Makale

Candida Enfeksiyonu

CANDİDA ENFEKSİYONU

Prof. Dr. Muhammet Gaffaroğlu
Ahi Evran Üniversitesi/Moleküler Biyoloji ve Genetik

Candida Enfeksiyonu Nedir?
Candida, bütün sağlıklı insanların bağırsak ve deri florasında, göz, kulak, mesane, mide, ciğer gibi bölgelerinde doğal olarak bulunan, diğer milyarlarca organizma gibi vücuda fayda sağlayan bir çeşit maya mantarıdır. Belirli miktarda bulunduğunda zararsız olmakla birlikte asla aşırı çoğalmaması gerekmektedir.
Fırsatçı bir patojendir; bağışıklık sistemi güçsüz düştüğünde, vücudun doğal pH dengesi bozulduğunda enfeksiyonlara sebep olabilir. Sindirim kanalında aşırı çoğalarak bağırsak iç duvarında doku hasarına neden olur. Bariyer görevi gören bağırsağın yapısı bozulunca tam olarak sindirilemeyen gıdalar bu duvarı aşar, toksinler kana karışarak yiyecek alerjisi ve duyarlılıklarına yol açar.
Tedaviye direnen birçok ağır hastalığın temelinde Candida yer almaktadır. Hasar görmüş deri veya mukoza alanları, nemli ve ılık vücut yüzeyleri, karbonhidrat açısından zengin ortam bu mantar için ideal kuluçka alanıdır.
Sebepleri Nelerdir?
Antibiyotiklerin Aşırı Kullanımı: Kullandığımız antibiyotikler, kötü bakterilerin yanı sıra iyi bakterileri de yok etmekte, bu durum Candida’nın çoğalmasına zemin hazırlamaktadır. Bunun yanında antibiyotik kullanmıyor olsanız bile, aşırı antibiyotik verilmiş hayvanların et, süt ve yumurtalarını tüketerek aynı tehlikeyle karşı karşıya kalabilirsiniz.
Doğum Kontrol Hapları: Sağlıklı bir vücut, ihtiyaç duyduğu hormonlarını kendi üretir. Sentetik hormonlar vücutla uyumlu ve dengeli olmadığından östrojen, progesteron ya da doğum kontrol hapları dolaylı yoldan da olsa Candida oluşumunu hızlandırır.
Kanser Tedavisi: Kemoterapi ve radyoterapi alan hastalarda bağışıklık sistemi bozulduğundan Candida enfeksiyonu görülebilir.
Diyabet: Diyabet hastalarında, ağızdaki ve mukozalardaki şeker oranı fazla olduğundan Candida riski yüksektir.
Bunların dışında şekerli, beyaz unlu ve hormonlu besinler; patates ve nişastalı ürünler; hazır çorba ve soslar; klorlu su; alkollü içecekler; antiasit, mide ülseri ve reflü ilaçları; çikolatalı/meyveli sütler; bağırsak enfeksiyonları; kortizonlu ilaçlar; ağır metal içeren diş tedavileri; astım hastalarının kullandığı steroidler faydalı bakterilerin azalmasına, bağışıklığın zayıflamasına ve bağırsaklarda Candida nüfusunun patlamasına yol açmaktadır.
Belirtileri
Karında şişkinlik, gaz, kabızlık veya ishal
Egzama, sedef, kurdeşen, cilt döküntüleri
Kolayca sinirlenme, panik atak, endişe hâli, depresyon, huzursuzluk, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, ağlama krizi, kronik yorgunluk
Mevsimsel alerjik yakınmalar, burun ve kulaklarda kaşıntı
Şeker ve basit karbonhidrat içeren gıdalara karşı aşırı istek
Ağız kokusu, ağızda aft, beyaz pamukçuk
Eklem ağrıları
Kronik sinüzit
Kadınlarda idrarda kötü koku, düzensiz ve ağrılı regl
Ayakta ve vücutta geçmeyen koku, geçmeyen egzamalar, tırnaklarda mantar enfeksiyonu
Bu belirtilerden üçüne veya daha fazlasına sahipseniz Candida çoğalmasından muzdarip olma ihtimaliniz yüksektir.
Teşhis ve Tedavi
Candida’yı teşhis etmek genellikle zordur. Vücut ona karşı antikor üretmeye başladığında saldırıyı geçiştirmek için form değiştirir. Enfeksiyon kanda yapılan testlerle tanımlanabilir.
Birçok hastalığa neden olan bu fırsatçı mantar türünden doğru beslenerek ve bağışıklık sistemini güçlü tutarak korunmak mümkündür.
Candida, haftada bir kez uygulanan birkaç seanslık biorezonans terapisi ile tedavi edilebilir. Sağlıklı bakterilerin yenilenebilecek, gelişebilecek bir ortama kavuşmaları sağlanır. Normal bağırsak florası korunmuş olur.
Tedavi süresince şeker, glüten ve lektinden (bir çeşit protein) uzak durulması gereklidir. Glütenli ve lektinli tahıllar (arpa, pirinç, buğday, bulgur, makarna ve işlenmiş ürünler) yüksek glisemik indekslerinden (karbonhidratların kan şekerini yükseltme hızı) dolayı; şekerlemeler, laktoz, fruktoz, glikoz, tatlandırıcılar ve yüksek şekerli meyveler de bu mantarı beslediği için uzak durulması gerekenler listesindedir.
Doktor kontrolünde kullanacağınız bazı destekler Candida’yla savaşta faydalı olabilir. Örneğin, hindistancevizi yağında bulunan kaprilik asit, laurik asit ve kapric asit; bakteri ve mantarları yok etme noktasında son derece etkilidir. Sarımsak ve elma sirkesi Candida’nın çoğalmasını engeller. Devedikeni, karaciğerin toksinlerden temizlenmesine yardımcı olabilir. Sarımsak, birçok faydasının yanı sıra bağırsak parazitlerini öldürme açısından hem etkili hem de en ucuz ilaçtır. Yemeklerde işlenmemiş doğal deniz tuzları veya Himalaya tuzu kullanılabilir. Taze yumurta, balık, soya ürünleri, yeşil sebzeler, ev yapımı yoğurt ve kefir, şekersiz kabuklu yemişler, doğal maden suları, keten tohumu yağı, bitki çayları da tedavi sürecinde tüketilmesi önerilen gıdalar arasındadır.