HUTBE
KURBAN BAYRAMI HUTBESİ
Hazırlayan: Sami UYKULU
Muhterem Müslümanlar!
Yüzyıllardan beri İslâm âleminde gelenekleşen âdet ve ihtifalleri incelediğimiz zaman, bunun dînî ve millî duygularımızın teşekkülünde, içtimâi bünyemizin olgunlaşmasında mühim bir yer tuttuğunu görmekteyiz.
Şu erken saatlerde Kurban Bayramının başlaması münâsebetiyle, Allah’a hamdetmek, vâeib olan bayram namazım eda etmek, Peygamber Efendimiz’i salât ve selâm ile anmak için bu mâbed içinde toplanmış bulunuyor ve mânevî bir hazzın sevinci içinde yüzüyoruz.
Bayram, bir ferah ve sürür günü demektir. Bu ferah ve sürür gününde, kimsesizleri, yetimleri, fakirleri, çocukları sevindirmek, onların sevinciyle neş’elenmek ne güzel bir harekettir.
Muhterem Müslümanlar!
Kurban: Allâhu Teâlâ’ya yaklaşmak için kurban niyetiyle kesilen belli bir hayvandır.
Kurban: Hak yolunda fedakârlığın bir nişânesi, Allâhu Teâlâ’nın verdiği nimetin bir şükrânesidir.
Kurban: Allah’a yaklaşmak, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak, O’na karşı vazifemizi yapmak; iyi ahlâk, iyi amel sahibi olmak demektir.
Muhterem Müslümanlar!
Peygamberimiz (S.A.), “Hali vakti yerimle olup da kurban kesmeyen, bizim cemaatimize gelmesin, evinde otursun.” buyurmuşlardır.
Kurban yalnız koyun, keçi, deve ve sığırdan kesilebilir. Bu hayvanlının hastalıklı olmaması ve âzâlarında noksanlık bulunmaması lâzımdır.
Kurbanın ne eti, ne de derisi satılmaz. Kurbanın derisini fakirlere ve hayır müesseselerine vermekle çok büyük sevap kazanmış oluruz.
“Ey Muhammedi Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir. Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes, doğrusu (adı sanı ortadan kalkacak olan), sama kin tutan kimsedir.”