Makale

SURİYE NOTLARI

SURİYE NOTLARI

Harun ÖZDEMİRCİ / Dini Yayınlar Dairesi Başkanı

Suriye, ülkemize en uzun sınırı olan komşu ülkedir. Tarihi ve kültürel bağlarımızın bulunduğu bu komşu ülke ile ilişkilerimizde bir çok sebepten dolayı geçmişte sıkıntılar yaşanmış, zaman zaman da oldukça gergin dönemler olmuştur. Bu iki komşu ülke arasında 20 Ekim 1998 tarihinde imzalanan Adana Mutabakatı’ndan sonra ilişkilerde önemli gelişmeler yaşanmaktadır. İki ülke arasında başlayan bu yeni süreçten sonra karşılıklı olarak önemli ziyaretler gerçekleşmiştir. Bu ziyaretlerin, iki ülke ilişkilerinin gelişmesine katkısı hiç şüphesiz ki büyük olacaktır.
Özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer’in 13 Haziran 2000 tarihinde Suriye Cumhurbaşkanı Hafız Esad’ın cenaze merasimine katılmasının, dost ve kardeş Suriye halkı üzerinde çok olumlu etkiler bıraktığı, bu ülkeye yaptığımız ziyaret esnasında öğrenilmiştir. Hemen hemen her Suriyeli yetkili bu hususu, konuşmalarında altını çizerek vurgulamışlardır.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Adana Mutabakatı’ndan sonra ikili ilişkilerle başlayan olumlu sürece katkıda bulunmak, Ülkemizin Suriye ile olan tarihi ve kültürel bağlarını güçlendirmek ve geliştirmek, iki ülkenin dini idareleri arasında din hizmetleri ve kültürel konularda görüş alış verişinde bulunmak, Suriye’deki Türk-İslâm eserlerini incelemek, Hac organizasyonu ile ilgili incelemeler yapmak ve kara yolu ile hac organizasyonunun gerçekleştirilmesine yönelik görüşmeler yapmak için Suriye Evkaf Bakanı Muhammed Ziyade’nin davetlisi olarak 14-17 Mayıs 2001 tarihleri arasında beraberindeki bir heyetle Suriye’ye resmi bir ziyarette bulunmuştur.
Bu ziyaretlerinde Sayın Başkana, Başkan Yardımcısı Rıdvan Çakır, Dini Yayınlar Dairesi Başkanı Harun Özdemirci, Hac İşleri Şubesi Müdürü Mahmut Mete, Hac Dairesi Uzmanlarından Ali Rıza Kenanoğlu ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy da eşlik etmişlerdir.
Diyanet İşleri Başkanı ve beraberindeki heyeti Şam Havaalanı’nda Ülkemizin Şam Büyükelçisi Dr. Ahmet Oğuz Çelikkol ve Elçilik mensupları ile Suriye Evkaf Bakanı Muhammed Ziyade ve bazı Bakanlık yetkilileri karşılamışlardır. Daha sonra Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Nuri Yılmaz ve barebe- rindeki heyet ikametlerine ayrılan otele geçmişler, burada Sayın Yılmaz Türkiye Cumhuriyeti Şam Büyükelçisi Dr. Ahmet Oğuz Çelik- kol’la kısa bir görüşme yapmış, bu görüşmede Büyükelçi Çelikkol, ziyaret programı hakkında bilgi vermiştir. Yılmaz, programa göre, Şam’da bulunduğu süre zarfında yoğun resmi temas ve görüşmelerde bulunmuş ve Şam’daki Türk-İslâm eserlerinde incelemeler yapmıştır. Ayrıca Şam Türk Şehitliği’ni ziyaret etmiş ve burada düzenlenen Hava Şehitlerini Anma törenlerine katılmıştır.

RESMİ GÖRÜŞMELER
Suriye Evkaf Bakanı Muhammed Ziyade’yi Ziyaret

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, ilk olarak Suriye Evkaf Bakanı Muham- med Ziyade’yi bakanlıkta ziyaret ederek resmi temaslarına başlamıştır.
