DİYANET İŞLERİ BAŞKANI
MUHTEREM ALİ RIZA HAKSES’İN
TÜRK MİLLETİNE VE BÜTÜN MÜSLÜMANLARA
RAMAZAN BAYRAMI MESAJI
Aziz ve Muhterem Müslüman Kardeşlerim.
Bizleri ve kâinatı yaratan Allâhu Teâlâ’ya hamd-ü senalar ve binlerce şükürler olsun ki, rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazân-ı Şerîf’de ibâdetlerimizi edâ ettikten sonra, dînî bayramlarımızdan birini daha sükûn ve huzûr içinde idrak etmiş bulunuyoruz.
Bu mübarek ve mes’ud günün güzelliğini ve yüceliğini bizlere öğreten sevgili Peygamberimiz Fahr-i Kâinat Efendimiz’e, O’nun Âl ve Ashabına salât-ü selâmlar eder, muhterem vatandaşlarımın ve bütün müslümanların Ramazan bayramlarını tebrîk ederim. Bu güzel ve mutlu münasebetle, Müslüman Türk Milletini, teşkilâtımızın kıymetli mensuplarım, dış ülkelerdeki işçi vatandaşlarımızı ve Hak yolunda yürüyen; dinleri, vatanları ve milletleri uğruna mücâdele eden İslâm mücâhitlerini ve bütün dünya müslümanlarını hürmet ve muhabbetle selâmlarım. Müslüman şehidlerimizin ruhları şâd, mekânları Cennet olsun. Hayat ve ilham kaynağı olan bu mukaddes bayramın, aziz ve asıl milletimiz için, birlik, beraberlik, refah ve saadet; bütün insanlık âlemi için de, hakka yönelmeye sulh ve selâmete ermeye vesile olmasını Cenâb-ı Hak’dan niyaz ederim.
Muhterem din kardeşlerim:
Bildiğimiz ve inandığımız gerçek şudur ki; İslâmiyet, bütün insanları sapıklık ve karanlıktan kurtararak; hidâyet ve aydınlığa ulaştıracak, onları hakka, güzel ahlâka ve kalb huzuruna, dolayısiyle dünya ve âhiret saadetine erdirecek olan, yegâne hak dînidir. Çünkü İslâm dîni, beşeriyete sunduğu, tevhid akidesi, inanç ve ahlâk esasları, ruhları yücelten ibâdetleri, koyduğu âdil ve gerçekçi nizamla fert ve cemiyet olarak beşeriyeti kemâle erdiren İlâhî esaslar mecmuasıdır. Bu esasları bilen, onlara inanan, günlük hayatında tatbik eden gerçek müslüman, bütün insanlara herkesten fazla faydalı olan, eliyle ve diliyle kimseye zarar vermeyen olgun insandır. Böyle insanlardan teşekkül eden topluluklar ise, örnek ve üstün bir topluluktur. O halde, beşeri hisler ve çeşitli tesirlerle hatalı yollara sapanlar, Ramazan ayının rahmet ve bereketinden faydalanmalı bayrama engin, güzel duygularla girmelidirler. Bunun tabiî neticesi daralt da, dargınlar barışmalı, barıştırılmalı, aramızdaki sevgi ve muhabbet artmalı, büyükler küçüklere şefkat, küçükler büyüklere hürmet göstermeli, fakir ve yoksul din kardeşlerimize yardım elini uzatmalı, onları fitre ve zekâtlarımızla sevindirmeliyiz. Biliniz ki veren el, alan elden daha hayırlıdır. Güler yüz ve tatlı söz de bir nevi’ sadakadır. Şefkat, merhamet ve hoşgörürlük kemâl alâmetleridir. Böyle güzel duygu ve dînî şuur içinde olan milletler dâimâ yükselir ve başarıya ulaşır. Başta teşkilâtımızın değerli mensupları olmak üzere bütün müslüman din kardeşlerimin bu esaslar üzerinde birleşmelerini, birlik ve beraberlik bağlarını kuvvetlendirmelerini, İlâhî esasların ve ilmin ışığı altında aziz vatanımızın refah ve saadetine hizmet etmelerini temennî etmekteyim. Milletimizi mânevi bakımdan irşad görev ve sorumluluğunu yüklenen Diyanet câmiasının, bu şerefli vazifeyi îfâya azimli ve yeterli olduklarından emin bulunmaktayım.
İnsanlığa ve İslâmiyet’e büyük hizmetler yapan Müslüman Türk Milletinin büyüklüğüne ve asâletine güvenmekte, yüce dînimizin esaslarından ayrılmayacağına, maddî ve manevî hayatını bir arada yürüterek, huzur, saadet ve selâmet içinde pâyidâr olacağına inanmaktayım. Allah’dan niyâzım, bütün gün ve senelerimizin, bayram mutluluğu, sevinç ve neşesi içinde geçmesidir.
Sevgili Cennet vatanımızda yaşayan aziz vatandaşlarımın, yurd dışında çalışan müslüman işçilerimizin Ramazan Bayramlarını, en samimî duygular ve en güzel temennilerimle tekrar kutlarken, bütün dünya müslümanlarını hürmet ve muhabbetle selâmlarım.
Allâh’ın rahmet, mağfiret ve bereketi hepimizin üzerine olsun aziz din kardeşlerim.
Ali Rıza HAKSES