Makale

Afrika’da Kur'ân Kıraatları « el - Kıraatü bi - İfrıkıyye

BİR KİTAP

Afrika’da Kur’ân Kıraatları « el - Kıraatü bi - İfrıkıyye

Dr. Mehmet ŞEKER

Kur’ân ilimleri ile ilgili çalış­malar son yıllarda bir bayii artmış görünmektedir. Gerek Türkiye’de, gerekse Türkiye dışında konuya eği­len birçok araştırıcı, Kur’ân tarihî ve tefsiri ile diğer Kur’ân tümleri üzerinde çalışmalarını sürdürmek­tedir. Ancak bunlar arasında Kur’ân kıraati ile ilgili çalışmala­rım neşredenler, çoğunlukta değil­dir. (*)

Bu konuda yapılan çalışmalar­dan neşredilenler ise bütün İslâm dünyasında tanınmamakta, ancak konuya ilgi duyanlar veya değişik vesilelerle karşılaşanlar bu eserlerden haberdâr olabilmektedir. Nitekim, Kur’ân kıraati tarihi ile ilgili bir esere Tunus’da bulunduğum sıralarda rastladım. 1983 yılında Tunus’da neşredilen bu eserin özelliği; Afrika kıraatlarından bahsetmesidir. Kitap; “el-Kıraatu bi-îfrikıyyete Mine’l- Fethi Dâ Muntasıft’l-Karöi’l-Hâmisi’l-Hicrî’’ adını taşıyor. Adından da anladığımıza göre, bu eser, hicri be­şinci asrın ortalarına kadar devam eden fetih hareketleri sonucunda, Afrika’da teşekkül eden Kur’ân kıraatlarından söz etmektedir, Tunus ilâhiyat Fakültesi Kur’ân ilimleri öğretim üyesi olan yazar Dr. Hind Çelebi tarafından hazırlanan esere, yine aynı fakültenin profesörlerin­den Dr. Ali eş-Şâbbi bir takdim yazmıştır.

Eserde, “Mukaddime” (s. 13-21) den başka son kısmındaki âyet ve hâdislerle ilim ve kitap isimlerinin yer aldığı fihristler ile bibliyograf­ya (s. 375-421) dışında, beş bölüm bulunmaktadır.

Eserin, "Afrika’da Kur’ân” başlığını ihtiva eden birinci bölümü iki fasıldan müteşekkildir (s. 23-44). Bu fasıllara, İslâm, fetih ordusunun Afrika’yı fethe başladığı (**) dönem­den sonra bu bölgeye gelen sahâbenin, dolaylı olarak Kur’ân Öğretimi­ne olan tesirleri ele alınarak, tâbiûn’un ise doğrudan doğruya bu öğretime katkıları ve Kur’ân tâlimine yaptıkları hizmetler üzerinde durul­maktadır.

İkinci bölümde (s. 49-93) hicri beşinci asrın ortalarına kadar devam eden fetihler sırasında, Kur’ân’m Af­rika’ya gelişi, burada yazılımı, çoğal­tılması, mağribi hatla kaleme alınışı, nokta ve harekelerin kullandığı ya­nında kıraatlarin Kayravan mushaflarında toplanması ile ilgili tarihî bil­gilere yer verilmektedir.

Ele aldığı konu itibariyle ese­rin en önemli bölümünü teşkil eden üçüncü bölümde ise (s. 94-241); Af­rika kıraatlarının teşekkülünde ro­lü olan sahâbelerle tâbiûn tanıtıl­maktadır. Hz. Osman’ın çoğalttıra­rak İslâm ülkelerine gönderdiği mushafın bu bölgelere gelişinden Ön­ce ve diğer bölgelerdekilerine bağlı olmaksızın serbest kıraatlarin teşek­kül etmiş olması önemli bir husus olarak belirtilmektedir. Daha sonra da Hz. Osman mushafına bağlı ola­rak teşekkül eden kıraatlara yer verilmektedir.

Aynca, Emevî halifesi Ömer b. Abdül’Aziz’in h. 99/717 m. — h. 100/ 718 m. yıllarında bu bölgeye gön­derdiği on âlimin aynı zamanda Kur’ân öğretimi ile meşgûl olduk­ları anlatılarak, bu hususun; Kur’ ân’ın yayılış ve öğretilişi ile kıraat ta­rihleri bakımlarından üzerinde durul­ması gerektiği belirtilmektedir. (s. 126-100)

Yazarın “üçüncü zaman" dediği dönemde, Mekke, Medine, Küfe, Şâm ve Mısır kıraatlarına bağlı kalmak­sızın kıraatların seçimindeki serbestiyet üzerinde durularak, bu husus­ta müessir olan âlimler ile kıraat sâhibi olarak kabul edilen kurrâ’lar tanıtılmakta ve bunu kıraatlarin na­sıl tercih edildikleri hususunun a­çıklandığı kısım tâkip etmektedir. Aynı bölümün ikinci ve üçüncü fa­sıllarında Afrika’da teşekkül etmiş olan, Hamza ve Nâfî kıraatları ve bunlara dayalı olarak ortaya çıkan kıraatlar hakkında bilgi verilmekte­dir.

Dördüncü bölüm (s. 245-276) kıraatlarla ilgili tabir ve ıstılahları ih­tiva etmektedir. "Kâri” ve “Mukrî” tâbirleri, ayrı ayrı ve Merî beşinci asnn ortalarına kadar kazandıkları mânâlar ele alınmaktadır.

Son bölümde ise (s. 277-366), Afrika’nın fethinin ilk yıllarından itibaren hicri beşinci asnn ortaları­na kadar bu bölgelerde yetişen kurrâ’lar tanıtılmakta ve bunlardan e­kol sahibi olanlarının kıraat usûlle­ri hakkında bilgiler yer almaktadır. Eserin sonuç (s. 369-373) kısmında yazar, eserini özetleyerek kanaatini belirtmektedir.

Bir doktora çalışması olarak takdim edilen bu eser; İslâm mede­niyeti tarihinde önemli bir yeri o­lan Kuzey Afrika’nın, özellikle Kay­ravan ve Tunus’un kültür tarihi ile bu bölgede teşekkül eden kültür ha­yatının; İslâm fethinin ilk dönemle­rinden itibaren, hicri beşinci/milâdi on ikinci asra kadar gelmiş geçmiş belli başlı âlim ve târihî sîmâlarla nasıl bir seviye kazandığını öğren­memize yardımcı olmaktadır. Fakat, eserin en önemli özelliği, Kur’ân Ve kıraati tarihi yönünden ciddi bir emek mahsûlü olarak hazırlanmış bir kitap olmasıdır denebilir.

(*) Diyanet İşl, Başkanı Sn. Dr.T. Altıkulaç’ın Ebu Şâmme el-Makdi’sinin (…) isimli eseri hakkındaki tahkiki çalışması Beyrut’ta neşredilmiş­tir. Din İşl. Yk. Krl. Üyesi Sayın Recep Akakuş da İlm-i Kı­raatin tarihi gelişimi ile ilgili bir eserin hazırlığı içinde oldu­ğu öğrenilmiştir. Yüksek İslâm Enstitü öğretim üyelerinden İlm-i Kıraatla ilgili tez hazırlayanlar da mevcuttur.

(**) Bu fetihler, h. 27/m. 647 - h. 80/ m. 669 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.