Bu görüşmede Suriye Evkaf Bakanı Muhammed Ziyade; Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanı ve beraberindeki heyeti, ülkelerinde görmekten büyük mutluluk duyduklarını ve bu ziyareti iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde çok önemli gördüklerini ifade etmiş ve bir süre önce Şam’a ziyarette bulunan Papa II. Jean Paul’un temasları hakkında bilgi vermiştir.
Ziyade; “Papa’nın bu ziyaretinin, uluslararası ilişkilerin gelişmesine, bölgede ihlal edilen uluslararası anlaşmaların yeniden uygulanmasına katkı sağlamasını temenni ediyoruz. Ayrıca haksızlığa uğramış Müslüman halkların uğradıkları bu haksızlıkların giderilmesi, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın eski konumuna getirilmesi hususlarında Suriye’nin girişimlerini desteklemesini ümit ediyoruz.
Hiç şüphesiz ki, dinlerarası diyalogun geliş- meşinde, her din mensubunun kendi idarelerinde yaşayan diğer din mensuplarının haklarının korunması ve kutsal mekanların muhafazası en önde gelen hususlardan birisidir. Bu açıdan Papa’nın ziyareti dinlerarası diyalog açısından da önemli bir adımdır” demiş ve daha sonra Suriye ve Yılmaz’ın ziyaret programı- l na ilişkin açıklayıcı bilgiler vermiştir.
Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz ise, ülkelerarası iyi ilişkilerin oluşmasının dünya barışı için çok önemli olduğunu, özellikle tarihi, dini ve kültürel bağları olan Suriye ve Türkiye arasında iyi ilişkilerin kurulmasının bölgede barış için büyük katkılar sağlayacağına işaret etmiştir.
Yılmaz; "Yaşadığımız çağ, diyalog ve barış çağıdır. Başta komşu ülkeler aralarında iyi ilişkiler tesis etmelidirler. Dünya barışını tehdit eden her türlü şiddete karşı iş birliği içerisinde olmalıdırlar. Dinlerarası diyalog çalışmalarını da dünya barışının sağlanması için önemsiyoruz. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim" demiştir.
Hizmetlerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Naci El-Otri’yi Ziyaret
Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Nuri Yılmaz, Suriye’deki temasları sırasında hizmetlerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Naci El-Otri’yi Başbakanlıktaki makamında ziyaret etmiş ve görüşmelerde bulunmuştur.
Bu görüşmede Başbakan Yardımcısı El-Otri: "Ülkemize hoş geldiniz. Dost ve kardeş ülke Türkiye’den gelen heyeti ülkemizde görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Tarihî bağları bulunan iki ülke halkı arasındaki ilişkilerin pekiştirilmesi ve güçlenmesi en büyük temennimdir. Daha önce Türkiye’yi ziyaret etme mutluluğunu yaşayanlardan birisiyim. Türkiye’deki medeniyeti ve yaşanan büyük ilerleme ve gelişmeyi yakînen gördüm. Ankara, İstanbul ve Bursa şehirlerini ziyaret ettim. Buralarda yapılan bir çok mühendislik alanındaki konferanslara katıldım.
Buralardaki İslâmî mirası da yakından gördüm. Gerçekten Türkiye ile Suriye arasında tarihî ve dinî bağlar mevcuttur. Bu bağlar bu gün de devam etmektedir. Ben aslen Ha- lep’liyim. Bu şehirde tarihi Türk yapıları mevcuttur. Esasen Halep’ten Ankara ve İstanbul’a giderken gördüğümüz tarihî ve dinî yapıların benzerlikleri etkileyicidir. Bu bizim ortak tarihî bağlarımızdır. Bu eserler dedelerimizin bizlere bıraktığı bir mirastır. Bizim dileğimiz bu köklü tarihî bağlarımızı bizim çocuklarımızın ve torunlarımızın da geliştirerek sürdürmesidir. Bu ortak dileğimiz olmalıdır. Bu da kültürel turizm ve İktisadî ilişkilerin iki ülke arasında geliştirilmesiyle mümkün olabilir. Bu işbirliği süreci içerisinde gelecekle ilgili çok iyimser düşünüyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer’in, Cumhurbaşkanımız Hafız Esad’ın cenaze merasimi vesilesiyle Şam’a ziyaretinden duyduğumuz büyük mutluluğu burada ifade etmek isterim. Ayrıca Sayın Türkiye Cumhurbaşkanına saygı ve hürmetle selamlarımı sunuyor, bunun aracılığınızla iletilmesini istirham ediyorum.
