Makale

BİRLİK VE BERABERLİK

BAŞYAZI

BİRLİK VE BERABERLİK

Mehmet Nuri YILMAZ
Diyanet İşleri Başkanı


İslam Dininde "Birlik-Beraberlik" kavramı, zannedildiğinden çok daha geniş yer tutmaktadır. Bir adı da "Tcvhid Dini" demek olan yüce dinimizin özü ve esası "Hak Akîde", yani doğru, gerçek iman; yahut kısaca şek- siz-şüphesiz inançtır. Zira iman ve inançla ilgili konular doğru anlaşılıp gerçekten benimsenmedikçe, İslâm dinini de doğru anlamak ve uygu-lama alanına koymak mümkün değildir.
insanlığa daima doğruyu gösteren, mensuplarını huzur ve saadete, İslâmî hükümleri uygulamaya ve yaşamaya davet eden İslâm dini, her iki dünyada da huzur ve saadeti, mutluluğu bulmanın yollarını en ince teferruatına kadar açıklamıştır. İnsanlar arasındaki uygulanması elzem olan hüküm ve emirleri en açık şekilde bildirmiştir.
Dinimiz ırkçılığı şiddetle reddetmiştir. Tabiîdir ki bir insanın herhangi bir ırktan gelmesi onun elinde olan bir hadise değildir. Üstünlük ırkta değil, "takvâ"dadır. Bu durum yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in Hucurat Suresi 13uncü ayeti kerimesinde şöyle açıklan- maktadır: "Ey insanlar! Doğrusu Biz sîzleri bir erkek ve bir dişiden yarattık. Sizi milletler ve kabileler haline koyduk ki biribirinizi kolayca tanıyasınız. Şüphesiz Allah katında en değerliniz, O’na karşı gelmekten en çok sakınananızdır. Allah bilendir, haberdardır".
Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S.)’in de "Veda Hutbesi "nde söylediği: "Mü’minler! sözümü iyi dinleyin, iyi belleyin. Rabbınız birdir. Hepiniz Adem’densiniz. Adem de topraktan yaratılmıştır. Hiç kimsenin başkaları üzerinde soy-sop üstünlüğü, yoktur. Allah
Katında üstünlük ancak "takva"iledir..." sözleri fevkalâde manidardır.
Gerçekten müminlerin Rabbı da, Peygamberi de, kitabı da, kıblesi de; itikadı, ibadeti, ahlâki kuralları da birdir ve aynıdır. İs- lâmda taassubun her türlüsü yasaklanmış, sosyal sınıflar kaldırılmıştır. Müslümanlar arasında sevgi, saygı ve kardeşlik esastır.
Buna rağmen ülkemizde cereyan eden anarşi, terör olaylarıyla kardeş kanı akıtılmakta; Bosna-Hersek’te insanlık dramı yaşanmakta, Karabağ’da, Filistin’de, Hindistan’da kan ve gözyaşı dinmemektedir. Müslümanların asırlardan beri devam eden bölük-pörçük halleri ve zaafları, buna sebep teşkil etmektedir.
Fert ve toplum olarak bu felaket girdabına kapılmamak için insanımıza Allah, peygamber ve din inancını, vatan ve millet sevgisini iyi anlatmak lâzımdır. Şahısların kalplerine işlenen İslâmî değerler, toplumda dayanışma ve birlik olarak kendini gösterir.
Unutulmamalıdır ki dirliğimiz; kardeşlik, birlik ve beraberliğimize bağlıdır. Dinî birlik ve bütünlüğümüz için yeterli dinî müştereklerimiz, millî birlik ve beraberliğimiz için de yeterli ortak kültür değerlerimiz vardır.
Bu ortak değerlerimizin önemini ve kıymetini, bunlar üzerine bina edilen birlik ve beraberliğimizin gereğini çok iyi takdir etmeliyiz.
Dergimizin bu sayısı "GÜNDEM" ağırlıklı olarak "BİRLİK VE BERABERLİK" konusuna ayrılmıştır.
Yayınımızın amacına ulaşmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.