Makale

MEVLİD

MEVLİD

İsmail Lütfi ÇAKAN

MEVLİD — Süleyman, Çelebi - Hazırlayan: Prof. Faruk K.

Timurtaş - İstanbul, 1970 - Milli Eğitim Basımevi e 1000

Temel Eser, no. 27 - 174 sahife, Fiatı: 5 TL.

İslâmî Türk Edebiyâtı’nm dînî mahsûlleri içerisinde Müslüman Türk halkı ta­rafından en çok beğenilen ve en çok okunan eser, hiç şüphesiz ki Mevlid’dir. Bugün de milletimiz tarafından Mevlîd’e gösterilen rağbet eksilmek şöyle dursun giderek daha da şiddet kazanmaktadır.

Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed’in doğum günü merasimlerinde okunmak üzere kaleme alındığı bir gerçek olan Mevlid’ler, İslâm âleminde ve özellikle mem­leketimizde birçok vesilelerle okunmakta ve okutulmaktadır. Milletimiz tarafından büyük bir bağlılık gösterilen, hürmet duyulan, okunmasından ve okutulmasından zevk alman, mânen tatmin olunan Mevlld’in aslî şekli ve değerli yazarı Süleyman Çelebi hakkında milletimizin istifadesine sunulmuş (derli toplu) araştırma mahsûlü bir eser bugüne kadar maâlesef neşredilmemiştir. Gerçi üniversite câmiası içerisinde bir-iki çalışma ve neşir yapılmış bulunmaktadır ama bu eserler halkın eline intikal etmemiştir. Bu durumun acı bir neticesi olarak da Mevlîd’i okuyanlar dâhil, hal­kımız, mevlîd’in mânâ, yönünü ihmâl edip çok defa musikisi ile tatmin olmaya mah­kûm olmuşlardır.

Bugün artık müslüman halkımızın ve özellikle din görevlilerinin bu acı mah­kûmiyetleri kalkmıştır. Zirâ Millî Eğitim Bakanlığınca çok yerinde bir teşebbüs olarak başlatılan “bin temel eser” serisi içinde 27. numarayı Süleyman Çelebi’nin Mevlid’i almış bulunmaktadır. Mevlid, şimdiye kadar yayınlanan 27 kitabın hiç tereddütsüz “temel” vasfını gerçekten haiz olan ilk eserdir.

Mevlid, Prof. Dr. Faruk K. Timurtaş Bey tarafından basıma hazırlanmıştır. Prof. Timurtaş; "Bizim hazırladığımız metin ilmî bir neşir değil, fakat ilme daya­nan bir neşirdir" şeklinde özetlediği çalışmasında gerçekten muvaffak olmuş görün­mektedir. Özellikle ilk ve asıl metin ile son ve günümüzde okunmakta olan metîn’in bir arada verilerek rahat bir karşılaştırma imkânının sağlanmış olması pek yerinde bir hareket olmuştur. Metin içerisinde geçen âyet, hadîs ve tamlamalar sayfa altla­rında gösterilmiş, böylece beyitlerin mânâları üzerinde durma kolaylığı sağlanmıştır. Ayrıca eserin sonunda bir de açıklamalı sözlük verilmiştir. Ne var ki, âyet ve hadîs metinlerinin aslî harfleri yerine lâtin harfleriyle verilmiş olması hiç de isabetli bir hareket olmamıştır. Kapak kompozisyonu Mevlîd’in mânâ ve rûhuna ne kadar uy­gunsa, âyet ve hadîs metinlerinin lâtin harfleriyle dizilmiş olması esere en az o ka­dar yabancı kalmaktadır. Millî Eğitim Basımevi’nin eski hurufatı bulunmasına rağ­men böylesi bir yola niçin gidildiğini anlamak güçtür. Yoksa "temel” eser basmak için, âyet ve hadisleri “temel’’ şeklinden ayırmak mı gerekmektedir?

Ayrıca fahiş tashih hataları da göze çarpmaktadır. Meselâ; Önsöz, sahife 4’te, "korkutucu" kelimesi “kokutucu” olarak çıkmıştır. Bin Temel Eser ilgililerinin tas­hih konusunda çok titiz davranmaları eserlerin "temel”likleri yönünden gereklidir sanırız.

Sayın Timurtaş’ın 16 sahifelik önsözü; Mevlid ve yazarı hakkında yeteri kadar tatmin edici bilgiler ve bâzı dikkat çekici noktalar ihtiva etmektedir. Önsöz’de ele alınan konular şunlardır: Süleyman Çelebi, Mevlid, Mevlîd’in yazılış sebebi, Mevlîd’in adı, yazılış târihi, Mevlid’in şekli, vezni, dili - üslûbu, Mevlîd’in bölümleri, Merhaba faslı, Mevlîd’in kaynakları, Süleyman Çelebi’nin tesiri ve şöhreti, Mevlid merasimleri, Mevlid’in okunuşu, Mevlid’in değeri, Mevlid metinleri, Mevlid’in neşirleri...