Hac konusuyla ilgili olarak da-, birkaç gün önce Ulaştırma Bakanımız Türkiye ile bir işbirliği protokolü imzalamıştır. Bu ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlayacak her türlü adımın atılmasına hazırız. Tabiki Türk hacılarının kara yoluyla ülkemizden geçip hacca gitmeleri de bu ilişkilerin gelişmesine yönelik atılmış bir adım olacaktır. Bu konudaki önerilerinizi dinlemeye ve üzerimize düşeni yerine getirmeye hazırız" demiştir.
Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz da-, “Türkiye ve Suriye arasındaki tarihî bağlar çok eskiye dayanmaktadır. Bir defa çok yakın komşuyuz. Daha önce de bizim hacılarımız buradan geçerek Suudi Arabistan’a giderlerdi. Sonra Irak yolu tercih edildi. Daha sonra da çeşitli sebeplerden dolayı uzun bir zamandır kara yolundan hacca gidilmiyor. Bizim hacılarımız Suriye’den karayolu ile geçerken buradaki tarihî ve dinî eserleri de ziyaret imkanı buluyordu. Bizim insanımız Şam’ı kutsal bir şehir olarak görür ve ondan bahsederken Şam-ı Şerif tabirini kullanırlar. Bu bakımdan yeniden kara yolunun açılması halinde insanlarımızın buradaki tarihî eserleri görmesi iki ülke halkı arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Hacılarımız buradaki yerleri ziyaret etmekle kalmaz, buradan Kudüs’e geçerek Mescid-i Aksa’yı da ziyaret ederlerdi. Bu imkan şu anda yok. Bu arada bu mukaddes yerdeki yaşanan problemlerin de barışçı bir yolla çözüme kavuşmasını ümit ediyor ve Allah’tan diliyorum. Bu ilişkilerimiz sadece hacla sınırlı kalmamalı, kül- tür-turizm ve ekonomi açısından da geliştirilmelidir. Dinî alanda İlmî toplantı ve şûraların karşılıklı olarak düzenlenmesi gerekir. Buna ilgi gösterilmelidir. Ülkenizde şahsıma ve heyetimize gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ediyorum.”
Başbakan Yardımcısı:
“Kudüs bir İslâm şehridir. Bu tarihî bir determinasyondur. Kudüs yirmi üç kez işgal edilmiş, yirmi üç kez kurtarılmıştır. Müslü- manlar arası dayanışmanın gerçekleşmesiyle tekrar kurtarılacaktır. Ben bu ziyaretinizden dolayı size ve heyetinize tekrar teşekkür ederim. Biz burada Türk kardeşlerimizi gördük. Biliniz ki burada da kardeşleriniz vardır.” demiştir.
Suriye Başbakanının Sayın Yılmaz’ı Kabulü
Diyanet İşleri Başkın Sayın Yılmaz, Suriye temasları esnasında Suriye Başbakanı Mu- hammed Mustafa Miro tarafından da kabul edildi. Bu kabulde:
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz:
"Bizi kabul ettiğiniz için şahsım ve heyetim adına şükranlarımı sunuyorum. Biz daha önce gelmeyi çok arzu ediyorduk. Ancak nasip bugüne imiş. İnşaallah bundan sonra daha sık ziyaretlerde bulunacağız. Biz burada kendi ülkemizde gibiyiz. Hacılarımız yıllar önce buradan Suudi Arabistan’a seyahat ediyorlardı. Şimdi yılda 70-80 bin hacımız hac nedeniyle Suudi Arabistan’a gitmektedir. Biz yine hacılarımızın daha önceki yıllarda olduğu gibi kara yoluyla hacca gitmelerini istiyoruz. Bu ülkeyi hacılarımızın tanımaları açısından büyük yarar sağlayacaktır. Burada tarihî açıdan çok değerli insanların ve Peygamberimizin sahabilerinin kabirleri var. Dinî bağlarımız var. Suriye bizim en yakın komşumuz. Bu ilişkileri daha artırmak arzusundayız. Bu ziyareti bir başlangıç olarak değerlendirebiliriz. Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bir çok çalışmalarımız var. Toplantılar düzenliyoruz. Şûralar düzenliyoruz. Bu toplantı ve şûralara buradan da temsilcilerin katılmasını gönülden, arzu ediyoruz. Bu amaçla burayı ziyaret etmiş bulunuyoruz. Çok değerli Bakanımızın gösterdiği yakın ilgiye teşekkür ediyoruz. Kendimizi kendi ülkemizde zannediyoruz. Teşekkür ediyorum." demiştir.
