Makale

SORUN SÖYLEYELİM

SORUN SÖYLEYELİM

Hazırlayan: Dinî Soruları
Cevaplandırma Komisyonu

• Hac kimlere farzdır?
Sağlık ve servet yönünden haccetme imkânına sahip, hür, akıllı ve bulûğ çağına erişmiş Müslümanlara farzdır. Bu şartları taşıyan kişinin, imkân elde edince, geciktirmeden bu farzı yerine getirmesi gerekir. Hayatında bir defa hac yapmış olan Müslüman’ın bir daha haccetmesi gerekmez; ancak nafile olarak hac yapabilir.
• Eda şekli bakımından kaç çeşit hac vardır?
Aynı hac mevsiminde, umresiz veya umre ile birlikte yapılması bakımından hac, ifrad, temettü1 ve kıran olmak üzere üç şekilde eda edilir.
• ifrad haccı nasıl yapılır?
İfrad haccı, aynı yılın hac mevsimi içinde umre yapılmaksızın, eda edilen hacdır.
İfrad haccı yapmak isteyen kişi, hac mevsimi içinde Mekke’de bulunan bir kişi ise, bulunduğu yerde; dışarıdan gelenler ise mikat mahallinde hac için ihrama girer. Arafat ve Müzdelife vakfelerini yapıp, bayram günü Akabe cemresine taş attıktan sonra tıraş olarak ihramdan çıkabilir. İfrad haccı yapan kimsenin kurban kesmesi gerekmez. Daha sonra, ziyaret tavafını ve hacla ilgili diğer görevleri de yerine getirir.
• Temettü1 haccı nasıl yapılır?
Temettü’ haccı, aynı yılın hac mevsiminde önce umre yapıp ihramdan çıktıktan sonra yeniden hac için ihrama girilerek yapılan hacdır.
Temettü’ haccı yapmak isteyen kişi, mikat sınırında veya daha önce umreye niyet ederek ihrama girer, umre yaptıktan sonra ihramdan çıkar. Daha sonra zamanı gelince hac için ihrama girer. Haccını eda ettikten sonra ihramdan çıkar. Temettü1 haccı yapanların şükür kurbanı kesmesi vaciptir.
• Kıran haccı nasıl yapılır?
Kıran haccı, aynı yılın hac mevsiminde umre ve haccın ikisine birden niyet edilip ihrama girilerek yapılan hacdır.
Kıran haccı yapmak isteyen kişi, mikat sınırında veya daha önce umre ve haccın her ikisine birden niyet ederek ihrama girer. Umre yaptıktan sonra, ihramdan çıkmayıp, aynı ihramla hac- cı da eda eder, sonra ihramdan çıkar. Kıran hac-
cı yapanların şükür kurbanı kesmesi vaciptir.
• Hac yerine fakirlere sadaka verilebilir mi?
Kişi kendisine farz olan hac ibadetini yerine getirmekle yükümlüdür; fakirlere sadaka vermekle bu sorumluluktan kurtulmaz. Bu itibarla hac yerine sadaka veren kişi hac ibadetini yerine getirmiş olmaz. Ancak bir defa hacca gidip farz olan haccını ifa eden kişinin, nafile olarak hacca gitmek yerine, muhtaçlara sadaka vermesi daha uygundur.
• Vekâlet yoluyla hac yapılabilir mi?
Kendisine farz olan hac ibadetini yerine getirmeden sağlığı bu görevi yerine getiremeyecek kadar bozulan kişinin ücretini ödemek suretiyle birini yerine vekil gönderip hac yaptırması veya vasiyeti üzerine ölümünden sonra varislerinin kendisine bedel olarak hac yaptırmaları gerekir. Veda haccı esnasında Has’am kabilesinden genç bir kadın Hz. Peygamber’e (s.a.s.) gelerek: "Ya Rasulallâh! Allah’ın hac hususundaki farz emri babama çok yaşlı iken erişti. Deve üzerinde bile duracak halde değil. Onun yerine vekâleten hac edebilir miyim?" diye sormuş, bunun üzerine Rasulullah (s.a.s.): "Evet! Vekâleten hac edebilirsin!" buyurmuştur (Buharî, Hac, 1; Müslim, Hac, 71).
Üzerine hac farz olan kişinin, yerine vekil (bedel) gönderebilmesi için, bizzat haccı edâ etmekten âciz olması gerekir; aksi takdirde, kendi yerine başkasını hacca göndermesi câiz değildir.
• Ölü adına hac yapılabilir mi?
Üzerine hac farz olup da, bunu yerine getiremeden ölen kişi, vasiyet etmişse, vasiyetinin yerine getirilmesi gerekir. Vasiyet etmemişse, varisleri isterlerse onun adına hac yapabilirler. Nitekim hacca gitmeyi adayan, fakat edâ edemeden ölen bir kadının kardeşi, ne yapması gerektiğini öğrenmek amacıyla Hz. Peygamber’e (s.a.s.) geldiğinde, Hz. Peygamber, "ölen kardeşinin borcu olsaydı öder miydin?" diye sormuş, adam da, "evet ya Rasulallâh!" deyince, Allah Resulü (s.a.s.): "O halde Allah’a karşı olan borcunu da öde! Çünkü o ödenmeye daha lâyıktır." buyurmuştur (Nesâî, c. 5, s.147).
•Hacca gitmemiş bir kimse, başkasının yerine bedel olarak hacca gidebilir mi?
Hacca bedel (vekil) gönderecek kimse, haccın nasıl yapılacağını bilen ve hac yapabilecek nitelikleri taşıyan, bulûğ çağına erişmiş, akıllı, tercihen daha önce hac yapmış Müslüman bir kimseyi hac yapmak üzere vekil tayin eder. Bununla birlikte, daha önce hac yapmamış kişi de, vekil olarak hacca gönderilebilir.
