Makale

CAMİ VE MESCİTLERİMİZDE “TEDRİS” DÖNEMİ

Başyazı

Mehmet Nuri YILMAZ
Diyanet İşleri Başkanı

CAMİ VE MESCİTLERİMİZDE “TEDRİS” DÖNEMİ

Dinî ve sosyal hayatımızda önemli yeri olan camilerimizi; halkımıza yeni bir ıuhla anlatmak, yeniden hatırlatmak ve her biri birer sanat şaheseri olan bu eserleri bizlere bırakan şanlı ecdadımızın ruhlarını şâd etmek gayesiyle 1986 yılından beri Ekim ayının ilk haftası ‘Camiler Haftası’ olarak kutlanmaktadır.
Camiler; müminlerin herhangi bir ayırım ve istisnaya tabi tutulmaksızın bir araya geldikleri, tanıştıkları, kaynaştıkları, elem ve sevinçleri paylaştıkları, ibadetlerini ve dualarını yüce Allah’a topluca arzettikleri kutsal mekanlardır.
Tarih boyunca müslümanların özellikle de ecdadımızın büyük önem verdiği bu mekanlar, ibadet yeri olma yanında, halkın dinî bilgileri öğrendiği ve uyguladığı bir ilim ve kültür merkezidir.
Huzur içinde yapılan ibadetler; kürsü ve minberlerden yapılan öğretici konuşmalar, dinî-dünyevî meselelerde cemaatın düşünce ufuklarını açmış, dinî ve millî birliğin tesisinde ve muhafazasında önemli fonksiyonlar icra etmişlerdir.
‘Camiler Haftası’nı bu yıl, ismini camilerden alan ve tarihi geçmişi İslam’ın ilk dönemlerine kadar uzanan bir eğitim-öğretim faaliyeti olan ‘Cami Dersle- ri’nin yoğun olarak gündeme geldiği ve ilk uygulamalarının başlatıldığı bir faaliyet dönemi olarak idrak ediyoruz.
Geçen yıl kutladığımız camiler haftası esnasında, cami dersleri konusuna değinmiştik. Din işleri Komisyonuna hazırlatmış olduğumuz rapor, özel bir komisyon tarafından değerlendirilip proje haline getirilmiş ve Ekim 2000 tarihinden itibaren de tikemizin çeşitli yerleşim merkezlerinde kuvveden fiile geçirilecektir. Bu sebeple, Cenab-ı Hakk’a hamdü sena ediyor, bunun gibi nice hayırlı hizmet ve girişimlerde bütün müminleri muvaffak kılmasını niyaz ediyorum.
Başkanlık yayınlarımızdan bazılarının takrir ve takibi şeklinde yürüteceğimiz cami derslerinin ilk aşamasında, vatandaşlarımıza en sahih kaynaklardan temel dinî bilgilerin öğretilmesi hedeflenmiştir. İleride ‘Tekamül Aşaması’ olarak düşündüğümüz safhada ise, arzu eden ve belirli bir seviyeye ulaşmış vatandaşlarımız, en muteber dinî, İlmî kaynaklardan, yetkili ve ehliyetli din bilginlerinin dilinden İslam Dini’nin çeşitli ilmî konularının takrir ve tedrisi imkanına kavuşacaklardır. Bu hizmeti gerçekleştirecek personelimizin, izleyecekleri tedrisin pedagojik boyutları üzerinde de titizlikle duruyoruz.
Cami görevlilerimiz, cami derslerine geniş bir katılım sağlanması için gerekli tanıtım hizmetinin de en gerekli unsurlarıdır. Esasen toplumu din konusunda aydınlatmak görevi, başkanlığımızın sorumluluğundadır. Başkanlığımız bu hizmeti genellikle yaygın eğitimin imkanlarıyla gerçekleştirmektedir.
Onbirinci asırda medreselerin kurulmasından önce ders halkaları şeklindeki ilmî faaliyetlere mekan olan camilerimizin, Türkiye coğrafyasında, halkın dinî eğitimine yeniden mekan olmasının bütün İslam- Türk dünyasına örnek olacağına inanıyorum.
Teşkilatçılık, organizasyon, disiplin ve girişim konusunda İslam toplumları arasında ayrı bir yeri olan Müslüman-Türk milletinin; yeni yüzyılda İslâmî ve entellektüel aydınlanma konusunda diğer uluslara numune-i imtisal olması kuvvetle muhtemeldir.
Başkanlığımız hizmet ve faaliyetleriyle bu hususta büyük gayret göstermektedir. Yurtiçi ve yurtdışında Başkanlığımızdan hizmet bekleyen kesimlerin aydınlatılması için ulusal ve uluslararası nitelikli toplantı, sempozyum, panel ve konferanslar düzenlenmekte, toplumun bütün kesimlerine yönelik olarak çeşitli kitap ve dergiler yayınlanmakta, sesli ve görüntülü yayınlar hazırlanmaktadır.
Yayın faaliyetlerimizden biri olan ve daha çok İlmî çevrelere hitap eden Diyanet İlmi Dergi’nin bu yıl içerisinde neşredilecek özel sayısının konusu, “Hz. Muhammed (s.a.s.) ve Peygamberliğedir. 1970 ve 1989 yıllarında Başkanlığımız, zat-ı risalet penahı hakkında iki kez özel sayı neşretmiştir. Bu yılki özel sayımızın daha geniş ve muhtevalı olacağını şimdiden ifade edebilirim. Daha sonra bu sayı İngilizce ’ye tercüme edilerek yayınlanacaktır. İngilizce olarak yayınlanacak bu özel sayı yurtiçi ve yurtdışında farklı kesimlere ulaştırılmak suretiyle Resulü Ekrem Efendimizin yüce kişiliğinin ve evrensel peygamberliğin farklı kitleler arasında da duyurulmasına katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu vesile ile ona selatü selamlarımı iletiyor, onun şefaatine hepimizin nail ve mazhar olmasını Cenab-ı Allah’tan dua ve niyaz ediyorum.
Yeni sayıda buluşmak üzere.