Başbakan Muhammed Mustafa Miro da:
"Burada kendi aileniz, kendi ülkeniz içerisindesiniz. Bu ziyaretiniz çok önemli. Bunun birçok nedenleri var. Öncelikle müşterek bir tarihimiz var. Ülkelerimizin halkları aynı dine inanmaktadırlar. Müşterek bir İslâm kültürüne ve mirasına sahibiz. İyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi için de gayret gösteriyoruz. Kardeşlik bağlarımızın güçlendirilmesine çalışıyoruz. Şühhesiz ki hükümetimizin samimi çabası bu ilişkilerin geliştirilmesine yöneliktir. Bunun ilk işaretini Cumhurbaşkanımız Başer Esad vermiştir. Ziyaretinizin en önemli konusu iki ülke halkının inandıklarını yakînen ilgilendiriyor. Bu inancın farzlarından bir tanesi de hacdır. Suriye’nin coğrafi mevkii Türkiye ile hac konusunda işbirliği yapmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla Evkaf Bakanımız ve Büyükelçimiz sürekli görüşme halindeler. Tabi sizin de ziyaretiniz ayrı bir önem katmıştır. Bizim bu alanda her türlü kolaylığı göstermemiz gerekir. Bu kolaylığı göstermeye hazırız. Tabii bunun hac konusunu ilgilendiren diğer ülkelerle başta Suudi Arabistan’la da işbirliği içerisinde gerçekleşmesi kaçınılmazdır. Ülkemizde sizin Türkiye’deki faaliyetlerinizi de yakından izliyoruz. Gerçekleştirdiğiniz şûra ve toplantıları takip ediyoruz. Yenilikçi, ihyacı çalışmalarınızı takdirle karşılıyoruz. Türk halkının ve hükümetinin yenilikçi anlayışını anlamak lazımdır. Çünkü bu İslâm kültürünün ihyasını de içermektedir. Sizin de buyurduğunuz gibi bu tür faaliyetlere bizim de katılmamız gerekmektedir. Biraz önce de ifade ettiğiniz gibi Suriye’de bulunan İslâm tarihinin önde gelen şahsiyetlerinin, Peygamberlerin, sahabilerin kabirleri ve tarihî müşterek yapılar iki ülke arasında turizmde de işbirliğini gerektirmektedir. Hac ve Umre mevsimlerinde ve bu mevsimlerin dışında da inanç turizmine çok önem vermeliyiz. Bizim birlikteliğimiz bin yılı aşmıştır ve devam etmektedir. Tek bir dine ve aynı değerlere inanıyoruz. Bu din turizminde bir anlaşma sağlanırsa ekonomik gelişme için bu anlaşmayla hükümetlerimize teşvikte de bulunmuş olacağız ayrıca. Bu açıdan sizlerin ziyareti bizim için çok önemlidir.
Son olarak bir şeyi daha ifade etmek istiyorum. Ülkemiz ve kalbimiz size her zaman açıktır. İstediğiniz zaman gelebilirsiniz. İlişkilerin geliştirilmesi için bulunduğumuz makamlarda her türlü çabayı harcamamız gerekiyor. Çünkü biz gerçekten büyük tehditler karşısındayız bu dönemde. Biz çünkü hedef olmuşuz bulunduğumuz bölgede. Hem toprağımız hem inancımız hedeftir. Gördüğünüz gibi düşman her gün onlarca kişi öldürmekte ve evleri yıkmaktadır. Dokunulmazlıkları ihlal etmekte, insan haklarını da zedelemektedir. Dini görevimiz, işgal edilen topraklarımızı geri almak için (Lübnan’daki Golan Te- peleri’ni) topraklarımızı kurtarıncaya kadar yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. Tabi ki bu şekilde dinimizi ve de değerlerimizi korumuş olacağız. İslâm dünyasının ilk kıblesi olan Kudüs’ü de korumuş olacağız.
