Makale

ÇİN SEDDİ

ÇİN SEDDİ

Hilal Koç Hancı

Bir duvar düşünün, bir ülkenin kuzeyini neredeyse tamamen çevreleyen, inşasının yüzyıllar sürdüğü, yapımında milyonlarca insanın çalıştığı bir savunma hattı. Bir set ki yüksekliği 4-6 metre, genişliği 6-7 metre, uzunluğu binlerce kilometre… Bahsettiğimiz yapı, 2007 yılındaki oylama sonucunda Dünya’nın 7 Yeni Harikası’ndan biri seçilen Çin Seddi.

Dağlık ve ulaşımı oldukça zor olan bir arazide inşa edilen, yapımıyla alakalı efsanelerin kulaktan kulağa yayıldığı Çin Seddi ile ilgili bilgilerimiz aslında oldukça sınırlı. Bir savunma hattı olarak inşa edildiği düşünülen duvar, Pekin’in kuzeyinden geçiyor ve Çin’in kuzeybatısı boyunca uzanıyor. Bugün sadece 2500 kilometresi ayakta olan duvarın uzunluğu, kısa bir zamana kadar 8851 kilometre olarak bilinse de bu seddin toplam uzunluğunun 21.000 kilometreden fazla olabileceği 2010 yılında yapılan araştırmalarda iddia edildi.

Genelde Çin Seddi’nin, Ch’in Shih Huang döneminde M.Ö. 215 yılında yapıldığı kabul edilse de aslında yapılışı daha eskiye dayanır. Savaşan Beylikler Döneminde, M.Ö. 7. yüzyılda birbiriyle sıkı mücadeleye tutuşmuş beylikler vardır. Bu beylikler arasında dağ ve ırmak gibi doğal sınırların bulunmadığı noktalara yüksek duvarlar yapılarak sınırlar belirlenir. Bu şekilde oluşturulan ilk duvarın, M.Ö. 657 yılında Ch’u derebeyliği tarafından yaptırıldığı tespit edilmiştir. Daha sonraları, M.Ö. 6. ve 5. yüzyıllarda, başta Ch’i derebeyliği olmak üzere diğer derebeylikler de sınırlarını belirleyen duvarlar yaptırmışlardır. M.Ö. 221 tarihinde Ch’in derebeyliği, diğer 6 derebeyliği yenerek ülkede siyasi birliği sağlamış ve Ch’in Hanedanlığı’nı kurmuştur.

Çin’de siyasi birliğin sağlanmasından sonra, ülkenin sınırları hızla genişlemiştir. Doğuda ve güneyde deniz, batıda yüksek platolar sınır olmuştur. Kuzeyde ise Sarı Irmak (Huang Ho) ve Karanlık Dağlar’dan (Yin Shan) sonra hiç bir doğal sınır yoktur. Qin Shi Huang M.Ö. 221 yılında daha önceki krallıkların yaptırdığı duvarları birleştirerek uzatma kararı alır ve böylece tek bir devlet olarak ülkenin sınırları belirlenmiş olur.

Duvar bu hâliyle kalmaz, M.Ö. 3. yy.’dan M.S. 17. yy.’a kadar eklemeler yapılır, zaman zaman onarılır. Seddi onaran ve savunma amaçlı kullanan son hanedan Ming Hanedanı (1368-1644) olur. Çin Seddi’nin bugün bildiğimiz hâli de bu dönemde inşa edilmiştir.

Çin hakkında fazla malumatı olmayan birinin dahi varlığından haberdar olduğu, bu yönüyle Çin uygarlığının simgesi hâline gelen Çin Seddi, insan eliyle yapılmış dünyanın en büyük müdafaa hattı olarak kabul edilir. Yaygın olarak savunma duvarı olduğu düşünülmekle birlikte bu duvarın inşasıyla ilgili farklı görüşler de dile getirilir. Ch’in Hanedanlığı kurulunca siyasi birliğin sağlandığını hem ülke içi hem de ülke dışına göstermek; ülkenin sınırlarını başta Hiung-nu olmak üzere kuzeyden Çin’e karşı "Moğol" ve "Türk" boylarının saldırısına karşı savunmak; uzun savaşlar sonunda yıkılan beyliklerin esir düşen yöneticilerini sürgün ve ağır işe sürerek cezalandırmak; ülkeden kaçışları önlemek, duvarın yapılış sebepleri arasında öne çıkan hususlar olarak kaynaklarda yerini alır. 200 metrede bir gözetleme kulesi veya kale ve 9 kilometrede bir fener kulesi bulunması savunma amaçlı yapılmış olması ihtimalini güçlendirmektedir. Ayrıca 14 asırlık tarih boyunca Çinlileri, Türk- Uygur, Siyanpi, Avar, Kitan, Moğol, Tatar taarruzlarına karşı Çin Seddinin koruduğunu tarihçiler dile getirmektedirler. Genel kanı, duvarın savunma sağladığı olsa da Prof. Dr. Bülent Okay yazdığı makalede, seddin yapılışında siyasi nedenin, askeri nedenden daha ön planda olduğu söyler. Ona göre verimli topraklara sahip tarım toplumu olan Çinliler, göçebe uluslarla sınırlarını belirlemek istemişlerdir.

Yapılış amacı ne olursa olsun bugün bile yapımıyla insanları kendine hayran bırakan Çin seddi ile ilgili oldukça ilginç bilgiler de bulunuyor. Zorunlu Bedenen Çalışma Yükümlülüğü gereği Çin Seddi yapımında 1 milyondan fazla işçinin çalıştığı kaynaklarda yer alıyor. Bu sadece işçilerin tahmini sayısı. Pek çok suçlunun ve savaşlarda esir alınan askerlerin de seddin yapımında görevlendirildiği düşünüldüğünde bu sayı birkaç milyona ulaşıyor. Bu da inşasında en fazla insanın çalıştığı yapı unvanını beraberinde getiriyor.

Çin Seddi ile alakalı efsaneler de oldukça yaygın. Örneğin Çin Seddi’nin “Uzaydan görünen tek insan yapımı” olduğunu hepimiz duymuşuzdur. Ancak bu sadece abartılı inanışlardan biri. Araştırmalardan sonra yeryüzüne dönen astronotlar, uzaydan Çin Seddinin görünmediğini söylerler. Bu devasa yapıyla ilgili bir inanışa göre de inşaatta çalışırken ölen işçilerin cenazeleri duvarın temeline gömülür hatta kemikleri de sağlamlık versin diye duvarın harcına katılır. Ancak bu bilgi de yapılan araştırmalarla çürütülmüşe benziyor çünkü duvardan alınan örneklerde insan kalıntısına rastlanmadığı söylenir.

Dünya’nın 7 Yeni Harikası’ndan biri sayılması, Çin Seddi’ni turizm açısından cazibe merkezi hâline getirir. Günümüzde duvarın tamamı ziyarete açık değil. Simatai, MuTianyu ve Badaling ziyaret izni verilen üç bölüm ve bunlardan en çok ziyaretçi çekeni Badaling bölümü. Birçok spor aktivitesine de ev sahipliği yapan Çin Seddi, UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’nde de yerini alır.