Makale

HADİSLER EKSENİNDE ÇEVRE AHLAKI

HADİSLER EKSENİNDE ÇEVRE AHLAKI

F. Hilâl FERŞATOĞLU
İstanbul Kadıköy Vaizi

Prof. Dr. Huriye Martı’nın kaleme aldığı “Hadisler Ekseninde Çevre Ahlakı” adlı eser, hadis rivayetleri ekseninde bir çevre ahlakı inşa etme gayesi gütmektedir. Eser; modern dünyanın bunalımının bir parçası olan “çevre krizi” konusunda ufuk açıcı ve yönlendirici tavsiyelede bulunarak ortaya koyduğu tespitler ile alanındaki önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Aynı zamanda zengin bir akademik literatür kullanılarak hazırlanmış olan eser, okuyucusunun bilgi dağarcığına ve anlam dünyasına ciddi bir katkı sunmaktadır.
Sanayileşme, hızlı kentleşme, düzensiz göç gibi unsurlar modern hayatta çevreyi kirletmiştir. Dolayısıyla bir çevre ahlakı gerekmektedir. Ancak nasıl bir çevre ahlakına ihtiyacımız vardır? Çevre ahlakının metafizik bir boyutu olmalı mıdır? Eğer böyle bir boyut aranırsa buna genelde dinin, özelde ise İslamiyet’in katkısı ne olabilir? Tabiata dair Kur’an ayetlerini, temizliği, çevreyi korumayı, ağaç dikmeyi öneren yahut da israfı ve hırsı önleyen hadisleri derlemek çözümde ne denli etkili olabilir? Yarattığı çevreyle insana öğüt veren, nimet bahşeden, ibret sunan ve sınav alanı açan bir yaratıcı inancına odaklanmayan bilgi üretimleri ekolojik krizi çözmede yeterli olabilir mi? Bu tür sorular çoğaltılabilir olsa da vermek istediğimiz cevap tek cümlede özetlenebilir: Bizim, Kur’an ve sünnet gibi temel dinî argümanlardan beslenen ve son çeyrek asrın ekolojik buhranlarını irdeleyip bu buhranlara çözüm olarak üretilen etik kuramları tahlil eden yeni bir çevre ahlakına ihtiyacımız vardır.
Eser; giriş, üç bölüm ve sonuç kısmından oluşmaktadır. Birinci bölümde; “Çevre İnsan ve Ekonomik Bunalım” başlığı altında insanın çevre algısının tarihi gelişimi ve dinin bu gelişime etkisi izlenmiş, ekolojik bunalımda fıtratın payı sorgulanmış, bunalıma yönelik çeşitli dinî çözüm önerileri belirtilmiştir.
İkinci bölümde; “Çevre Ahlakının Felsefî ve Dinî Temelleri” başlığı altında çevre ahlakının felsefî temelleri ele alınmış, insan merkezli ve çevre merkezli etik kuramları incelenmiş, bu kuramların dile getirdiği gerçekler İslam ahlakına dair ilgili verilerle karşılaştırılmıştır. Üçüncü bölümde ise “Çevre Ahlakının Pratiğe Dönük Yüzü” başlığı altında insandan çevreye uzanan halkanın nasıl bir ilişkiler yumağı ile tamamlandığı tam olarak ortaya konulup verilen örnekler ışığında pratiğe dönük çözümler önerilerek sorun ve çözüm elle tutulur bir hâle getirilir.
Sonuç kısmında ise çalışmanın genel bir özeti ve değerlendirmesi yapılarak konunun son tahlilde bütüncül bir şekilde kavranılması hedeflenmiştir. Eser, kapsam ve içeriğiyle çevre bilincini din üzerinde temellendirmiş, çevre sorunlarına çözüm sunarken dinî kaynaklardan faydalanmıştır. Yazar, İslam üzerine bina edilmiş bir çevre ahlakı oluşturmayı amaçlamış ve yazmış olduğu eserle okuru da buna davet etmiştir.