Bu bakımdan bugünkü ziyaretiniz bizim için çok büyük önem taşıyor, tekrar hoşgeldi- niz diyorum. Sizden bir ricada bulunmak istiyorum. Hükümet Başkanınıza, Sayın Cumhurbaşkanına ve değerli dostlarıma selam ve saygılarımı iletmenizi istirham ediyorum. Artık bizim de sizi ziyaret etmemiz gerekir. Ben önceden Halep Valisiydim. Bu esnada Türkiye’deki dinî mekanları ziyaret etmiştim. Çok güzel yerler, tekrar görmek isterim.”
Diyanet İşleri Başkanı:
“Elbette sizi ülkemizde görmekten büyük mutluluk duyarız. Bizleri kabul ettiğiniz için tekrar teşekkür ediyorum."
Heyetler Arası Görüşme
Suriye temasları sırasında bir de iki ülke heyetleri arasında resmi görüşme yapıldı. Görüşmede Türk heyetine Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Suriye heyetine de Evkaf Bakanı Ziyade başkanlık etti.
Görüşmede ilk sözü alan Evkaf Bakanı Ziyade:
“Bugün iki ülke heyetleri olarak biraraya geliyoruz. Bizim için mutlu bir gün. Sayın Mehmet Nuri Yılmaz ve beraberindeki heyeti Suriye’de görmekten duyduğumuz memnuniyeti bir defa daha dile getirmek istiyorum. Sayın Diyanet İşleri Başkanına Suriye’deki ikameti süresince iyi günler geçirmesini dilerim. Sayın Diyanet İşleri Başka- nı’nın ülkemizde gerçekleştirdiği temasların ve bu heyetler arası görüşmelerin iki ülke ilişkilerinin gelişmesinde ve pekiştirilmesin- de önemli katkılar sağlamasını niyaz ederim.
Sayın Diyanet İşleri Başkanı zat-ı âlinize ve beraberinizdeki muhterem heyete, ülkemizin seçkin alimleri ve dinî idare temsilcileri ve Evkaf Bakanlığı adına tekrar hoşgeldiniz diyorum. Sayın Esad’ın Cumhurbaşkanlığındaki Suriye’de adalet ve barışın tesis edilmesi için gayret gösteriyoruz. Bölgede toprak ve hakları iade eden bir barış istiyoruz. İsrail’in yok ettiği barışın yeniden tesisi ve hâlâ sürdürdüğü saldırganlığın sona ermesi için bize büyük görevler düşüyor. Allah-ü Teâlâ bir ayet-i kerimesinde biz Müslümanlara: “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin" buyuruyor. Bizler bu ayetin ışığında elele vermeliyiz, birlik içerisinde bölgemizde yaşanan sorunları çözmeliyiz. İşte bu halkların geri iadesi yolunda bugün yapacağımız görüşmenin de bir katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Öncelikle Suriye heyetinde bulunan Dini İdare Temsilcileri ve Evkaf Bakanlığı mensupları dini ve kültürel alanda yaptığımız çalışmalar hakkında sizlere bilgi sunacaklar ve daha sonra da sizlerin bizlere ileteceği hususların görüşülmesine geçeceğiz.
Abdurrezzak Munisi
İrşad Yayın ve Yönlendirme Müdürü
“Sözlerime başlamadan önce müsadeniz- le ben de Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanı ve beraberindeki heyetin burada bulunmasından duyduğum memnuniyeti dile getirmek istiyorum.
“Evkaf Bakanlığı İrşad Yayın ve Yönlendirme Müdürlüğü, genel olarak camilerle ilgili tüm işleri yapmaktadır. Fetva işleri ve imam- hatip öğrenimiyle de ilgileniyor. Ayrıca va’z ve hutbelerle ilgilenmektedir. Kur’an-ı Kerim öğretim işlerini yürütmektedir. Camilerin yapımı ve denetlenmesi, eski camilerin onarı- mı ve camilerin Suriye genelindeki her türlü ihtiyaçlarının giderilmesiyle ilgilenmektedir.
