Makale

EDİTÖRDEN

EDİTÖRDEN

Dr. Yüksel Salman

Din, insanları huzura davet eder. Dünyada birey olarak mutlu bir hayat sürmenin, toplumsal düzlemde hakkaniyet esasları çerçevesinde güvenli bir toplum olmanın yollarını gösterir. Mümin, hem güven verir, hem de güvenli bir toplumun yapı taşını oluşturur. Çünkü iman ile eman arasında, mümin ile de güvenli bir toplum arasında sıkı bir bağ vardır. Bu yüzden İslam toplumları, tarih boyunca emniyetin, huzurun ve kardeşliğin merkezi olmuşlardır. Hak, adalet ve ahlak, bu toplumların temel karakteri olarak kabul görmüştür. İslam beldeleri farklı din ve kültür mensupları tarafında da birer eman beldesi olarak bilinmişlerdir. Tarih bunun örnekleri ile doludur.
Başta İslam dini olmak üzere bütün ilahî dinler; insan hayatının dokunulmaz olduğunu genel bir ilke olarak kabul etmiştir. Bireysel ve toplumsal hayatımızın sağlam temeller üzerine binası için başat bir role sahip olan dini korumak, Yüce Allah’ın insana verdiği aklı muhafaza etmek, nesil ve mal emniyetini sağlamak temel bir ilke olarak benimsenmiştir. Kuşkusuz bu unsurların hepsi önemlidir. Ancak din, bunların tamamını da kuşatan ve sosyal hayat üzerinde çok yönlü etkiye sahip olan bir müessesedir. Bu sebeple de dinin doğru anlaşılması, sağlıklı yorumu, din istismarının önlenmesi, dinin maksatlı çevrelerce kendi düşünce ve emelleri doğrultusunda kullanılmasına fırsat verilmemesi oldukça önem taşır.
Bugün İslam dünyası olarak zor süreçlerden geçiyoruz. Din, özellikle Batı’da bazı çevrelerce bilinçli olarak bir güvenlik meselesi hâline getirilmeye çalışılıyor. Terör, kan ve gözyaşı Müslüman toplumların âdeta değişmez kaderi gibi sunuluyor. Bir rahmet ve kolaylık vesilesi olan mezhebi ve meşrebi farklılıklar bir fitne sebebine dönüştürülüyor. Öte yandan din üzerinden güç devşiren, dini kötü emellerini gerçekleştirmek için kullanan yapılar, dine ve dinin huzur veren iklimine çok büyük darbe vuruyor. Sonuçta güven ve huzurun merkezi olan din, bunlardan ciddi bir şekilde zarar görüyor. 15 Temmuz FETÖ/PDY hain darbe girişiminde yaşadıklarımız bunun çok yakın ve bariz bir göstergesi.
Yapılması gereken; dinin özünü korumaktır, din istismarına karşı etkin bir mücadeledir, din emniyetini muhafaza etmektir. Sahih, doğru dini bilgiyi toplumla ve küresel ölçekte insanlıkla etkili bir biçimde paylaşmaktır. Aşırı yorumlardan uzaklaşmak, fitne ve ayrılığa götüren ihtilaflardan kaçınmaktır. Asr-ı saadetten bu yana süzülüp gelen, İslam âlimlerinin ortaya koyduğu arı duru bilgiyi, İslam’ın ana yolunu sürdürmektir. Müslüman toplumlar olarak da küresel kumpaslara karşı hikmetli bir duruş sergilemektir.
Rahmet peygamberinin bize yön veren ve çağın bunalımlarını aşmada insanlığa yol gösteren mesajlarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir süreçte, “Din Emniyeti” konusunu farklı bakış açılarıyla huzurunuza getiriyoruz. Prof. Dr. Kaşif Hamdi Okur, “Din Güvenliği Bağlamında Dinin Doğru Anlaşılması ve Yorumlanması” başlıklı yazısıyla bizlere konunun çerçevesini oluşturdu. Prof. Dr. Cağfer Karadaş, “Asıl Din Aşırı Yorum” adlı yazısında sağlıklı ve sağlam din anlayışının, ancak on dört asırlık İslam düşünce tarihinde benimsenen kitap, sünnet, icma ve kıyas gibi delillere dayanmakla mümkün olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Ali Köse “İnsan Hakları, İslam ve Avrupa” başlıklı yazısıyla İslam’ın, hak ve özgürlükleri kapsam ve sınırı belirsiz olgular olarak görmediğini; fıtrat olarak belirlediği insani ve ahlaki özelliklerden sapmalara hak ve özgürlükler adına taviz vermediğini vurguladı. Doç. Dr. İhsan Çapcıoğlu “Kültür Coğrafyamızda Din Emniyeti: Tespit ve Öneriler” yazısında kültür coğrafyamızda her zaman sahip çıkıp güçlendirmemiz ve yeni tecrübelerle zenginleştirerek sürdürmemiz gereken en önemli gerçekliğimizin “yüksek güven kültürü” olduğunun altını çizdi. Gündeme dair değerli yazıların yanı sıra, Prof. Dr. Şakir Gözütok ile din emniyeti üzerine gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi ve Kaan H. Süleymanoğlu’nun Kerbela-yı Arakan yazısını da beğeniyle okuyacaksınız.
Yüce Rabbimizden İslam dünyasında selam ve emanın yeniden egemen olmasını ve Müslümanların hikmetli ve sağduyulu duruşunu korumasını niyaz ediyorum.