Makale

KIŞA GELEN BAHAR

KIŞA GELEN BAHAR

İmran Elâgöz Taşkın
İstanbul Ümraniye Başvaizi

“Kış müminin baharıdır.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 75)


Mevsim değişikliklerinin insanlar üzerinde hem fiziksel, hem ruhsal etkileri olduğunu söylüyor uzmanlar. Zorluklarla fırsatlar, güzelliklerle sıkıntılar hep bir aradadır mevsimlerde; tıpkı hayatta olduğu gibi! İlkbaharda, doğaya bir canlılık ve neşe gelir; ağaçların yaprakları yeniden çıkar, bahar dalları, erguvanlar gözlere bayram ettirir. Günlerin uzaması, havaların ısınmasıyla dışarıda geçirilen saatler artar. Ruha bir coşku gelir, içi içine sığmaz insanın. Bu mevsime karşı dikkatli olmakta fayda vardır; zira bahar çarpabilir ve yanlış kararlar almaya sebep olabilir. Orhan Veli’nin “Beni bu güzel havalar mahvetti” mısraıyla dile getirdiği gibi…
Sıcak yaz akşamları evleri bunaltır. Gece yarılarına kadar parklarda, deniz kenarlarında, balkonlarda, varsa evin bahçesinde, aileyle, dostlarla oturulur, çaylar içilir, sohbetler edilir. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Ne güzel geçti bütün yaz, /Geceler küçük bahçede…" dediği o küçük bahçede, gündüzler boş durulmaz, güneşli günler en güzel şekilde değerlendirilerek, kış hazırlıkları yapılır. Ihlamur, adaçayı, papatyalar toplanıp kurutulur, domatesler, fasulyeler konserve edilir, patlıcanlar, biberler közlenir, pekmezler kaynatılır, turşular kurulur, marmelatlar, reçeller, tarhanalar yapılır. Dışarıda lapa lapa kar yağarken, üzerinde buharlar tüten bir kase tarhana çorbası içmek insanın içini ısıtır.
Sonbaharla birlikte çatıların kiremitleri aktarılır, bacalar temizlenir, kombilerin bakımı yaptırılır, odun-kömür hazır edilir. Elbise dolaplarında kazaklar, mantolar, kabanlar arzıendam etmeye başlar. Arabaların kış lastikleri de takılmışsa artık kış gelmiş demektir.
Doğuda yerden aylarca kalkmayan karın, haber değeri yoktur! Büyük şehirlerde yere iki santim kar düşmeyegörsün gazetelerin, ana haber bültenlerin başköşesinde yer bulur kendine. Metropollerde gün gün, bazen saat saat, hava durumunun takip edildiği mevsimdir kış. Karın adı duyulur duyulmaz bir korku kaplar yürekleri; trafik daha bir içinden çıkılmayacak hale gelir, anneler elleri yüreklerinde, dudakları kıpır kıpır duada, okul servislerini bekler pencere önlerinde. Kar uyum sağlanacak değil savaşılacak bir tabiat olayıdır büyük şehirlerde; geleceği haber alındığında, belediyelerin karla mücadele ekipleri, tam teçhizatlı olarak hazırdır yol kenarlarında. Bütün çabalara rağmen kazanan, sessizce yağan kardır.
Ziya Osman Saba, “Çiçeğin rengi soldu, bitti şarkısı kuşun./Yol tenha, dal mecâlsiz, su durgun./Tabut yapılan tahta, ev ev taşınan odun./Bahar, ümit yerine, ey kış, içimde korkun!/Allahım! Kararmasa şu göğün.../Dal senin, ağaç senin, döktüğün/Yapraklarla, mevsimlerle, gün gün./Geçip gidişi ömrün...” diyor Güz şiirinde. Psikologlar ağaçların yapraklarını dökmesi, güneşin yerini bulutlu, yağmurlu, kapalı havalara bırakmasıyla insan ruhunda bir karamsarlık duygusunun oluşabileceğini söylüyorlar. Hatta sonbahar ve kış mevsiminde depresyona girme riskinin arttığı, güneşin az görüldüğü ülkelerde intihar oranlarının daha fazla olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığını da eklemeyi unutmuyorlar.
Oysa kara değildir kış, kar da yağmur da rahmettir. Müslümanın ibadet hayatında çiçekler açar bu mevsimde. Kısa günler kolaylığın eşlik edeceği oruçla, uzun geceler namaz ve Kur’an ile bereketlenir.
Kaza orucunuz mu var? Belki evlatlarınızın doğumuna denk gelmişti o sene Ramazan, belki de ciddi sağlık sorunlarınız olmuş, içiniz rahat etmese de tutamamıştınız orucunuzu. Yıllar sonra hatırladığınız altmış bir keffaret ya da bozmak zorunda kaldığınız yeminlerden dolayı oruç borcunuz mu var? Tam zamanı ödeme yapmanın! Hiç de takvaya aykırı değil yazdan kalan borçları kışın ödemek. Bütün günler Allah’ındır ve O, kulları için zorluk değil, kolaylık diler. (Bakara, 2/185.) Farz oruç borcu olmayanların Hz. Peygamberin yaptığı gibi pazartesi ve perşembe günlerini oruçlu geçirmeleri ne güzel bir sünnete ittibâ olur.
Uzun kış geceleri teheccüt kılmak, tezekkür, tesbihat ve dua etmek için bulunmaz fırsattır. Gündüzün kargaşasından, koşturmasından, gürültüsünden uzak, Rabbi ile baş başa kalma imkanı verir kişiye ve onu manevi olarak olgunlaştırır. İbadetlerinde hep aradığı ihlas ve samimiyeti, huşuyu gece namazlarında bulma imkânına kavuşur mümin. Okuduğu Kur’an ayetleri üzerinde düşünür, zihnine yerleştirir ve hayatında uygulama yoluna gider, gündüz karşılaştığı problemlerle daha kolay baş etmesinde yardımcı olur gece ibadetleri. (Müzzemmil, 73/ 1-7.) Müslüman için gecesiyle, gündüzüyle bereketlidir kış mevsimi.
Bütün mevsimleri uzun bir ömürde tekrar ve tekrar yaşamak ne güzel! Ancak hayatın mevsimlerinin tek tek geride kalması ve insanın kendisini bir anda kış mevsiminde bulması kaçınılmazdır. Yaşı kemale ermiş ve hayatına çekidüzen vermek isteyenler için, son fırsattır ömrün kış günleri.
Kışını bahara çeviren ve ak bir alınla Rabbine kavuşanlara ne mutlu!