Prof, Timurtaş, Mevlid metinleri bölümünde, bugün elimizde bulunan Mevlid metni için şunları söylemektedir:

“Mevlîd’in ilim çevresince ‘asıl metin’ olarak kabûl edilen eski şekli ile bugün okunan şekli arasında bir hayli fark vardır. Bugün okunan mevlid, öbürünün yarısı kadar, hattâ daha kısadır...”

Mevlid’in değeri konusunda ise Timurtaş, özetle şunları yazmaktadır:

“Mevlid dil ve üslûb bakımından olduğa kadar edebi yönden de yüksek değer taşımaktadır. Eserin mükemmel bir yapısı ve kuruluşu vardır. Her bölüm konuya uygun bir girişle başlamakta ve güzel bir şekilde işlenmektedir. Bölümler arasında tam bir insicam mevcuttur. Mübalâğadan kaçınıldığı gibi söz de lüzumsuz yere uza­tılmamıştır.

Mevlid yalnız halk tabakaları arasında değil, aydın zümrelerde de hayranlık uyandırmıştır. Bütün milletin takdirini, saygı ve itibarını kazanan nâdir eserlerdendir”.

Büyük şâirimiz Mehmed Akif’in “Yetişilmez ki: Süleyman Dede yükseklerde” mısrasıyla değer hükmü verdiği Mevlid ve yazarı konusunda aydınlanmak ve as­lına en yakın şeklini okumak, Mevlid’in müslümanlarca bu derece tutulmasının sır­larına vâkıf olmak isteyenler ve bilhassa bütün din görevlileri mutlaka bu eseri alıp baştan sona bir iyice okumalıdırlar. Dini edebiyatı ve Peygamber sevgisinin sa­tırlarda canlandırılmasını merak edenlere hararetle tavsiye edilir.

Başka ne denir? Ziya Paşa bile;

“Dörtyüz seneden beri efâzıl

Bir söz demedi âna mümâsil”

itirafında bulunmaktadır.

Mevlid konusunda milletimizi aydınlığa kavuşturan Prof. Timurtaş Bey’e ve Millî Eğitim Bakanlığı ilgililerine teşekkür eder bu yöndeki faydalı çalışmalarında başarılar dileriz.

İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü;

T, C, Diyanet isleri Başkanlığı Adına

Derleme ve Yayım Müdürü

Mehmed KERVANCI

_____________

  • İdare yeri: Diyanet İşleri Başkanlığı Gazete ve Dergi Neşriyatı Bürosu - Ankara Tel: 17 95 90 veya 12 70 00/31
  • Dizilip basıldığı yer: Ayyıldız Matbaası A.Ş., Necati Bey Cad. No. 31 - Ankara Tel: 12 87 99 - 17 75 92

( … )

“EY RABBİMİZ! BİZDEN (ŞU HİZMETİ) KABÛL BUYUR. ŞÜPHESİZ HAKKIYLA İŞİTEN, KEMÂLİYLE BİLEN SENSİN, SEN!”

“EY RABBIMIZ! İKİMİZİ DE SANA TESLİMİYYETTE SABİT KIL. SOYUMUZDAN DA (YALNIZ SANA BOYUN EĞEN) MÜSLÜMAN BİR ÜMMET (YETİŞ­TİR), BİZE İBADET EDECEĞİMİZ YERLERİ (HAC AMELLERİNİ) GÖSTER (ÖĞRET), TEVBEMİZİ KABÛL ET. ÇÜNKÜ TEVBELERİ EN ÇOK KABÛL EDEN VE (MÜ’MİNLERİ) HAKKIYLA ESİRGEYEN SENSİN, SEN.”

“EY RABBİMİZ! ONLARIN (MÜSLÜMAN SO­YUMUZUN) İÇİNDEN ONLARA SENİN AYETLERİNİ OKUYACAK, ONLARA KİTABI (KUR’ÂN’I), HİKME­Tİ (ONDAKİ HÜKÜMLERİ) ÖĞRETECEK, ONLARI (ŞİRKTEN) İYİCE TEMİZLEYECEK BİR PEYGAMBER GÖNDER. ŞÜPHESİZ YEGÂNE GÂLİP, (SUN’UNDA) TAM HİKMET SÂHİBİ SENSİN, SEN!"

(El-Bakara: 127-129)