(Not : Hatibin bu hutbede okuyacağı âyet : 17. sûre (İsrâ’), 35. Âyet)
Muhterem cemaat!
İnsanlar toplu bir halde yağarlar. Birbirlerine daima muhtaçtırlar. Yiyecek, giyecek, mesken, ve daha birçok ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayamazlar; yardımlaşmak zorundadırlar. İhtiyaçları karşılamak için alış veriş yapacaklar, çıkardıkları mahsulleri satacaklar, kendilerine lüzumlu olanı alacaklardır. Şüphesiz bu alış verişlerinde; kilo, terazi, metre vesaire gibi ölçüler, tartılar kullanacaklardır. Bu ölçülerde gayet titiz davranmak, başkasının hakkının geçmemesine dikkat etmek, verirken eksik, alırken fazla tartmamak gerekir. Alış verişe hile katmak, yanlış tartı, ölçü kullanmak, noksan tartmak, başkasının hakkını yemektir. Alış verişte doğru olmayan, dürüstlüğe riayet etmeyen cemiyetlerde itimat, nizâm bozulur; hak, hukuk anlamı kalkar; halbuki kul hakkına çok riayet etmek lâzımdır. Bir insanın en küçük bir hakkına tecavüz etmek büyük günahlardandır. Bir insanın hakkını kendi üzerine geçirmek, her ne suretle olursa olsun, dinimizde haramdır. Bundan son derece sakınmak lâzımdır. Alış verişte ölçüyü tam yapmamak gadirdir, hıyanettir, hırsızlık ve soygunculuktan farksızdır.
Ne yazık ki bir kısım insanlar hileye saparlar, teraziye basarlar, metreyi ileriye geriye oynatırlar, çeşitli hilelere başvururlar. Allah’a ve âhiret gününe inanan nasıl olurda hileye tevessül eder? Bunu yapanlar birgün gelipte Rabbül-Âlemîn’in huzuruna çıkarak hesap vereceklerini hiç düşünmezler mi? Kendilerinde âhiret inancı olanlar bunu yapamazlar. Müslümanım diyen kimse başkasını aldatamaz.
Muhterem müslümanlar,
Biliyorsunuz ki, memleketimizin ürünlerinden bir kısmını dış memleketlere ihraç etmekteyiz. Bu ihraç malları bizim için döviz kaynağıdır, millî servettir. Hârice gönderdiğimiz mallara hile katarsak bozuk mal ihraç edersek bu bizim ticarî itibarımızı sarsar, bundan memleket büyük zarar görür. Hileli yollara sapan tüccar memleketine hiyanet ediyor demektir.
Hulâsa: Gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında alış veriş ettiğimiz kimselerle gayet güzel ve dürüst muamele yapmalıyız» hileye aslâ başvurmamalıyız. Hile yapanlar er geç hilekârlıklarının cezasını görürler. İşleri bozulur; perişan olurlar; kötü bir nam ile anılırlar. Âhirette ise sıkı bir hesaba çekilirler. Hak ettikleri cezaya çarpılırlar.
Allah’ın huzurunda hesap vereceğimizi düşünerek ona göre hareket etmeliyiz. Gerek alış verişte, gerek diğer işlerimizde doğruluktan asla ayrılmamalıyız. Allah cümlemizi doğru yoldan ayırmasın.
(Bu hutbe, M. Ziya Bilgin tarafından hazırlanmış, Hutbe Komisyonunun tetkikin" :den geçmiştir.)