Makale

İSLÂM’DA TEMEL HAK VE HÜRRİYETLER

Başyazı

İSLÂM’DA TEMEL HAK VE HÜRRİYETLER

Mehmet Nuri YILMAZ
Diyanet İşleri Başkanı

Ülkeler ve milletlerarası ilişkilerin, gelişen teknolojinin imkanlarıyla hız kazanması ve çoğalması-, insanların bilgiye ulaşmasını kolaylaştırmış, netice itibari ile önce kültür alışverişleri hızlanmış, farklı mahalli kültürlerin evrensel kültürlerle hesaplaşma sürecini başlatmıştır. Bilginin küresel dağılımı ve paylaşımı, bir cemiyetin sahip olduğu maddî ve manevî kıymetlerin bütününden oluşan kültürün bir parçası haline gelmesini sağlamış, ancak bu durum zayıf kültürler ile kültürünü doğru kaynaklardan öğrenememiş fert ve cemiyetleri olumsuz olarak etkilememiştir.
16. asırdan itibaren İslâm Medeniyeti’nin duraklama ve gerileme sürecine girmesi, buna karşılık Batı Medeniyeti’nin hızla gelişme ve yükselmeye başlaması; İslâm dünyasını menfî olarak etkilemiş ve İslâm dininin gelişen toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyeceği iddialarını gündeme getirmiştir. Kur’an-ı Kerim, bütün insanlığa sonsuz mutluluğu verecek ana esasları belirtmiş, bu mutluluğun elde edilmesi için aklın etkin kullanımını istemiştir. Kur’an-ı Kerim’de yer alan; bizleri çalışmaya, araştırmaya, kainatın sırlarını çözmeye davet eden müstakil ayetlerin yanında, sonu; “....akıl etmez misin?", “akıl sahipleri için ibretler (ders, öğüt) vardır" şeklinde biten ayetler, bunun açık delilidir.
Hal böyle iken İslâmiyet hakkında bilgisi ve birikimi olmayan, mensubiyeti farklı insanların bu din hakkında; gelişmeye engel, çağımız ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak, hürriyet ve özgürlükler konusunda kısıtlayıcı olduğu şeklinde... fikir beyan etmeleri, İslâm dini hakkında insanların olumsuz düşüncelere sahip olmasına neden olmaktadır.
Hayat standardı her geçen gün yükselmesine rağmen manevî anlamda büyük bir boşluğun içinde kıvranan insanlığın, yeniden manevi değerlere yöneldiği günümüzde-, İslâm dininin, insanlığın ihtiyaçlarına cevap verecek fikir ve düşünceleri önerdiği gerçeği en etkili bir yöntemle insanlara anlatılması büyük önem arz etmektedir.
İslâm, sadece inanç ve ibadetler sistemi değil; o, aynı zamanda insanlığın yararına olan hukukî, sosyal, ekonomik, bedenî, ruhî, fikrî ve ahlakî hükümleri öneren bir dindir. Bütün emir ve tavsiyeleri ile yasaklarını, insanı mesut ve bahtiyar olacak şekilde düzenleyen dinimiz; bu güne kadar beşeriyetin tanıdığı bütün dinlerin sahip olmadığı hayatiyet unsurlarına sahiptir.
Cehalet, vahşet, esaret ve her türlü çirkinlişin bataklığında çırpınan; hak, adalet, eşitlik ve özgürlük gibi yüce değerlerin sadece güçlülerin tekelinde olduğu bir dönemde dünyayı aydınlatan İslâm, insanı en üstün bir varlık olarak tanımlamış, diğer bütün varlıkların onun emir ve hizmetine verildiği anlayışını getirmiştir.
Müşriklerin baskı ve zulümleri sebebiyle Mekke’de yaşama imkânı bulamayan Müslümanların, Medine’ye hicreti ile birlikte hayata geçirilen dinî hükümler; farklı millet, kabile ve inançlara mensup insanların huzur içinde yaşamalarına vesile olmuştur. Birleşmiş Milletler ve Avrupa İnsan Hakları Beyannamelerinden 14 asır önce İslâm-, hayat, mülkiyet ve manevî şahsiyet hakkı, mesken dokunulmazlığı, kanun önünde eşitlik ve adalet, inanç hürriyeti, özel hayatın gizliliği, evlenme ve aile kurma hakkı, geçim teminatı gibi temel insan haklarını getirmiş, İslâm Peygamberi ile Müslümanlar bu hakların uygulamasının en güzel örneklerini vermiştir.
Bu numune uygulama sayesinde kısa zamanda bir İslâm Medeniyeti meydana gelmiş, üç kıtada hak ve hürriyetleri elinden alınmış farklı ırk ve dinlere mensup milyonlarca insan, kendi hürriyetleri için Müslümanlardan yardım talep etmişlerdir. Dünyanın önde gelen düşünür ve aydınları; bilginin geçmiş dönemlere göre daha fazla hayatı şekillendireceğini, doğru bilgiye sahip olan toplumla- rın da gelecekte daha güçlü olacaklarını söylemekte ve yaşanan gelişmeler de bunu göstermektedir.
Bu itibarla Müslümanların-, hem geleceğe daha iyi hazırlanmaları, hem de manevî değerlere susamış insanlara İslâm’ı mükemmel tanıtabilmeleri için, İslâm ve onunla şekillenen bir medeniyet hakkında doğru ve yeterli bilgi sahibi olmalarının elzem olduğu izahtan varestedir.
Gelecek sayıda buluşmak üzere...