Makale

GÖREVE BAŞLAMA MESAJI

BAŞMAKALE/

GÖREVE BAŞLAMA MESAJI

Prof. Dr. Ali ERBAŞ / Diyanet İşleri Başkanı

Yüce dinimiz İslam’a, aziz milletimize ve insanlığa hizmet etme şerefini bizlere bahşeden Cenab-ı Hakk’a sonsuz hamdüsenalar olsun. Hz. Âdem’den Rasul-i Ekrem Muhammed Mustafa’ya (s.a.s.) kadar, hidayet yoluna rehberlik eden bütün kutlu elçilere salat ve selam olsun.
17 Eylül 2017 tarihi itibarıyla şerefli ve ağır bir emanet olan Diyanet İşleri Başkanlığı vazifesi uhdeme tevdi edilmiştir. Bu mukaddes vazifeye şahsımı tensip buyuran başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere devlet büyüklerimize teşekkürlerimi arz ediyorum. Bu vesileyle, ilk Diyanet İşleri Başkanımız Rıfat Börekçi’den günümüze kadar bu aziz, bir o kadar da manevi mesuliyeti ağır görevi deruhte etmiş Başkanlarımızdan rahmet-i Rahman’a kavuşmuş olanları hayırla yâd ediyor, berhayat olanlara sağlıklı, huzurlu bir ömür diliyor, hizmetleri için şükranlarımı sunuyorum.
Diyanet İşleri Başkanlığı; Anayasanın kendisine yüklediği, “toplumu din konusunda aydınlatma” görevini, her türlü siyasi, etnik, mezhep ve meşrep odaklı, düşünce ve görüşün üstünde bir yaklaşımla, İslam’ın ana kaynakları Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber’in sahih sünnetine dayanan dinî bilginin rehberliğinde, tarihî müktesebatı, tecrübi birikimi, kuşatıcı hizmet anlayışı ve hikmetli üslubuyla, milletçe kenetlenme ve bütünleşme ilkesi doğrultusunda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir.
İçinden geçmekte olduğumuz tarihin bu sancılı süreçlerinde, İslamofobinin, şiddetin, terörün, din istismarının, ırkçılık ve ayrımcılığın, nefret ve zulmün kıtalar dolaştığı bir dönemde, Başkanlığımızın sorumluluğu her zamankinden daha fazladır. Gerek ülke sathında gerekse gönül coğrafyamızda ve İslam dünyasında yürütmekte olduğumuz hizmetler fevkalade önem taşımaktadır. Bu bilinçle çalışmalarına yön veren Başkanlığımız, birlik ve beraberliğimizi pekiştirici bir yaklaşımı, yapıcı, kolaylaştırıcı ve hikmetli bir dili, açık, net, sahih ve sarih bir üslubu, sevgi, şefkat, paylaşım ve anlayış esaslı bir hizmet tarzını sürdürmekte kararlıdır.
Milletimiz, yüzyıllar boyunca dinimizin farklı yorum sahiplerine saygı duymuş, diğer din mensuplarıyla da anlayış ve güvene dayalı bir toplum oluşturarak zenginliğimizi ortaya koyan bütün etnik unsurlarıyla Anadolu’muzda birlikte ve kardeşçe yaşayabilme tecrübesini her zaman tahkim etmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı, halkımızın dinî ve manevi hayatına rehberlik etmeye; tüm dünya Müslümanlarını kuşatacak bir perspektifle çalışmaya, dini ve inancı istismar edenlere karşı, aklıselimi ayakta tutarak bütün vatandaşlarımızın; sahih bilgiye dayalı, doğru dinî anlayışa sahip olmalarını sağlama çabasında olmaya devam edecektir.
Şu bir gerçektir ki, ülkemiz insanı, bu toprakların İslam’la buluştuğu günden bu yana, sahih, kuşatıcı ve maruf dinî bilgi üzerine manevi hayatını inşa edegelmiştir. Bu özgün karakteri bozan her türlü ayrımcı, ayrılıkçı ve ötekileştirici yaklaşımı; itici, kırıcı, katı ve kaba dili; puslu, bulanık, gizli ve gizemli üslubu; menfaatçi, çıkarcı, sahte ve yapmacık tavrı; kin, öfke ve nefret üreten davranış biçimini yansıtan dinî görünümlü yapılar, halkımızın nezdinde makes bulamamıştır.
