Makale

kahve molası

kahve molası

Esma Türkseven

MERAK EDİYORUM

Bazı Böcekler Neden Işıkların Etrafında Döner

Sokak lambalarının etrafında durmaksızın dönüp duran böceklere hepimiz tanık olmuşuzdur. Fotoreseptör hücreler sayesinde kızılötesinden morötesine farklı dalga boylarındaki ışığı algılayabilen böcekler, ışığı, yiyecek bulma, yön belirleme, tehlikelerden korunma gibi amaçlarla kullanıyor. Yapay ışık kaynaklarının, özellikle geceleri yönlerini morötesi dalga boyundaki ışığa göre belirleyen bazı böcek türlerinin morötesi ışığı algılama ve karanlıkta yön bulma yeteneklerini olumsuz etkilediği düşünülüyor. Böceklerin güneş ve ay ışığı gibi doğal ışık kaynaklarını kullanarak yön belirlediğini öngören kurama göre, yapay ışık kaynakları söz konusu olduğunda böcekler hareketleri sırasında ışık kaynağı ile arasındaki uzaklık ve ışığın gelme açısı belirgin olarak değiştiği için yön yeteneklerini kaybediyor. Ayrıca canlıların ışığa göre hareketi olarak tanımlanan fototaksi de bu sorunun cevabı olabilir. Pozitif fototaksiye sahip canlılar ışığa maruz kaldıklarında ışık kaynağına doğru hareket eder, negatif fototaksiye sahip olanlar ise ışık kaynağından uzaklaşır.

NELER OLUYOR HAYATTA

Fotosentez Yapabilen Yapay Yapraklar
Chicago Illinois Üniversitesi’nden iki araştırmacı, artan karbondioksit miktarını azaltmak için karbondioksitin karbonmonoksite çevrildiği yeni bir yöntem geliştirdi. Laboratuvar ortamında geliştirilen yapay yaprakların doğal ortamda da fotosentez yapabilmesi sağlandı. Doğadaki bitkiler güneş ışığını kullanarak karbondioksit (CO2) ve suyu (H2O) oksijen (O2) ve besine çevirir. Son teknolojiyle geliştirilen yapay yapraklar laboratuvar ortamında tanklarda bulunan saf ve basınçlı karbondioksiti kullanarak fotosentez yapabiliyor. Bunun sonucunda karbondioksit, karbonmonoksit ve oksijene çevriliyor. Doğal yapraklardan on kat daha verimli fotosentez yapabilen yapay yapraklar çevreye zararlı karbondioksiti karbonmonoksite çevirerek atmosferdeki karbondioksit miktarını azaltabiliyor. Aynı zamanda açığa çıkan karbonmonoksit tek başına ya da hidrojen gibi farklı gazlarla birlikte yakıt olarak kullanılabiliyor.

Bozuk Paraların Tasarımcısı Newton
17. yy’ın sonlarında İngiltere’de para basma işlemi, değerli madenden dökülmüş bir levhadan belirli ağırlıkta parçalar koparmaktan ibaret olduğundan bütün madenî paralar birbirinden farklıydı. Bu durumdan faydalanmaya çalışan kalpazanlar, gümüş paraların kenarlarını tıraşlayıp dikkat çekmeden hem paranın değerini azaltıyor hem de toplamda önemli miktarda değerli maden elde ediyordu. Bunu önlemek için 1696 yılında Newton, darphanenin başına geçirildi. Piyasadaki tüm madenî paralar toplatıldı ve Newton’un tasarladığı gibi, kenarlarında harfler ya da oyuntular olan daireler şeklinde yeniden basıldı. Artık, bu yusyuvarlak ve kenarları tırtıklı madenî paralardan küçücük bir parçayı bile sıyırıp almak mümkün olmayacak ve sorunlu paralar geçersiz sayılacaktı. Onun bu tasarımı, dönemin kalpazanlarının da sonu oldu.
Isaac Newton, İngiltere Kraliyet Darphanesi’nde yaklaşık 30 yıl yöneticilik yaptı.

TAKVİM YAPRAĞI
İmam Birgivi vefat etti. (3 Eylül 1573)
Kanuni Sultan Süleyman vefat etti. (7 Eylül 1566)
Türkiye’de telgraf haberleşmesi başladı. (10 Eylül 1855)
Barometre icat edildi. (13 Eylül 1647)
Radar icat edildi. (15 Eylül 1940)

Ağırlık Rekoru Deride
Vücut ağırlığımızın yaklaşık %15’ini oluşturan derimiz, en ağır organımızdır (yağ dokusu hariç). Yenidoğanda 0.25 m² erişkinde ise 1.7m²’lik bir alana sahiptir. Derimizden sonra en ağır organlar sırasıyla karaciğer, beyin, akciğerler ve kalptir.
Dondurma Baş Ağrısı
Bilimsel ismi sphenopalatine ganglioneuralgia olan “dondurma baş ağrısı” ve “beynin donması” olarak bilinen durum, soğuk yiyecek ve içecekleri hızlı tükettiğimizde ortaya çıkar. Çok hızlı başlayan ve çabuk geçen bir baş ağrısı türüdür.

Androgoji
Yetişkinler, çok farklı amaçlar için öğrenmeye çaba gösterebilirler. Bu amaç; iş hayatında kullandıkları bilgi, beceri ve yetenek düzeylerini yükseltmek, çevrelerindeki insanlarla ilişkilerini geliştirmek veya sadece kişisel merak olabilir.
Altyapısı ciddi ve uzun bilimsel çalışmalara dayanan, zaman içinde pek çok bilim adamı, iletişimci, sosyolog ve psikoloğun katkılarıyla ana hatları oluşturulmuş bir bilim olan androgoji, diğer anlamıyla yetişkin eğitimidir. Androgoji (veya adragoloji), Yunanca; andr (yetişkin) ve agogos (rehberlik) köklerinden türetilmiştir; “yetişkinlerin öğrenmesine yol göstermenin bilim ve sanatı” anlamına gelir. Yetişkin eğitimciliğinin “babası” kabul edilen Malcolm Knowles, androgoji kelimesinin de mucididir. Knowles, yetişkinlerin, bir şeyi neden öğrendiklerini bilmek, öğrendikleri yeni bilgi ve becerileri hemen kullanmak istediklerini ve sahip oldukları birikimlerini öğrendiklerine belli düzeylerde yansıttıklarını, bu sebeple eğitimlerinde mekanik ezber içeren konu başlıklarından uzak durulması gerektiğini savunur.