Asli görevimiz, camilerde yerine getirilen dini görevlerle ilgili olarak, buralarda görev yapacak aydın, halkın beğenisini kazanacak, ehliyetli din görevlilerinin seçilmesidir. Dini esasları bilen, idaremiz ve yönetimle uyum içerisinde olan bu özellikleriyle tebarüz etmiş kişileri bu görevlere atama gayreti gütmekteyiz. Ülkemizdeki bütün insanlarımızla dini ilişkiler, hatta gayrı müslimlerle olan ilişkiler de, Müdürlüğümüzce yürütülmektedir. Tabiki bu çalışmalarımızın gayesi fanatizmden ve şiddetten uzak; birleştirici, sevdirici bir vasatı ülkemizde geliştirmektir.”
Evkaf Bakanlığı, camiler, camilerin yapımı, bu camilere imam ve hatip ataması ve eğitim merkezlerinin öğreticilerinin atamalarını yapmaktadır.
Fetva İşlerini Yürüten Şam Müftüsü Abdulfettah Albizm:
“Umumî Fetva Müdürlüğii’ne Evkaf Bakanımızın sevk ve idaresinde Cumhuriyet Müftüsü Başkanlık etmektedir. Suriye’nin her ilinde Müftü ve ihtiyaca göre din görevlisi bulunmaktadır. Bu görevlilerimiz halkın dinî ihtiyaçlarını ve sorularını cevaplandırmaktadırlar. Daha önemli sorular ise Şam’a Genel Fetva İdaresi Müdürlüğü’ne gönderilir ve buradaki heyet tarafından cevaplandırılır. Vatandaşlarımız dinî meselelerini bu illerdeki Müftülerimize müracaat ederek çözmeye çalışırlar. İl Müftülerimiz sözlü sorulara sözlü olarak, yazılı sorulara da yazılı olarak cevap verirler. Ayrıca daha genel ve güncel konular İl Müftüleri, Müftü ve Fetva İdaresi Müdürlüğü görevlilerinin toplanmasıyla görüşülür ve yazılı kararlara bağlanır. Bunlar yazılı olarak kamuoyuna duyurulur. Diğer taraftan bu kurul eski şer’i fetvaları da gözden geçirerek bu görüşlerin de sağlıklı olarak Suriye’deki ve Suriye dışındaki Müslümanların istifadesine sunmak için yayınlar yapar.”
Din Eğitimi Müdürü Me’mun Mağribî:
"İmam-Hatip Liseleri ve Enstitülerimiz illerimizde bulunmaktadır. Suriye’deki imam- hatip liselerinin sayısı 56’dır. Bu okullarımızdaki öğrenci sayısı ise yarısı erkek yarısı kız olmak üzere yaklaşık 24.000.’dir. Bu okullarımızda dinî ilimler ve modern bilimler birlikte okutulur ve 6 yıldır. Buradan mezun olanlar Suriye Üniversitelerine giderler. Buralarda çeşitli fakültelerde eğitimlerini sürdürürler. Özellikle de Edebiyat ve İlahiyat Fakültelerine giderler. Bu okullarımızda öğrencilerimize doğru bir din eğitimi veririlir.
Onlara vatan sevgisi, toplum sevgisi ve barış, kardeşlik duyguları aşılanır.
Çünkü onlar bizim insanımızın birliğini ve dayanışmasını temin edecek ve ileride din görevlisi olarak hizmet verecek kimselerdir.”
Esad Kur’an Eğitim Merkezleri Müdürü Bedreddin Hatib:
“Bu merkezler hafızlık eğitimi yaparlar ve ülkemizde bu merkezler Esad Kur’an Enstitüleri olarak adlandırılmıştır.
Bu enstitüler rahmetli Cumhurbaşkanı Hafız Esad’ın direktifleriyle kurulmuştur. Bu enstitüler Suriye’nin çeşitli şehir ve köylerinde bulunmaktadır.
Bunların amacı yetişkin erkek ve kız çocuklarına Kur’an öğretmek ve ezberletmektir. Buralardaki eğitim, Kur’an alimleri tarafından yürütülmektedir. Bu enstitülerde yetişen hafızlarımız arasında her yıl bir yarışma düzenlenir. Bundan amaç uluslararası yarışmalara katılacak öğrencileri seçmektir. Bu çerçevede geçtiğimiz yıl Türkiye Cumhuriyeti’nde Başkanlığınızca düzenlenen uluslararası Kur’an okuma yarışmasına iki hafızımızı gönderdik, bunlardan bir tanesi bu yarışmada ikincilik kazandı.