Başkanlığımız, söz konusu yapıların son örneği FETÖ terör örgütünün, genç beyinleri sömürerek, insanımızın hayır duygularını istismar ederek, gizemli ve bulanık bir din anlayışıyla itikadi ve ameli düzlemde oluşturduğu hasarı onarmak için yoğun bir gayret göstermeye devam edecektir.
İnsanlığa umut olan ve yeryüzünün her köşesinden dua alan ülkemizin örnek teşkilatı Diyanet İşleri Başkanlığı; 15 Temmuz şehitlerimiz başta olmak üzere kanlarıyla bu toprakları bize vatan kılan bütün şühedanın ve gazilerimizin emanetine sahip çıkacak; dağınık zihinleri toplamak, parçalanmış gönülleri birleştirmek, fitne ateşinde yitirilen ümmetin, tevhit ve vahdet pınarında dirilişine vesile olmak amacıyla her zamankinden daha çok gayretle ve özveriyle çalışmalarına devam edecektir.
Cumhuriyetle yaşıt olan Diyanet İşleri Başkanlığımız, halkımızın eşsiz teveccühünü ve takdirini kazanmış, huzur, şefkat ve hürmetle özdeşleşmiş bir kurumdur. Erkeğiyle kadınıyla, çocuğuyla genciyle, yaşlısıyla engellisiyle toplumumuzun bütün kesimlerini kucaklayan; manevi destek ve dinî rehberlik çalışmalarıyla sosyal dokumuzu güçlendiren; ailelerimizi ve ahlaki değerlerimizi yok etmeye yönelik çağın yakıcı ve yıkıcı tertiplerine karşı toplumsal duyarlılığımızı yükselten; camilerimizin fonksiyonelliğini, yayınlarımızın niteliğini ve yerindeliğini artıran; İmam Hatip Liseleri ve İlahiyat Fakülteleriyle işbirliğini güçlendirerek sağlıklı, mutedil, erdemli nesiller yetişmesine katkı sağlayan çalışmalarımız ivme kazanarak devam edecektir.
Diğer taraftan, hırs ve çıkar düşkünü, işgalci ve sömürgeci küresel güçlerin, misafiri olduğumuz dünyamızı sulh ve selamet yurdu olmaktan çıkarıp göç ve ıstırap yurduna çevirerek kaosa sürüklediği acı bir gerçektir. Başkanlığımız, devletimizle birlikte, başta Arakan olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun bütün mazlum halklara şefkat, merhamet ve yardım elini uzatmaya devam edecektir.
Bu şerefli vazifeyi eda etmeye başladığım gün itibarıyla, müşerref ve muazzez dinine hizmet uğrunda halis niyetlerimizi hayırlı akıbetlerle neticelendirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Aziz vatanımızın dört bir köşesinde ezan-ı Muhammedinin sekinet veren sadasını yankılandıran müezzinlerimizden, mihrapta kıyama duran, minberden İslam’ın yüksek hakikatlerini haykıran imam-hatiplerimize; dinimizin manevi huzurunu insanımıza taşıyan vaizlerimizden müftülerimize; hayat kitabımız Kur’an-ı Kerim’i öğreten hayrın önderi Kur’an kursu öğreticilerimizden, dinimizin ilim ve hikmet boyutunu çalışanlarımıza nakşeden eğitim görevlilerimize; dine hizmet yolunda aşk ve heyecanla çalışan mensuplarımızın hizmetlerini kolaylaştırmak için ter döken, müstahdeminden memuruna, şefinden şoförüne, murakıbından müdürüne bütün büro personelimize; dünyanın dört bir yanında, yurtdışı teşkilatlarında milletimizin kıymetli evlatlarına ve insanlığa hizmet sunan maneviyat elçilerine, velhasıl emanetini yüklendiğim bu şerefli görevin ağır sorumluluğunu birlikte taşıyacağımız teşkilatımızın ve Türkiye Diyanet Vakfımızın güzide mensuplarına en kalbi muhabbetlerimi bildiriyor, selam ve sevgilerimi sunuyor, hayır dualarını bekliyorum.