İNSAN SAĞLIĞI
SIHHATLİ YAŞAMA ŞARTLARI
Hazırlayan:
Dr. Burhan BENGİSU
Dah. Halk Sağlığı Müte.
Sıhhat veya sağlık yalnız hasta olmamak demek değildir. Aynı zamanda beden, akıl, ruh ve sosyal yönlerden iyi olma hâlidir. Yâni sıhhatli olabilmemiz için hem hasta olmayacağız, hem de bedenen tam ve iyi durumda olacağız, akıl ve rûhumuz da iyi olacak. Ne sinirli, ne korkak, ne heyecanlı olacağız. Sakin ve herşeyi hemen kızmadan ve sinirlenmeden normal karşılayacağız ve aklımızla muhakeme ettikten sonra doğru hükmü vereceğiz. Ayrıca sosyal durumumuz, yâni ev, iş ve dış hayâtımızın normal ve iyi olması gerekir. İşte sağlam insanın vasıfları bunlardır.
Sağlığın bu târifi, Dünya Sağlık Teşkilâtının Anayasasında kabûl ettiği târiftir.
Allah tarafından bize ihsan buyurulan sayısız ni’metlerin en önemlisi ve en büyüğü sağlıktır. Sıhhat olmadan yaşamanın zevki ve hattâ tadı olamaz. (Buna dâir âyet, hadîs ve dînî, târihî misâller çoktur.)
“Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” sözü bunu güzelce göstermektedir. Atalarımız, her şeyin başı sağlıktır, demişlerdir. Gerçekten sağlık olmayınca insan çalışamaz, yaptığı işi başaramaz, verimli olamaz, para kazanamaz, ibâdet edemez, kendisi ve âilesi fakir ve muhtaç olur.
İnsan-oğlunun ve her Müslümanın başta gelen vazifelerinden biri Cenâb-ı Hakk’ın vermiş olduğu sağlığım korumak ve yükseltmektir. Yâni daha iyi olmasına çalışmaktır, Bunun için her mü’min sağlığı koruyan ve sıhhatli yaşamayı sağlayan şartları bilecek, öğrenecek ve uygulayacaktır. Onun için İslam âlimleri, “Evvelâ ilmü’l-ebdân, sonra ilmü’l-edyân” buyurmuşlardır. Yâni herkes evvelâ sağlığının korunmasını bilecek, sonra din işlerini öğrenecektir. Dînimiz, sağlığa ve sağlığın muhafazasına çok Önem verir.
Buna âit âyet, hadîs ve dînî, târihî misâller sayısızdır.
Şimdi sağlığımız için gerekli işleri, başka bir deyimle, sıhhatli yaşama şartlarını gözden geçirelim.
Her insanın, doğduğu günden i’tibâren hava ve güneşe ihtiyâcı vardır. Havasız yaşayamayız. Güneş büyümemiz, gelişmemiz ve birçok hastalıklardan korunmamız için lâzımdır. Güneş insan, hayvan ve bitkilerin hayat kaynağıdır. Buna dair âyet ve hadîsler çoktur. Hava da her canlı varlığa gereklidir. Hava olmadan yaşanmaz. Havanın temiz, mikropsuz ve sağlığa zarar vermeyecek şekilde olması lâzım. Pis hava, mikroplu hava sağlığa zarar verir ve insanı hasta eder. Pis hava birçok yerlerde bulunur. Kapalı ve küçük yerlerin, odaların, kahvehânelerin vs. gibi yerlerin havası, bilhassa kışın çabuk kirlenir ve sağlığa zararlı olur. Hele odada sigara, nargile içen, öksürüp aksıran ve tüküren, yeri ve havayı kirleten insanlar olursa bu yerlerde yaşamak sağlığa tehlikelidir. Mangal da, hele iyi yanmamış kömür varsa havayı çabuk ve Çok kirletir. Bunun için mecbur olmadıkça bu yerlerde fazla durmamak gerekir. Ve bu kapak yerlerin zaman zaman kapı ve pencerelerini açarak havalandırılmaları şarttır.