Ayrıca bu enstitülerimizde öğrencilerimize Kur’an ahlakı ve dini bilgiler de verilir. Bu okullarımızdan her yıl çok sayıda öğrenci mezun etmekteyiz. Bu kurslarda görev yapan öğreticiler ücretsiz çalışmaktadırlar. Ecirlerini Allah verecektir.”
Evkaf Bakan Yardımcısı Muhammed Gassan:
Ülkemizde Hac Organizasyonu Evkaf Bakanlığı’nın gözetim ve denetiminde Sağlık Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile işbirliği içerisinde yürütülmektedir. Bu organizasyondan maksat, insanımızın sağlıklı ve güven içerisinde dinî hükümlere uygun olarak hac farizalarını yerine getirmelerini sağlamaktır. Sağlık Bakanlığımız, Hac Komisyonunda alınan kararlar doğrultusunda tüm sağlık işlemlerini, doktor ve ilaç ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Komisyonumuz hac kafilelerinin Başkanlarını da belirlemektedir. Bu kafile başkanları hacılarımızın yolculuklarını ve ibadetlerini yaptırmakla görevlidirler. Hac görevlileri her yıl Şaban ayında sınava tabi tutularak seçilmektedir. Her yıl görevlendirilen hac görevlileri, Kafile başkanları hacıların şikayetlerini de dikkate alarak değerlendirmekte ve daha sonraki yıllar için bu değerlendirmeler dikkate alınmaktadır. Haccın yapılmasından sonra Bakanlığımız bir hac değerlendirme toplantısı yapar. Hac organizasyonu gözden geçirilir. Aksayan yönleri tesbit edilir. Bir sonraki yıl da buna göre yeni tedbirler alınır. Hac Komisyonu hacda görevlendirilen kafile başkanı ve görevlileri de değerlendirir. Hatalı, Kusurlu ve başarısız görevlileri tesbit ederek, sonraki yıllarda görevlendirilmemelerini sağlar. Tabiki başarılı olanlar da değerlendirilir. Ayrıca hac hesapları gözden geçirilir. Elde edilen gelirler bu alandaki teknik hizmetlerde, Bakanlığımızın yürüttüğü din hizmetlerinde ve çeşitli hayri hizmetlerde Kullanılır.”
Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz:
“Öncelikle ülkenizde bizi sıcak karşıladığınız ve kaldığımız sürece gösterdiğiniz yakın alakaya teşekkür ediyorum. Biz burada kendimizi kendi ülkemizdeymişiz gibi hissettik. Suriye’nin Türkiye Büyükelçisiyle de çok yakın münasebetlerimiz vardır. Onun defalarca ettiği davete icabet etmemiz şimdiye kadar mümkün olmamıştı, demek ki takdir bugüne imiş. İnşaallah bundan sonra daha sık karşılıklı ziyaretler gerçekleşir. Sayın Bakanı yazılı olarak da Türkiye’ye davet edeceğiz. Diğer mesai arkadaşlarını da ülkemizde görmekten memnuniyet duyarız. Biz bu ilişkilerin sıcak bir şekilde devam etmesini arzulamaktayız. Zaten Sayın Bakanla bir çok yerde birlikte olmuştuk. Bizim işbirliğimiz, sadece hac konusunda değil, diğer konularda da yani kültürel ve din hizmetleri alanlarında da olmalıdır. İlmî sahalarda bütün hizmet alanımıza giren bütün Konularda olmalıdır. Bu sene yapacağımız Kur’an okuma yarışmasına davette bulunacağız İnşaallah. Bize Bakanlığın çalışmalarıyla ilgili verilen bilgilerden, ülkemizdeki uygulamalarla benzerliklerin olduğunu müşahade ettik. Bunlara girmek istemiyorum. Sizlere verdiğimiz kitapçıkta kısa bilgiler mevcuttur. Bizim Diyanet İşleri Başkanlığı sadece Türkiye’de değil, Türkiye dışında Avrupa’da, Asya’da, Amerika’da ve Avusturalya’da da büyük hizmetler vermektedir. Türk Cumhuriyetleri ve Rusya’da da hizmetlerimiz vardır. Buralarda da görevlilerimiz vardır. Camiler yaptırdık kubbeli, minareli. Bunlar kitapçıkta geniş olarak anlatılmamış olabilir ama Başkanlığımız hizmet alanı oldukça geniştir. Türkiye’ye teşrif ettiklerinde kendilerine daha geniş malumat verebiliriz.” demiştir.