Ayrıca, ölü ya da hayatta olsun başkası adına nafile hac yapılarak sevabı bunlara bağışlanabilir. Başkası adına yapılacak nafile hac için, vekilin ehil olması ve adına haccettiği kimse için niyet edip ihrama girmesi yeterlidir.
• Hacda kesilmesi gereken kurbanlar, harem dışında kesilebilir mi?
Hac ve umre sırasında Harem’de kesilen kurbanlık hayvanlara ve Kâbe’ye ve Harem bölgesine hediye olmak üzere kesilen kurbana hedy denir.
Hedy kurbanları, vacip ve nafile olmak üzere ikiye ayrılır. Kıran veya Temettü’ haccı yapanların hedy kesmeleri ile ceza kurbanları, ihsar kurbanı ve harem bölgesinde kesilmesi adanan kurbanlar vaciptir. Hac veya umre yapılırken, bir yükümlülük bulunmadığı halde kesilen kurbanlar ise nafiledir.
Hedy kurbanları, ister vacip, isterse nafile olsun, harem bölgesi içinde kesilir. Harem bölgesinde kesilmez ise, vacip olanların harem bölgesinde yeniden kesilmesi gerekir. Ancak nafile olarak kesilenlerin yeniden kesilmesi gerekmez.
Hacda bulunan kişilerin, hac kurbanı (hedy) dışında, bayram münasebetiyle nafile olarak kurban kesmek istemeleri halinde, bunu vekâlet yoluyla Türkiye’de kestirmeleri daha uygun olur.
• Kadınlar yanlarında mahremi olmaksızın hacca gidebilirler mi?
Yolculuğun her devirde kendine özgü sıkıntı ve tehlikeleri bulunmaktadır. Bu nedenle kadınların uzun yolculuklara yanlarında mahremleriyle birlikte çıkmaları uygundur. Ancak yanında refakat edecek bir mahremi bulunmayan kadın, şayet yol güvenliği varsa, tek başına yolculuk yapabilir.
Hac, uzun bir yolculuğu gerektiren meşakkatli bir ibadettir. Kadının tek başına bu yolculuğa çıkması bazı olumsuz sonuçlar doğurabilir. Ancak, yanında mahremi olmayan kadınlar, güvenilir bir hac organizasyonuyla hacca gidebilirler.
• Hacda iken adet gören kadınlar ne yaparlar?
Adetliyken ihrama giren veya ihrama girdikten sonra adet görmeye başlayan kadınlar, tavafın dışında haccın bütün menasikini yerine getirebilirler. Ancak tavaf edemezler. Bu durumda o olan kadınlar ifrad haccına niyet ederler. Daha önce kıran veya temettü’ haccına niyet edip de, Arafat’a çıkma vaktine kadar umrelerini tamamlama imkânı bulamamış iseler, haclarını ifrad haccı olarak tamamlamaya niyet ederler. Ziyaret tavafı dışında diğer görevlerini yerine getirirler ve temizlendikten sonra ziyaret tavaflarını yaparlar.
Ziyaret tavafını yaptıktan sonra adet gören kadınlar, ülkelerine dönmeden önce, vacip olan veda tavafını yapacak imkân bulamazlarsa, bu tavafı terk ederler. Bundan dolayı bir şey gerekmez.
Adetliyken ihrama girecek ve ihrama girdikten sonra adetleri bitmeden Arafat’a çıkmak durumunda kalacak hanımlar, ihrama girerken ifrad haccına niyet etmelidirler.
• Adeti geciktirmek için hacda ilâç kullanmanın hükmü nedir?
Kadınların, bazı yan etkileri bulunduğu için adet geciktirici ilaçlar kullanmak yerine, ziyaret tavafı dışında diğer görevlerini yerine getirip, temizlendikten sonra ziyaret tavaflarını yapmaları uygun olur. Ancak, temizleninceye kadar Mekke’de kalma imkanı bulunmayanların, bu ilâcı kullanmalarında sakınca yoktur.
• Umre nedir, nasıl yapılır?
Sözlükte ziyaret etmek anlamına gelen umre, dinî bir kavram olarak, belirli bir vakte bağlı olmaksızın usulüne göre ihrama girdikten sonra, tavaf ederek Kâbe’yi ziyaret etmek ve diğer bazı dinî görevleri yerine getirmek suretiyle yapılan ibadettir. Arafe ve Kurban Bayramı günleri dışında senenin her zamanında yapılabilen bu ibadetin ömürde bir defa yapılması sünnet-i müekkededir. Bununla birlikte daha fazla da yapılabilir. Hz. Peygamber, "Umre, kendisiyle diğer umre arasında işlenilen (küçük) günahlara kefarettir. Hacc-ı Mebrûr’un karşılığı ise ancak cennettir." buyurmuştur (Buharî, Umre, 1; Müslim, Hacc, 437).
Umre için dışarıdan gelenlerin miket mahallerinde, Mekke’de bulunanların ise hill bölgesinde ihrama girmesi gerekir, ihram umrenin şartlarındandır. Umre yapmak isteyen kişi, umre yapmaya niyet eder ve telbiye okuyarak ihrama girer. Bundan sonra Kâbe’yi tavaf edip Safâ ile Merve arasında sa’y ettikten sonra tıraş olarak ihramdan çıkar. Tavaf umre’nin rüknüdür; sa’y ve tıraş olmak ise umrenin vacibidir.