gerekir. Takip edeceğimiz kişileri seçerken bize katkısı olacak hesapları takibe almak faydamıza olacaktır.
Sahte profil kullanmamak: Sosyal medyada gerçek kimliğini saklayarak kendini olduğundan farklı özelliklerle tanıtmak da iki yüzlülük olarak değerlendirilebilir. İnsanlar sahte hesapların arkasına saklanarak pek çok olumsuz paylaşımda bulunabildiği gibi sahte bir kimlikle kendini olduğundan çok farklı bir şekilde tanıtabilmektedir. İki kişilik arasında oluşan derin uçurum psikolojik sorunlara sebep olabilir.
Gözü ve dili haramdan korumak: Sosyal medyada gayri İslami ve gayriahlaki olan paylaşımlardan gözümüzü, kalbimizi ve dilimizi korumaya çalışmak bu mecraları doğru kullanmanın bir diğer ölçüsüdür. Yüce Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de Müslüman kadın ve erkeklerin gözlerini harama bakmaktan sakındırmalarını emretmektedir.
En büyük takipçimiz: En büyük takipçimizin Cenab-ı Allah olduğunun şuuru içinde takipçi sayımızı artırmaya çalışmak yerine Rabbimizin rızası ve hoşnutluğunu kazanmak doğru ve gerçekçi bir yaklaşım olacaktır. (Bkz. Ekmel Geçer, Medya ve İletişim Psikolojisi, DİB yay., Ankara, 2020)