Makale

DAĞ KÖYÜNDE BİR KÜTÜPHANE

DAĞ KÖYÜNDE BİR KÜTÜPHANE

M. Emin GÜRDAMUR


Cami ve kitap birlikteliği, İslam’ın temel karakteristiğini ortaya koyması bakımından çok çağrışımlı bir terkiptir. Müslüman hayat tarzı ilk dönemden itibaren mescitlerin çevresinde şekillendi, kendini geliştirdi. Kitap da bu tekâmülün en önemli cüzü olarak mescitle el ele kol kola yürüdü. Mescitler sadece ibadet mekânları olarak değil hayatın bütün veçhelerinin yansıdığı ve tebellür ettiği alanlar olarak Müslüman yaşamının merkezi mevkiine yükseldi. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde cami kütüphaneleri, bu mana bütünlüğünün tezahürleri olarak karşımıza çıkar. Bu hafta sizlere mabet ve kitabın ezeli dostluğunun modern zamanlarda nasıl neşvünema bulabileceğini, bir din görevlisinin kişisel gayretleriyle dağ köylerinin bile nasıl aydınlanabileceğini ve numune bir medeniyet çekirdeğine dönüşebileceğini aktaracağız.
Hikmet Şen. Aydın’ın Karacasu ilçesinin Dikmen Mahallesi Camii İmam Hatibi. 2004 yılında atandığı köyde 13 yıldır görevine devam ediyor. Ücra bir dağ köyü olan Dikmen, Anadolu içtenliğinden hiçbir şey kaybetmeyen sıcak ve özverili insanlarla dolu. Sivas doğumlu olan Şen, burayı gurbet olmaktan çıkartıp kendisi ve ailesi için sılaya dönüştürmüş.
İmam hatiplik görevinden önce inşaat işlerinde çalıştığını söyleyen Hikmet Şen, elinin yatkınlığından istifa ederek ve köylülerle istişare ederek akan tavanın onarılmasından camiye bir şadırvan kazandırılmasına, paratoneri olmadığı için yıldırım düşüp çatlayan minarenin hayırsever iş adamları vesilesiyle yeniden yaptırılmasından çürüme seviyesine gelen kapı ve pencerelerin değiştirilmesine kadar pek çok konuda bir dizi yapısal düzenlemeye ön ayak olmuş. Köylülerin ve ilçe müftülüğünün desteğiyle köyün camisi ve lojmanı neredeyse baştanbaşa yenilenmiş. Cami ve çevresindeki değişimi anlatırken hâlâ heyecanlanan Hikmet Hoca, “Şehir camileri gibi camimiz oldu.” diyor.
Hikmet Şen’in bu ay Hademe-i Hayrat köşemize konuk olmasının gerçek sebebi ise bu güzel hizmetler değil. Çünkü insanla karılmayan hiçbir harç uzun soluklu bir bina kuramaz. Karacasu merkeze 18 kilometre mesafede Babadağ’ın eteklerindeki 340 nüfuslu mahalleye bir kütüphane kurmayı aklına koyan Hikmet Hoca, çeşitli gazetelere ilan vererek kurulacak kütüphane için insanlardan yardım istemiş. Tabiri caizse karanlıkta bir mum yakmış ve mumun ışığı sönmesin diye kitapseverleri seferberliğe çağırmış. Çağrısı yanıtsız da kalmamış. Ankara’dan, İstanbul’dan, Diyarbakır’dan, Elazığ’dan, Kayseri’den, Sivas’tan ve daha pek çok şehirden koliler dolusu ansiklopediler, hikâyeler, romanlar, şiir ve çocuk kitapları gelmiş. Cami kütüphanesi 3 binin üzerinde kitapla dolunca, öğrencilerin ödev için sürekli gereksinim duyduğu bilgisayar ve internet hizmetini de kütüphaneye ilave etmiş Hikmet Hoca. Bilgisayarlı kütüphane tamamlanınca gençler, çocuklar ve cemaat bu kütüphaneden faydalanmaya başlamışlar. Öğrenciler camide hem ödevlerini yapıyor hem de namazlarını kılıyorlar.
Bunun yanında İlçe Müftülüğü ve Milli Eğitim’in katkılarıyla köyde bayanlara yönelik Kur’an kursları açıldı. Bayanlar bu kurslara yoğun talep gösterdi. Hikmet Hoca, bir teyzenin ağlayarak kendisine, “Bu yaşıma kadar namazı yanlış kılmışım, iyi ki vesile oldunuz.” dediğini, mesleğiyle en çok gurur duyduğu anın da o an olduğunu söylüyor.
Bir caminin suretini ne kadar güzelleştirirsek güzelleştirelim, onu gerçek avizeleri olan çocuklar ve gençlerden mahrum bırakırsak her şey eksik kalacaktır. Hikmet Hoca kütüphane vesilesiyle camiye gelen gençlerle güçlü bir iletişim geliştirmiş. Gençlerin ağabeyi olmuş, dertleriyle dertlenmiş, sevinçlerine ortak olmuş. Bu karşılıklı ilgi daha başka güzelliklere zemin hazırlamış. Gençler için cami, namaz kılınıp eve gidildiği bir yer olmaktan çıkıp, namaz aralarında da güzel vakitlerin geçirildiği mekâna dönüşmüş. Kutlu Doğum Haftası’nda tiyatrolar tertip ediliyor, Kur’an tilavetleri ve şiir sunumları, ilahiler icra ediliyor. Halk, gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine bu programlara yoğun ilgi gösteriyor. Hikmet Şen, hasta ziyaretleri, sırayla ezan ve müezzinlik icrası, yayla ve kır gezileri, çiğ köfte partilerinin yanında yaz kurslarında “Her çocuğa bir uçurtma’’ sloganıyla uçurtma festivali düzenliyor. Sıradaki projeler fidan dikme, müze ziyaretleri ve sokak hayvanlarına merhamet kampanyası. Aydın’ın Karacasu ilçesinin Dikmen mahallesinde sessiz sedasız yaşatılan bu güzellikler, hangi meslekten, hangi meşrepten olursa olsun geleceği yeşertmek isteyen herkes için küçük ama anlamlı bir örnek olma özelliği taşıyor.