Makale

Türkiye Sakatları Konfederasyonu Başkanı A. Faruk Öztimur: “Biz de varız diyebilme cesaretini göstermek gerekir, “

SÖYLEŞİ

Türkiye Sakatları Konfederasyonu Başkanı A. Faruk Öztimur:

“Biz de varız diyebilme cesaretini göstermek gerekir, “

Söyleşi: Hamit Kurt

Sayın Başkan; Engellilerin, başkalarının desteğine ihtiyaç duymaksızın hayatını idame ettirebilmesinde, başta konutlar olmak üzere diğer tüm mekânlarda, bunlara ulaşım sürecinde karşılaştıkları sorunlar nelerdir?
Engellilerin sorunlarının en başında gelenlerinden biri mimarî yapılanmalardır. Avrupa’da ve Türkiye’de buna erişebilirlilik (erişebilmek) denilmektedir. Yollar ve kaldırımlar, engellilerin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak bir yapıya sahip. Bu da bizlerin hayatını zorlaştırıyor. Dolayısıyla, çevredeki yapılarda, kaldırımlarda, yollardaki mimarî özürleri ortadan kaldırmak gerekir. Devlet dairelerinde işi olan bir engelli, bırakın işini hâlet- mesini, oradaki mimarî engelleri aşması mümkün değildir. Konuşma engelli bir vatandaşımızın adliyelik bir işinde, şu an hiçbir adliyemizde bunların savunmalarını sağlıklı bir şekilde hakime aktarabilecek, bu konuda yetiştirilmiş personel bulunmamaktadır. Aynı zamanda hamile bayanlar, yaşlılarımız, sağlık sorunları olan hastalarımız ki bunlarda geçici özürlülerimizdendir. Bunların dahi günlük hayatta karşılaştıkları sayısız sorunları mevcut. Toplu konutlar ve kamu binaları yapılırken, bunların ruhsatı verilmeden önce, bu tür mimarî özelliklerine dikkat etmelerinde yerel yönetimlere önemli görevler düşmektedir. Bugün ülkemizdeki hangi yapıya bakarsanız bakın, devlet kurumların- dan, sinemalara, tiyatrolardan, camilerimize kadar her yerde mimari özre rastlamanız mümkündür.
Camilerimizin, mimarî özründen bahsettiniz, bu konuyu biraz açar mısınız?
Yıllarca ihmal edilen önemli konulardan birisi de, camilerimizdeki mimarî özürdür. Bunun yanı sıra, engelli birisi, Kur’an kursuna gitmek istese, şu an mevcut Kur’an kurslarımızın hiçbirinde engellilerimizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek mimarî düzenlemeler yoktur. Örneğin, camilerde, diğer vatandaşlarımızın ibadetlerini yapabileceği şekilde düzenlemeler mevcutken, engellilerin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzaktır. Engelli, sandalyeye bağımlı ise, camilerimizin merdivenlerinden nasıl çıkıp da camiye gidebilsin? Bu tür mekânların engelli vatandaşlarımızın da ibadetlerini sıhhatli şekilde yapabilmelerine imkân sağlayacak mimarî estetiğe sahip, onların ihtiyaçlarına cevap verebilecek standartlarda yapılmasına önem verilmelidir. Dünya artık ayakla, elle değil, beyin gücü ile, teknoloji ile yönetiliyor.
Değişik hareket kabiliyetlerindeki engellerden dolayı ortaya çıkan kısıtlı ve müşkül ulaşa- bilirlik sorunlarına karşı, başta yerel yönetimler olmak üzere, merkezî yönetimler ve iç tasarımcılardan, şehir plânlamacılarından beklentileriniz nelerdir?
Üniversitelerimizdeki mimarların, engellilerimizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek türde çok özel mimarî çalışmalar yapmaları gerekmektedir.
Mimarların, yapılan mimarî projelerin mimarî estetiğiyle birlikte, engellilerimizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek, yaşlılarımızın, hamile bayanlarımızın, hastalarımızın hayatlarını kolaylaştırıcı mimarî özelliğini ön plânda tutmaları gerekmektedir. Yani mimarın, yaptığı projede, bir kaldırımdaki engellilere yönelik bir rampanın eğiminin kaç derece olacağını çok iyi hesaplaması gerekir, bu teknik konu, şu anki mimarlarımız tarafından hiç dikkate alınmamaktadır. Bugün, Avrupa’ya baktığınızda trafik ışıklarının bulunduğu yerlerdeki yollarda, görme engelliler için özel döşenmiş bordür taşları vardır. Bunlar tırtırlı olup, görme özürlü birisi buradan geçerken ayağını sürükleyerek, o tır- tırlı bordür taşları sayesinde kimsenin yardımına ihtiyaç duymaksızın karşıya geçebilmektedir. Bu tür bir çalışma maalesef ülkemizde yok. Bu noktada Avrupa’daki tasarımcılardan istifade edilmesi gerekir. Yine Belediyelerin ulaşım araçları engellilerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek dizaynda değildir. Yürüme engelli, tekerlekli sandalye ile otobüse nasıl binebilir? Metrodan nasıl istifade edebilir? Engelliler bu toplumun bir parçası değil mi? Bütün kamu kurum ve kuruluşlar, engellilerin de ihtiyaçlarına cevap verecek, mimarî projeleri hayata geçirmelidirler.
Haberleşme ve bilgilenme sürecinde kitle iletişim araçlarından yararlanıyor musunuz? Bunlardan daha etkin yararlanabilmeniz için nelerin yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır?
Şu anda kitle iletişim araçlarından tam olarak yararlanamıyoruz, Avrupa da ve dünyada görme engellilere yönelik üretilmiş olan kapalı devre radyolar vardır. Bunun yanı sıra bilgisayar teknolojisiyle ilgili görme engellilerine yönelik yazılım programları geliştirilmiştir. Bunlara optik okuyucular yerleştirilerek oradaki bilgileri kulaklık vasıtası ile dinleyebilir. İşitme engellilere yönelik TV programları, alt yazı ile yayınlanmalı. Gerek TRT’de, gerekse de diğer özel televizyonlar ve radyolarda, acındırma niteliğinden uzak, engellilerin bu tür imkânlardan nasıl yararlanabileceklerine yönelik programların yayınlanmasını arzu etmekteyiz, burada yapılan yayınlarla, insana verilen değer önem arz ediyor. Engelli olan ailelerle, engelli olmayan aileler arasındaki kopukluğun giderilmesine yönelik yapılacak programlara da ihtiyaç duyulmaktadır.
Engelli vatandaşlarımız için son olarak neler söylemek istersiniz?
Devlet istatistik Enstitüsü’nün Türkiye genelindeki engellilere yönelik verdiği istatistiklerde 7.500.000 engellinin olduğu belirtilmekte. Bunu, Türkiye nüfusuna oranladığınızda ciddî bir rakam olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu insanlar, evlerinden dışarıya çıktıklarında tam mânâda hayatlarını idame ettirememektedirler. Bu, eğitim alanında yaklaşık 50.000 engelliyi ilgilendirmektedir, sağlık alanında, istihdam alanında vs, bunlar ciddî bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Engelli olanlar, engellerinden dolayı rahatsızlık duymasınlar, kendilerini engellerin den dolayı yargılamasınlar, utanç duymasınlar, hayatla daima mücadele içerisinde olsunlar, Cenab-ı Allah’ın bahşettiği bunca nimetlerden onlar da kendilerine düşen payı umutsuzluğa kapılmadan alsınlar. Biz de varız diyebilme cesaretini göstermek gerekir.