İki ülke heyetleri arasındaki görüşmelerde daha sonra Türk hacılarının karayolu ile Suriye üzerinden Hacca gitmesi konusu ele alınmış, bu alanda gerekli düzenlemelerin yapılması hususunda görüş birliğine varılmıştır. Görüşmelerin sonunda tekrar söz alan Ziyade:
“Ben sizlere bu ziyaretinizden dolayı tekrar teşekkür ediyorum. İnşaallah bu ziyaretiniz sıcak ilişkilerimizin gelişmesine vesile olur. Ortak hizmetlerin gerçekleştirilmesini sağlar. Biz eğitim, kültür, din hizmetleri alanlarında karşılıklı işbirliğininin yapılmasının iki ülkeye de kazandıracağı çok şeyin olduğuna inanıyoruz. Bu ilişkilerin gelişmesi için üzerimize düşeni yerine getirmeye hazır olduğumuzu da ifade etmek istiyorum."
Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz da:
“İnşaallah İsrail ve Suriye arasındaki anlaşmazlıkların Ortadoğu’daki olayların barış esasına dayalı çözüme kavuşmasını ve kalıcı barışın sağlanmasını temenni ediyorum."
Bakan Ziyade:
“Çeşitli barışçı girişimler olmuştur. Bu barışın sağlanmasında Arap ülkeleri ve diğer Müslümanların da katkısına ihtiyacımız vardır. Bunun için Cumhurbaşkanımız Sayın Başar Esad, tüm Müslüman ülkelerle iyi ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesi, bölgedeki durumun izahı için bu ülkelere ziyaretler planlamaktadır. İnşaallah toprakların iadesine ve hukuka dayalı bir çözüm bulunur." demiştir.
Suriye Cumhuriyet Müftüsünü Ziyaret
Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Nuri Yılmaz, Suriye Cumhuriyet Müftüsü Ahmet Kiftaro’yu da ziyaret etmiştir.
Bu görüşmede Müftü Kiftaro, dünyadaki dini alanda yaşanan gelişmeleri değerlendirmiş ve yaptıkları faaliyetleri anlatmıştır.
Suriye Cumhuriyet Müftüsü Ahmet Kiftaro bu görüşmede;
“Mehmet Nuri Yılmaz’ın Türkiye’deki çalışmalarını yakînen takip etmekteyiz. Yenilikçi ve ihyacı faaliyetlerini oldukça heyecan verici buluyoruz. Dünyada yaşanan teknolojik gelişmeler insanlar arası iletişimi hızlandırmıştır. Şam’da yaptığım bir konuşma Dünyanın diğer bir ucunda anında izlenebiliyor. Dünyada yeniden dine dönüş yaşanıyor. Dinlerarası diyalog çalışmaları var. Papa II. Jean Paul’u Vatikan’da ziyaret ettim. Dünyadaki bu gelişmeler İslâm’ı insanımıza anlatmada önümüze yeni imkanlar koymuştur. Bunlardan istifade etmeliyiz. Bu alanlarda gerekli işbirliğinde bulunmalıyız” demiştir.
Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz da:
“Yüce Dinimiz İslâmiyetin asrın şartlarına uygun olarak yeniden sunulması dünya barışına büyük katkılar sağlayacaktır. İslâm’ın sevgi ve barışı öğütleyen yönünü hem insanımıza ve hem de dünyaya anlatmalıyız. Bunu yaparken de teknolojiden istifade etmeli ve İslâm’ı güler yüzle, sevgiyle insanlara öğretmeliyiz. Her türlü şiddete karşı olan bir dinin mensupları olarak bölgede barışın tesisi için işbirliği içerisinde olmalıyız” demiştir.