Makale

Editörden

Editörden

Hac günleri yaklaşıyor...
İmanın duygu çağlayanı halinde yaşandığı anlardır hac günleri...
Geride bıraktıklarına veda ederken, yanaklarından süzülen yaşları görürsünüz bu kutlu yolculuğa çıkanlarda. Dudaklarında dualarla bedeni titreyen ve gözleri nemle- nenlere şahit olursunuz. Ve bu duygusal atmosfer içerisinde haccın tattırdığı ilk duygunun insanın kendisini bütünün bir parçası olarak hissetmesi olduğunu kavrarsınız. Hac ferdi toplum içinde eğitmektedir çünkü. Hacca niyet eden bir Müslümanın kendisi ile beraber hacca niyet eden ne kadar insan varsa hepsi gibi aynı şeyleri yapmaya, aynı şeylerden kaçınmaya niyet etmiş olduğunu fark edersiniz. Yeryüzünde bu kadar sayıda insanı aynı zaman sınırları içinde, aynı istikamete yöneltme imkanına sahip hacdan başka ikinci bir gücün olmadığını anlarsınız.
Hac birçok yönüyle bir uyanmayı, bir dirilişi de simgeler ve hac esnasında kişi kulluğunu bütün yönleri ile ortay koyar. Geçmişte işlediği hatalardan pişmandır, geleceğe ait planlarında daha dikkatli davranması gerektiğini düşünür. Allah yolunda hem malını harcar, hem de bütün olumsuz şartlara Allah rızası için tahammül göstermeye ve sabretmeye gayret eder.
Dergimizin bu sayıdaki ilk gündem maddesi olan ve farklı şekillerde ele almaya çalıştığımız hac ile ilgili yazılarda yukarıda değindiğimiz birçok hususun geniş açılımını bulmanız mümkün. Dosyada bir taraftan haccın psikolojik ve sosyolojik yansımaları irdelenirken, bir taraftan da sembolik olarak anlam taşıyan kavramlar inceleniyor.
Dergimizin gündemini oluşturan konulardan biri de, terör ve şiddet. Geçtiğimiz günlerde hemen hemen tüm dünyanın gündemini uzun süre meşgul eden ve meşgul etmeye de devam edeceğe benzeyen olaylarla da ilgili olabileceğini düşündüğümüz konu, İslâm dini açısından farklı başlıklar halinde ele alınıyor.
Cenab-ı Allah’tan tüm insanlığa huzur dolu günler niyaz ediyoruz.

Yaşar Çolak