Makale

SUALLİ CEVAPLI İLM-İ HAL BİLGİLERİ: TAHARET VE SULARA DAİR

FIKIH

SUALLİ CEVAPLI İLM-İ HAL BİLGİLERİ:
-TAHARET VE SULARA DAİR II-

Talât KARAÇİZMELİ
Din İşleri Yüksek Kurulu Raportörü

S. — Kayıtlı sular nerelerde kullanılır?

C. — Kayıtlı sular kirlenmedikçe içilebilir, yemeklere konabilir ve ev­velce de belirttiğimiz gibi bâzılarıyla (Lüzûcî kıvamda olmayan) maddî kirler temizlenir.

S. — Kayıtlı sular nasıl kirlenir?

C. — İçine düşmekle mutlak suları kirleten şeyler, kayıtlı suları da kir­letirler —bu mevzu Necaset bahsinde daha etraflı olarak anlatılacaktır—.

S. — Kayıtlı suların çeşidi var mıdır?

C. — Kayıtlı sular iki nevi’dir:

1)Meyve ve çiçek suları gibi aslen kayıtlı olan sular.

2)Mutlak iken bir arıza ile kayıtlanan sular.

S. — Mutlak bir su ne gibi arıza ile kayıtlı su haline gelir?

C. — Mutlak bir suya, meselâ: Ağaç yaprağı düşüp çürüyerek veya toprak karışarak onun inceliğini ve akıcılığını giderip çamurlaştırırsa o su kayıtlanmış olur.

Bir de içinde nohut ve mercimek gibi temiz maddelerin pişip de akı­cılığını ve inceliğini gidermediği sular vardır ki, bunlar suya has vasıflarını kaybettirmedikleri halde yine o su kayıtlı sulardan olur, gusûl ve abdest için kullanılamaz1.

S. — Sel halinde veya sâkin olarak bulanık bir şekilde akan su ile ab­dest alınır ve gusûl yapılır mı?

C. — Toprak temiz olduğundan suyun akıcılığını gidermeyecek şekilde bulandırmış ve rengini değiştirmiş olsa da o su ile abdest ve gusûl caizdir. Çünkü bu haliyle taşımakta olduğu su ismini kaybetmemiştir.

S. — Pişirilmeden soğuk suyun içinde nohut veya mercimek gibi te­miz şeylerin ıslatılması onu gusûl ve abdeste mâni kılar mı?

C. — Hayır, temiz şeylerin suya düşmüş olması onu kayıtlandırmadığı gibi, suyun içine düşen sabun da o suyun rengini değiştirse yine gusül ve abdeste mâni olmaz.2

S. — Dînen nasıl bir suya akar-su denir?

C. — Bir saman çöpünü olsun götüren su akar sulardan sayılır.

S. — Akar-su ne zaman pis kabul edilir?

C. — Akar-suyun renginde, tadında veya kokusunda necaset eseri bu­lununca o su pis sayılır.

S. — Akar-sulara lâğım bağlanırsa ve dâima o suyun içine karışırsa durum ne olur?

C. — Akar-suyun yukarıda sayılan üç vasfından birini değiştirmedikçe, içine karışan necâset, onun taharet cihetinden temizliğini gidermez. Ancak bundan önce mikroplu sular için bahsettiğimiz hususlar bu sular için de ay­nen câridir. Karışan pislik suyun vasıflarını gidermediği halde, ona dâîmî olarak hastalık aşılayan veya sıhhate zarar veren mikroplar taşıyorsa, sağlık yönünden bu gibi sulardan sakınmak ve onları kullanmamak dînen gereklidir.

S. — Bir akar-suyun kenarına sıra hâlinde dizilip abdest alınabilir mi?

C. — Evet, akarsuda yukarıdan aşağı, saf hâlinde dizilip abdest alınır­sa caizdir. Yalnız suya tükürmekten ve sâir şekilde onu kirletmekten sakın­mak îcâbeder.

S. — Bir akar-suyun üst tarafında cünüplükten çıkmak için biri gusül ederken o suyun alt tarafında abdest almak câiz midir?

