Makale

Ramazan-ı Şerif münasebetiyle : İRŞAD YOLU

BİSMİ’LLAH!’R-RAHMAN!’R-RAHİM

Ramazan-ı Şerif münasebetiyle :
İRŞAD YOLU

Osman KESKİOĞLU

Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla eh güzel şekilde tartış. Şüphesiz ki, Rabbin, yolundan sapanlan da çok iyi bilir; doğru yolda olanları da ·en iyi bilen o dur. (Nahil Sô.resi: 125)

Bu ayeti kerime, dini irşadın yollarını açık bir suretle, güzelce göstermektedir. Dini irşadda bulunmak, va’z ve nasihat etmek, halka öğüt vermek çok önemli bir ödevdir. Buhari ve Müslim’in, Temim Dari’den (R. A.) rivayet ettikleri veçhile Hz. Peygamber (S.A.S.) "Din nasihattir." buyurmuş ve bunu üç defa tekrarlamıştır. Bu görevi ifa ederken dikkat edilecek hususlar vardır. Va’z ve nasihattan beklenen faydanın hasıl· olması, olumlu neticenin elde edilebilmesi için, riayet edilmesi gereken ilk şart, bunun tatlı dille, yumuşak bir üslupla olmasıdır. Söz, usulüne uygun olursa bir netice alınır. Yoksa kuru gürültüden ibaret kalır. Veya fayda yerine zarar getirir. Ayet-i kerimede Allah yoluna yani İslama hikmetle ve mev’ıza-i hasene y8.ni güzel öğütle davet et, emri veriliyor. Nasihat, Öğüt : Bir kimsenin iyiliğini istemek, onun hayrına çalışmak demektir. Bu bakımdan vaizlik çok önemli bir meslek, çok şerefli bir vazifedir. Allah yoluna. davet eden kimse, hakkı görmeyenlere hakkı gösterecek, hakikatı duymayanlara duyuracak, cemaatin ruhunu doyuracaktır. Ayet-i kerimedeki sebil=yol tabiri Hak Yol, Doğru Yol demektir ki, bu da İslam D1ni’dir. Yolun Rabb’a izafe edilmesi bunu açıkça. gösterir. Tanrı yoluna davet hikmetle ve güzel öğütle olacaktır. Kadi Beyzavi’nin ve Fahreddin Razi’nin dedikleri gibi, hikmet, hakikatları açıklayan, şüpheleri ortadan gideren deliller, sağlam ve üstün hüccetlerdir. Öğüt ise, tatlı dille, dinleyicilerin gönlünü okşayarak, ikna edici sözlerle olur. Bu suretle yola gelmeyenler, inatlarında devam ederlerse, onlar münakaşa yoliyle iknaa çalışılır. O zaman tartışına yolu açılır. Bu 3 yolun da yeri vardır. Karşısındakilere göre davranılır. İrşad görevini yaparken şiddet göstermek, sert konuşmak, tehdit savurmak fayda yerine zarar getirir, hiçbir iyi sonuç vermez. Bu herkesin bildiği bir gerçektir. Hakka çağrıda tatlı sözün yeri çok önemlidir. İnsan ruhuna aşina olanlar, halk psikolojisini bilenler bunu çok iyi takdir ederler. Tatlı söz dinletir, acı söz inletir. Atalarımız, tatlı dilli, tatlı sözlü olmağa çok önem verirlerdi. Söz dinletmek, ve söz geçirmek için tatlı dilli olmak şarttır. Doğru söze akan sular durur. Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır, acı söz insanı dinden, demişlerdir. İnsan daima tatlı söz. işitmek ve tatlı muamele görmek ister. Acı sözlerle atıp tutmak, şuna buna çatmak va’zın amaciyle bağdaşamaz. Va’z, çekişme ve çatma meydanı değildir. Kırıcı sözler cemaat üzerinde menfi bir tesir bırakır. Sertlik daima tiksinti yaratır. Kem söz bözuk silah gibi geri teper. · Vaiz, Allah evi dediğimiz camide irşad görevini yerine getirirken bu noktalara çok dikkat etmeli; dalalete düşmüşleri hidayet yoluna çağırırken, Peygam, berlerin yolunu tutmalıdır. Alimlerden birisi büyüklerden birine . hatalarını yüzüne karşı sert sözlerle konuşınağa başlayı~ca o zat dayanamamış : Yahu, demiş, ne oluyorsun? Allah u Taala senden faziletli birisini (Hz. Musa’yı) benden kötü olan birine (Fir’avna) gönderdiği zaman bile : Ona yunıuşak söyle, belki kalbi yumuşar da yola gelir, buyurmuştur. Hikmetli sözlerle, güzel öğütlerle yapılan vaazlar, cemaat üzerinde yapıcı bir tesir gösterir. Böyle bir vaazı dinleyenlerin kalbieri yumuşar, ettiklerine pişman olurlar, ruhları temizlenmiş, içieri ferahlamış olarak yerlerinden kalkarlar. İrşadda esas, hikmet ve güzel öğüt olduğundan vaazda hurafelere, İsrailiyat dediğimiz akıl almaz, nakil kabul etmez hikayelere asla yer vermemelidir. Bu değerli vazife, vaaz kürsülerinin şerefiyle mütenasip olarak ifa edilmelidir. Vaaz meclisinde, ruhları haz aleminde yüzdüren manevi bir hava esmelidir. Hasan Basri Hazretleri, vaazlarında, adeta mavera’dan sesler vererek konuşur ye cemaat üzerinde çok güzel tesirler bırakırdı. O mukaddes kubbelerin altına, ancak güzel sözler ve güzel öğütler yakışır. Vaiz’in vazifesinde başarı sağlaması için, ayet-i kerime’nin talimatı dairesinde Allah yoluna davet etmesi gerektir.