Günümüzde Türkiye’deki İslâmî Durum
Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu’nun müttefikleriyle birlikte uğradığı mağlubiyetin kötü neticelerini kabul etmeyen Müslüman Türk milleti, yurdunu istilâ eden düşman kuvvetlerine karşı İstiklâl Savaşı’na girdi. Dört yıl süren İstiklâl Savaşı’nın kazanılmasına müteakip son Osmanlı Pâdişâhı’ nın da İstanbul’dan 17 KASIM 1922’de ayrılması ile Osmanlı İmparatorluğu son bulmuş ve yerine 29 EKİM 1923’de Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmiştir. Cumhuriyetin ilanından kısa bir zaman sonra Türkiye Büyük Millet Meclisince, 6.3.1924’te kabul edilen Anayasanın 1928’de bazı maddeleri değiştirilerek Türkiye Cumhuriyeti’nin Lâik bir devlet olduğu kabulu ilan edildi.
Daha önce 23 Nisan 1920 tarihinde, İstiklâl Savaşı sırasında Ankara’da açılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinde, Din ve Evkaf İşlerini yürütmekle görevli Şer’iye ve Evkaf Nezareti kurulmuştu. Bu vekâlet, 3 Mart 1924 tarihinde kaldırılarak yerine, Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Genel Kurmay Başkanlığı gibi doğrudan doğruya Başbakanlığa bağlı olarak görev yapan Diyanet İşleri Başkanlığı, bilahare çıkarılan 22.6.1965 tarih ve 633 sayılı Kuruluş ve Görevleri Kanunu ile yeniden tanzim edilmiştir. Bu kanuna göre; “İslâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek” le görevli olan Diyanet İşleri Başkanlığı, Bakanlar Kurulunca tayin edilen bir Başkan tarafından yönetilmektedir. Diyanet İşleri Başkanı, Türkiye’nin en yüksek dinî makamında bulunan ‘Dinî Lider’ durumundadır. Diyanet İşleri Başkanlığı; kendine bağlı en yüksek karar ve danışma organı olan ve adı geçen kanundaki hükümlere göre seçimle teşekkül eden Din İşleri Yüksek Kurulu ile kendilerine tevdi edilen dinî ve idari hizmetleri yürüten Daire Başkanlıkları ve Din Şûrası aracılığı ile dinî konular ve meseleler hakkında karar verir.
317
Müslümanların dinî hizmetlerini yürütür ve yönetir. Ülkenin bütün din görevlileri Diyanet İşleri Başkanlığına bağlıdır. Dîni hizmetler il ve ilçelerde müftü ve vâizler; her il ve ilçede bir müftü ile yeteri kadar vâiz olmak üzere Türkiye’de 639 müftü, 600 civarında vâiz, 2500 civarında Kur’an Kursu Öğretmeni ve takriben 40.000 imam ve müezzin kayyım olmak üzere her türlü dinî hizmetleri yapan din görevlilerinin mevcudu 45.000’i bulmaktadır.
Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak İmam - Hatip Okulları faaliyete geçirilmiştir. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesine bağlı olarak bir de İlahiyat Fakültesi açılmıştır. Bir ara İmam - Hatip okulları ve İlahiyat Fakültesi üniversite reformu ile kapanmış ise de ülkenin yetişmiş din adamına olan ihtiyacı kısa zamanda anlaşılmıştır. Nitekim 1949 yılında da Ankara Üniversitesi bünyesinde bir İlâhiyât Fakültesi, 1951 yılında da İmam-Hatip Okulları yeniden açılmıştır. Bunlara ilave olarak 1960 yılında Yüksek İslâm Enstitüleri, 1971 yılında da Erzurum Atatürk Üniversitesine bağlı İslâmî İlimler Fakültesi eğitime başlamıştır. Bu gün Türkiye Cumhuriyetinde İslâmî İlimler tedris eden 2 Fakülte, 8 Yüksek İslâm Enstitüsü ve 340 İmam - Hatip Lisesi mevcuttur. Bunlar çeşitli kademelerde ülkenin ihtiyaç duyduğu din görevlilerini yetiştirmektedir. Bunların yanında, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olan bütün ilk ve orta dereceli okullarda Din ve Ahlâk Dersleri okutulmaktadır. Ayrıca Kur’an-ı Kerim tilavetini usulüne göre öğretmek ve gerekli dinî bilgileri vermek üzere Diyanet işleri Başkanlığı’na bağlı üç bin civarında resmî Kur’an Kursu mevcuttur. İki ve üçer yıl süreli devreleri bulunan bu kurslarda eğitim, öğretim, yönetim ve denetim, Diyanet İşleri Başkanlığınca tayin edilen yetkili görevliler tarafından yapılmaktadır. Bu kurslarda halen 60.000 öğrenci okumaktadır. İhtiyaç duyan vatandaşlar, Kur’an kurslarının gece bölümlerine serbestçe devam edebilmektedirler. Yaz aylarında okul öğrencileri için ayrıca özel kurs ve seminerler de yapılmaktadır. Bunlara ilaveten dileyen vatandaşlar, camilerde yetkili din görevlilerinden Kur’an ve İlmihal dersi alabilmektedirler.
318
Dinine son derece bağlı olan ve din görevlilerine büyük saygı duyan Müslüman Türkler, dini hizmetlerin daha iyi yürütülmesi ve halk üzerinde müessir olması için Diyanet İşleri Başkanlığına yardımcı mahiyette dernek ve cemiyetler kurmuşlardır. Bunlar, dinî inançları, İslâm ahlâkını ve dinî şuuru kuvvetlendirmek maksadıyla birçok İslâmî dergi ve eserler neşretmekte, bu maksatla kurulan yayınevlerine destek olmaktadırlar.
Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan 45 milyon nüfusun çoğunluğu Müslümandır. Sayıları 300.000 civarında olan çeşitli dinlere mensup azınlıklar, din işlerini kendileri bağımsız olarak ve serbestçe yürütürler. Her Türk vatandaşı geniş bir inanç ve vicdan hürriyetine sahiptir.
Müslümanları dinî konularda eğitmek maksadıyla başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere resmî ve özel birçok kuruluş tarafından çeşitli dinî konularda pek çok ilmî, meslekî ve halk tipi kitaplar ve dergiler yayınlanmaktadır. Türkiye’de her yıl yayınlanan kitap ve dergilerin üçte birinin dinî konulara ayrıldığını söylemek, bu gün Türkiye’deki dinî ve İslâmî hayatın ne derece canlı olduğunu göstermeye kâfidir.
319