Makale

Kötülüklerin Anası: ALKOL

KÖTÜLÜKLERİN ANASI
ALKOL

Ahmet ARSLAN

Tarihi çok eskilere dayanan ve toplum arasında her geçen gün biraz daha yaygın hale gelen alkol, fert ve cemiyet için çok ciddi ve telafisi zor bir alışkanlık haline gelmiştir.
Alkollü içki kullananlar, kendilerine verdikleri maddi ve manevi zararın yanı sıra, toplumumuza bilhassa gençlerimize de kötü örnek oluyorlar. Bu sebepten toplumda sosyal problemler giderek artıyor. Araştırmalar gösteriyor ki, birçok suçun, kaza ve benzeri çirkin olayların, düşünce bozukluklarının temel nedeni alkol... Alkol yüzünden eşlerini ve çocuklarını dövenlerin sayısı gittikçe artıyor. Cinsi sapıklıklar ırza tecavüzler, yoksulluk ve sefaletle birlikte boşanmalar artıp aile faciaları çoğalıyor. Dolayısıyla, toplumun dinî ve kültürel değerlerinden uzaklaşılıyor.
Bugün modern tıp da ortaya koymuştur ki; içkinin çoğu da insana zararlıdır, azı da. Vücudun en hassas yerinde bulunan hücreler, alınan ilk kadeh içki ile birlikte tahribata uğramaya başlıyor. Sonraki kadehlerde ise bu tahribat insan hücrelerini giderek yok ediyor. Demek oluyor ki alkollü içki alanlar, aldıkları her yudum içki ile birlikte kendilerini ölüme götürüyorlar.
Bunca zararlarına rağmen ülkemizde alkollü içki tüketimi her yıl artıyor. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün verilerine göre, ülkemizde günde ortalama 1 milyon litreden fazla alkollü içki tüketiliyor. Alkollü içkiye verilen para da bir hayli kabarık. 1984 yılında 104 milyar lira, 1985 yılında 136 milyar, 1986 yılında 200 milyar, 1990 yılında ise 1.809.195.712.000.- TL. dir.
Bizde alkol tüketiminin seyri de oldukça yüksek. Mesela 1939 yılında Türkiye’nin nüfusu 17 milyon, alkol tüketimi 16 milyon litre iken; 1990 da nüfusumuz 50 milyon, alkol tüketimi ise 448 milyon litreye çıkmıştır. Yüzde binlik bir artış sözkonusu. Bu dünya orta-lamasında yüzde 125’tir.
Kur’an-ı Kerim’de Allahü Tealâ şöyle buyuruyor: Maide sûresi 90 ıncı âyet: "Ey iman edenler. İçki, kumar, tapmaya mahsus dikili taşlar, fal oklan ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz."
Maide sûresi 91 inci âyet "Şeytan içkide ve kumarda aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz hepiniz vazgeçtiniz değil mi?
Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki:
1- "Sarhoşluk veren her şey haramdır." (Buhari)
2- "Bir şeyin çok miktarda alınması insana sarhoşluk veriyorsa, onun azı da haramdır." (Ebu Davud, Tirmizi)
3- "Ümmetimden bir taife olur ki; alkollü içki içerler ve içkinin namını tebdil edip istedikleri bir ismi ona takarlar." (Ebu Davud, Nesai, İbn-Hiban)
4- "Hem sarhoşluk verici, hem uyuşturcu maddelerden ümmetimi men ederim." (Buhari)
5- "Şu Muhakkak ki hamr (içki) deva değildir, bilakis marazdır (hastalık vericidir)." (Müslim, Ebu davud, Tirmizî)
6- "Üç gurup Cennete giremez: 1) Minnet edici (başa kakıcı), 2) Anne-babasına isyankâr, 3) İçkiye müdavim olan (devam eden)". (Hz. Osman (R.A) dan naklen Nesaî de) 7- "Cenab-ı Hak; Şarabı, içene, dağıtana, satana, alana, saklanmasını isteyene, yüklenip götürene, parasını yiyene lanet ediyor." (İbn-i Ömer (R.A)dan naklen, Ebu Davud ve Tirmi-zi’de)
8- "Alkollü içkiler yasaklandığına dair vahiy geldiğinde, Restilullah (S.A.S.) pazara çıktı ve bunun alışverişinin de yasaklandığını bildirdi."
9- "İçkiden kaçınınız. Allah’a yemin ederim ki, içki ile iman bir yerde birleşmez. Yani biri diğerini çıkarır" (İbn-i Mace) (Hz. Osman (R.A dan nakledilmiş Nesaî’de)
(Yukarıda meallerini verdiğimiz âyet ve hadisler, Diyanet İşleri Başkanlığının yayınladığı Alkollü içkiler ve İslâmiyet" adlı broşürden alınmıştır).
Gerek Kur’an-ı Kerim’deki içki ile ilgili ayetler, gerekse Peygamberimiz (S.A.S)’in içki ile ilgili hadislerinde alkollü içkiler kesinlikle yasaklanmış, sarhoşluk veren içkilerin azı da çoğu da haram kılınmıştır.
Şu muhakkaktır ki, islâm bir şeyi yasaklamış, haram kılmışsa, bunda insanlar için büyük zararlar vardır. Bu gerçeği Amerikalı Ordinaryüs Profesör Dr. Julius Hırsch, 1919 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde alkollü içkilerin imali yasaklanıp başarılı olunama-yıp tekrar 1933 yılında serbest bırakılınca, bundaki acizliklerini ve bu konuda İslâm’ın yüceliğini şöyle dile getiriyor: "Hz. Muhammed
(S.A.S) Kur’an vasıtasıyla içkiyi men etmiş ve asırlarca büyük insan kitlelerini içkinin zararlarından korumuştur. Bu netice 20’nci asırda Amerika’da bir nevi propagandaya ve fenni terakkiye rağmen elde edilememiştir."
İnsanoğlunu alkol belâsından kurtarabilmek için, din ile tıp elele vererek mücadeleyi sürdürmüş, fakat asırlardır bu illetten insanoğlu kurtulamamıştır.
Gün geçmiyor ki basın organlarında içki yüzünden yıkılan aile yuvalarına, ölümle biten felaketlere, trafik kazalarına rastlanmasın. İşte basında çıkan haberlerin başlıklarından birkaç örnek: "Sarhoş Kocasını Eşarpla Boğdu.", "İçki Alemi Cinayetle Son Buldu", "Bira İçerken Gitti", Türk Halkının Yansından Çoğu İçki-ci", "İçkiyi Fazla Kaçırınca Balkondan Aşağı Düştü", "Bira İçen Karısının Yüzünü Parçaladı", "Irza Tecavüz Edenlerin Çoğu Sarhoş", "Aşın Alkol Alan Şoför Arabasıyla Denize Yuvarlandı".
Peki, ama insanları bu illetten kurtarmanın hiç mi çaresi yok? İnsanlar zararını bile bile niçin içki içiyorlar? Bütün kötülüklerin anası olan içkiden kurtulmak için ne yapmak lâzım?