İnsanların, hava ve güneşten sonra suya ihtiyaçları vardır. Bir insan havasız birkaç dakika, susuz birkaç gün ve gıdasız birkaç haftadan fazla yaşayamaz. Su, hava ve güneş gibi her canlıya lâzım, Cenâb-ı Allah Kur’ân-ı Kerîm’de: “Su ile her şeyi canlı kıldık.” buyurmuştur. Buna ait âyet, hadîs ve dînî, târihî misâller çoktur.
Su birçok işlerde kullanılır, insan, suya birçok işlerde ve yerlerde muhtaçtır. Susuz çalışamaz, temizliğini yapamaz, yemeğini pişiremez, hülâsa susuz yaşayamaz. Ancak suyun temiz, mikropsuz ve sağlığa zarar vermeyecek şekilde olması gerekir. Pis, mikroplu ve zehirli sular sağlığa zarar verir. Bunun için sularımızı temizlemek ve temiz tutmak mecburiyetindeyiz. Şüpheli, pis ve mikroplu sulan süzmek ve kaynatmak lâzım. Nehir ve dere sulan pistir, mikropludur, onları kaynatmadan veya mikroplan öldüren ilâçları içine koymadan kullanmamalıyız. Kuyular, helâlardan en aşağı 15 metre uzak olmalı ve ağızları kapatılmalıdır. Açık kuyuların içine fare, kedi, köpek düşebileceği gibi insan ve hayvan pisliği de düşebilir ve su kirlenir, tehlikeli, mikroplu olur.
Birçok hastalıklar su ile İnsana geçer. Bunların başında tifo, paratifo, kolera, dizanteri, çocuk felci vs. gelir. Bu hastalıklar tehlikeli ve öldürücüdür.
Hava, güneş ve sudan sonra gıda gelir. İnsanoğlu, hayvan ve her canlının yaşaması, gelişmesi, çalışması ve fâideli ürün verebilmesi ve nihayet üremesi için beslenmeye ihtiyâcı vardır. Canlılar bu işler için, onlara gerekli besi maddelerini gıdalardan alırlar. Bu yüzden gıdalar, insana lüzumlu maddeleri ihtiva etmelidir. Aynı zamanda bu maddelerin miktarı da yeterli olmalıdır. Meselâ protein dediğimiz ve et, yumurta, süt, peynir ve yoğurtta bulunan önemli gıda maddesinden büyük insanlar her gün kilo başına bir gram, yâni 60 kiloluk bir insan günde en az 60 gram protein almalıdır. Bu protein miktarı 300 gram etten veya 100 gram et ile 400 gram sütten elde edilebilir. Keza nişastalı ve yağlı maddeler ve gıdalarımızda yeter miktarda bulunmalıdır. Nişastalı ve yağlı maddeler bize kuvvet verir ve tıpkı motorun benzini gibi bizim hareket etmemizi ve çalışmamızı sağlar. Vitaminler de yeter miktarda bulunmaları gerekir.
Genel olarak insanlar çeşitli gıdalar yerler, bu gıdalarda protein, nişasta, yağ ve vitamin bulunur. Tek çeşitli gıdâ yiyenler belki muhtaç oldukları besi maddelerini yeter derecede alamazlar. Meselâ bebeklerin ve hastaların gıdaları ekseriya mahduttur. Bunun için iyi beslenmelerini sağlamak amaciyle hazırlayacağımız gıdalara iyi dikkat etmemiz gerekir. Bâzı yerlerde halk yalnız bir iki çeşit gıda ile beslenirler. Bu yanlış bir alışkanlıktır. Çok çeşitli yemek yemeli. Gıdâların içinde et, yağ bulundurmalı ve bol bol sebze ve meyva yemelidir;
Gıdaların taze pişmiş olması çok daha iyi olur. Sonraya kalacak yemekleri tozdan, sinekten ve fareden korumak, iyi örtmek ve muhafaza etmek ve bozulmaması için soğukta saklamak lâzım.
Evlerde soğuk ve serin yerlere konan teldolapları çok faydalıdır. Buzdolabı olursa daha iyi olur. Çiğ yenecek gıdalar yıkanmalıdır.
Bugünkü yazımızda sıhhatli yaşamak için insanlara lüzumlu olan güneş, temiz hava, temiz su, temiz ve yeterli gıdalardan kısaca bahsettik. Gelecek yazılarda diğer sağlık şartlarını anlatacağız.