Makale

Mirapla Kucaklaşan Çocuklar

Renkli Dünyanın Sesi
Derya Yöney

Mirapla Kucaklaşan Çocuklar
Cami ve mescitlerin içinde bulunurum. Girintili çıkıntılı bir yapıdayım. İmamın namaz kılarken cemaatin önünde durduğu, kıble yönüne bakan duvarın ortasında dururum. Evet, doğru tahmin ettiniz, ben caminin mihrabıyım!
Camiye giren insanların, en çok da çocukların hemen dikkatini çekerim. Böylece, onların yüzündeki o tebessümü ve heyecanı da ilk ben görürüm. Camiye girer girmez hemen hepsi benim olduğum yere doğru koşarlar. İçlerinde daha önceden tanıştığımız çocuklar da vardır ama bazısıyla ilk defa göz göze geliriz. İşte, Ayşe o çocuklardan biri! Camiye ilk defa gelmiş. Daha önce, caminin yanından geçerken minareyi ve şadırvanı görmüş ama beni ilk defa görüyormuş, üzerimdeki desenler ve renkler çok güzelmiş! Beni çok beğenmiş…
Ah Ayşe, bunları duyduğum için nasıl mutlu oldum bilemezsin…
Çocuklar camide Kur’an öğrenmeye çalışırken onları seyretmek ve dinlemek de benim için ayrı bir zevktir. Ama yine de, en çok namaz vakti geldiğinde önümde namaz kılabilmek için yarışa girmelerini severim. Nasıl mı?
Ezan okunup da namaz vakti geldiğinde çocukların pek çoğu koşarak yeniden yanıma gelirler ve tam da benim bulunduğum yerde namaz kılmak isterler. Oysaki bu, cami cemaatine namaz kıldıracak olan imamın görevidir. Eh, durum böyle olunca çocuklar da “Mihrapta duramadık bari mihraba yakın duralım.” diye düşünerek, imamın arkasındaki saflara dizilirler. Ama merak etmeyin, namaz bitiminde ben onlara kollarımı açarım, onlar da benim kucağıma koşarlar.
Hem kıbleyle, hem de çocuklarla kucaklaşmak, çocuklara da bana da ne iyi gelir, bir bilseniz! Camiler, insanları kucaklayan ve kendisine gelenleri asla dışarıda bırakmayan bir yuva; çocuklar da bu yuvanın sevinci, neşesidir.

Camide ne güzeldir çocuklar
Bırakın neşeyle koşuşsunlar
Herkesle birlikte duada el açsınlar
Camiyi ve cemaati seyrederek
Yeniden gelmek için hayaller kursunlar