C. — Câîzdir. İmam Ebû Yûsuf Hazretleri, "Ebû Hanîfe (Allah O’na rahmet etsin)’den sordum, bir akar-suyun üst tarafında biri cünüplükten guslederken başka bir kimse onun alt tarafında abdest alabilir mi? Evet, de­di" diye naklediyor.3

S. — Akar-suyun üst tarafına şarap gibi, dînen pis sayılan bir şey dökülse veya biri küçük abdestini yapsa durum nedir?

C. — Yukarıda belirtildiği gibi, suyun üç vasfından birini gidermedik­çe karışan şey akarsuyu kirletmez. Akar-suyun kirlenmesinin delîli üç vas­fından (renk, tat, koku) birinin gitmiş olmasıdır. Bunlardan biri gitmedikçe su akmakta olduğundan o pisliği gidermiş sayılır.

S. — Şu halde akar-suya düşen veya karışan herhangi bir pislik onun üç vasfından birini gidermedikçe o su kirlenmiş (necis olmuş) olmuyor?

C. — Evet, böyle. Vasıflarından biri değişmemiş bir su, gusül ve abdest için kullanılabilir.4

S. — Durgun suların durumu nedir?

C. — Durgun sular büyük ve küçük diye ikiye ayrılır ki, bunlara bü­yük ve küçük havuz tâbir olunur.

S. — Küçüklük ve büyüklük ölçüsü nedir?

C. — Burada iki görüş vardır:

a) Bir tarafına abdest için el batırıldığı zaman karşı tarafı ha­reket etmeyen durgun sular büyük hükmündedir.

b) Bir kenarı on arşın (bir arşın 68 cm.) olduğuna göre 6.80 m. olan kare şeklinde bir durgun su büyük sayılır ki, bu durumda yüzöl­çümü 46,24 m2 olan bir su, büyük durgun su olup, bundan eksik olanlar küçük kabûl edilir.

S. — Durgun sular kirlenmede hangi hükümlere tabi’dirler?

C. — Büyük sular akar-suların hükümlerine tabi’dir. Fakat küçük sula­ra düşen veya karışan az bir necaset de onları kirletmeye yeter.

S. — Küçük suda necaset eseri görülmeden meselâ, köpek yalaması ile o su pis olur mu?

C. — Evet, Küçük havuz denilen yüzölçümü yukarıda verilen ölçüden küçük olan sularda, necâset eseri görülmeden ve vasıflarından biri değişme­den, ona karışan az bir miktardaki necaset, meselâ; bir damla kan veya şarap, o suyu kirletip dînen pis sayılmasına kâfi gelir.

S. — Durgun suların mesaha (yüzölçümü) dan gayri derinliği ne ka­dar olmalıdır?

C. — Derinlik için bir ölçü verilmemiştir. Bununla beraber avuçlandığı zaman dibi görülmeyen sularla, bazıları bir karış, bazıları da bir arşın (68 cm.) derinliğindeki suları büyük havuz saymışlardır. Ekseriyet avuçlandığında dîbi görünmeyen hükmünü kabûl etmiştir5.

S. — Altı delik olup, bir musluktan gelen su ile dolan kurna veya benzeri şeylerin, altında bulunan delikten su akmakta devam ederse, kur­nada biriken su, akar-su mudur?

C. — Hayır, Kurnadaki suya akar-su denemez. Zîrâ su biriken yer kü­çük havuz hükmündedir. Altından akması onu akar-su saydıramaz. Çünkü itibar suyun yüzölçümünedir.6

_______________________________

(1) Cevhere Neyyîre, c, 1, s. 15-16; Nîmetü’l-İslâm, s. 28-29; Haleb-i Kebîr, s. 88-90.
(2) Haleb-i Kebîr, s. 88-90; Nîmetü’l-İslâm, s. 32; İbn-i Âbidin, c. 1, s. 172.
(3) Cevhere Neyyire, c. 1, s. 17; Haleb-i Kebîr, s. 92.
(4) Haleb-i Kebîr, s. 92.
(5) Lübab, s. 17; Cevhere Neyyire, c. 1, s. 17-18; Hateb-i Kebîr, s. 97-99.
(6) Nîmetü’l-İslâm, s. 26.