Makale

DİYANET ve MEDYA

DİYANET ve MEDYA

BİLAL ÇETİN / Gazeteci

Medyanın gücü son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de arttı. Medya yasama, yürütme ve yargının yanında dördüncü kuvvet olarak yerini aldı. Medya demokrasinin gereği olan bu üç organı etkilemesi ile zaman zaman "Birinci Kuvvet" olduğu yorumlarına da yol açıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı gibi Türkiye için büyük önem taşıyan bir kurum da sık sık medyada yer alıyor. Özellikle Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri YILMAZ’ın açıklamalarına meslektaşlarımız büyük ilgi gösteriyorlar.
Diyanet İşleri Başkanlığının değişik kulvardaki medya kuruluşlarında yer alışını üç grupta toplayabiliriz.
Birinci grup diyebileceğimiz medya kuruluşları Diyanet İşleri Başkanlığımın laikliğe aykırı olduğunu iddia ederek bu kurumun kaldırılmasını isteyen ve bu kurumun hep olumsuz yönlerini gösteren grup olarak nitelendirebiliriz.
İkinci grup ise Diyanet İşleri Başkanlığının din ve dindarlar üzerinde baskı kurmak için kurulduğunu iddia edip bu kurumun olmaması gerektiğini ve bu nedenle Diyanet İşleri Başkanlığının kuruluş şekline karşı olan medya olarak nitelendirebiliriz. Bu kısım medya ise Diyanet İşleri Başkanlığının olumlu yanlarını çok az nazara verirken, olumsuz gördüğü bazı yönlerine acımasız tenkitler yapan basın yayın organlarıdır.
Son gruptaki medya kuruluşları ise bu kurumun zaruretinin bilincinde olup, bu kurumun hayırlı hizmetler yapmasını teşvik eden ve destekleyen medya kuruluşları olarak tasnif edebiliriz.
Birinci grupta saydığımız medyanın yaptığı ne kadar yanlış ise ikinci gruptakilerin yayınları da aynı oranda yanlıştır. Üzerinde önemle durulması gereken bu kurumun gerekliliğini ve önemini iyi kavrayıp, bu kurumun varlığını devam ettirmesi yönünde yayınlar yapmaktır.
Çünkü böyle bir kurumun olmaması dini işlerin organizasyonunu aksatacağı gibi, Türkiye’de dini konularda büyük bir kargaşanın yaşanmasını teşvik edecektir. Kişilerin din ve vicdan hürriyetlerinin teminat altına alınmasının en büyük delili de bu kurumdur.
Diğer taraftan medya mensuplarının Diyanet İşleri Başkanlığı ve İslamiyet konusundaki sathi ve yüzeysel bilgileri ile bu kurum hakkında haber ve yorum yazmaları büyük yalnışlara neden olmaktadır.
Birdin aliminin siyasi konuda yaptığı bir açıklamanın Diyanet İşleri Başkanlığı gibi siyasetten uzak tutulması gereken bir kurumun başkanına bir toplantıda sorulması yanlışlığı bile medya mensupları tarafından sık sık yapılabilmektedir.
Gazetelerde ve televizyonlarda eğitim, sağlık ve siyasi parti muhabiri gibi branşlaşmaların yaygınlaştığı günümüzde medya kuruluşlarının Diyanet İşleri Başkanlığını bilen bir muhabir görevlendirmeleri de bir zarurettir.
Diyanet İşleri Başkanlığı ayakta tutulmalıdır. Bu konuda medya milletimizin sesine kulak vermelidir. Bu kurumu yıpratıcı yayınlardan özellikle kaçınılmalıdır. Bu birlik ve beraberliğimiz için de büyük önem taşımaktadır.