Makale

GASPIRALI İSMAİL BEY

GASPIRALI İSMAİL BEY (1851-1914)

Kırım Türklerin’in içine düştüğü atâlet ve uykudan uyanmalan için, geçtiğimiz asrın son çeyreğinden itibaren büyük bir mücadeleyi başlatan ve "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" sloganı ile yola koyulan Gaspıralı İsmail Bey, 1851’de Kırım’ın Bahçesaray şehrinde doğmuştur. Babası Mustafa Ağa, Gas- pıralı olduğu için, İsmail Beye de Gaspıralı denilmiştir.
Gaspıralı’nın ilk hocası, Hacı İsmail Efendi’dir. Kendi ifadesine göre hocası çok faziletli ve vatanperver bir insandı. İlkokuldan sonra ortaokulu Kırım’ın Ak- mescit şehrinde okumuş bilahare Voronej şehrinde askeri bir okula girmiş, bir müddet sonra bu okuldan alınarak Moskova Askeri İdadisine yerleştirilmiştir.
Askeri okulun son sını- nnda iken, bir kaç arkadaşı ile birlikte (1867) Osmanlı ordusuna gönüllü yazılıp, Girit’te asilere karşı savaşmak istemişse de buna muvaffak olamamış, bir daha da okula geri dönmemiştir. Ancak henüz 17 yaşında iken, Kırım’da en yüksek Türk okulu olan Zincirli Medresesi nde Rusça öğretmeni olmuştur.
Öğretmenliği ile birlikte okumaya yönelen Gaspıralı, Batılılaşma, yenileşme hareketlerini takip etmiş, eğitim-öğretim şeklinin değiştirilmesi gerektiğine inanmaya başlamıştır.
İsmail Bey, Bahçesaray dan ayrıldıktan sonra 1874 yılı sonuna kadar Pariste kalarak Fransızcayı öğrenmiştir. Ayrıca Batı Medeniyetini inceleme fırsatı bulmuştur. 1874 yılında Osmanlı ordusuna subay olacağım düşüncesiyle İstanbul’a gelmiştir. Fakat bu arzusunu gerçekleştirme imkanı bulamamıştır. 1875 yılında Kırım’a dönmüştür.
1878 - 1882 yıllan arasında Bahçesaray Belediye Başkanlığı da yapan Gaspıralı, bu dönemde pek çok okul açmış, milletin uyanması ve cehaletten kurtarılması için değişik gazetelerde yazılar yazmış, medreselerin mutlaka ıslah edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
1882 sonbaharında ateşli bir hayranı olan, Kazardı Akçuralar ailesinden İsfendiyar Bey’in kızı Zühre Hanım ile evlenmiştir.
Gaspıralı, Rus Çan nez- dinde yaptığı bir dizi teşebbüs neticesinde mecmua ve gazete çıkarma iznini de elde ettikten sonra, fikirlerini geniş halk kitlelerine ulaştırmıştır. Rusya’da yaşayan ve bütün Türk topluluklarının kulağı ve kalbi mesabesindeki Tercüman Gazetesi’ni de çıkarmaya muvaffak olmuştur.
Bu gazetede fikirlerini yazan Gaspıralı, medreselerin ıslahı ile ilgili olarak ilk denemeyi, Bahçesaray’ın Kaymaz Ağa semtinde gerçekleştirmiştir.
Usul-i Cedid mektebini açan düşünür, kısa sürede bu mekteplerin adedini ve öğrenci sayısını çoğaltmıştır Bu mektep ve medreselerin sayısı Birinci Dünya Savaşının patlak verdiği sene (1914) 5000’i bulmuştur. Böylece Gaspıralı İsmail Bey’in Rusya’da yaşayan Müslüman-Türk topluluklarının İslamiyet’ten kopmadan modem bir eğitime kavuşturulması için verdiği mücadele hedefine ulaşmıştır.
İsmail Bey, ilk defa İslâm Konferansı fikrini de ortaya atan kişidir. Bu maksatla 1908 yılında Mısır’a gitmiştir. Ancak İstanbul’da II. Meşrutiyet olayı söz konusu olunca ve toplantının İstanbul’da olması için baskılar yoğunlaşınca kongre gerçekleşememiştir. Zira bütün hazırlıklar Mısır’a göre yapılmış, davetiyeler ona göre gönderilmişti.
Gaspıralı’nın yayınlamaya muvaffak olduğu Tercüman Gazetesi, Türkler arasındaki dil birliğini sağlama konusunda başarılı olmuştur. Çünkü Gazete, Türk toplulukları arasında anlaşılır bir şekilde hazırlanmakta idi. O diyordu ki, "öyle bir dil ki, konuşulduğu veya yazıldığı zaman İstanbul’daki kayıkçı veya hamal da. Doğu Türkistan’daki çoban ve çiftçi de anlayabilmelidir."
Ömrünü bütün Türklerin dinleri gereği, okuma ve öğrenmeye önem vermelerine hasreden, bunun için mektep ve medreseleri ıslah eden, erkekler kadar kız çocuklarının da okutulması gerektiğini savunan, İslâm Dininin ilerlemeyi ve gelişmeyi emrettiğini söyleyen, ekonomik ve sosyal alanlarda müslümanlar arasında birliğin sağlanmasını isteyen, Türkiye aleyhinde yazılan ve yapılan her harekete karşı cesurca cevap veren, milli ve dini birlik fikrini devamlı işleyen Gaspıralı İsmail Bey, 11 Eylül 1914 Perşembe günü vefat etmiştir.
Gaspıralı’nın vefatı kısa zamanda bütün Türk aleminde duyulmuş ve herkesi mateme boğmuştur. Mezan Zincirli Medresesi yanındaki Mengli Giray Han Türbesi yakınındadır.
Bu büyük insan rahatsızlanıp, ağırlaşınca yanında Yasin-i Şerifi okumalarını rica etmiş, peşinden de, "Büyük Allah’ım, 63,5 sene yaşadım. Bu hayatın 35 senesini müslümanların uyanması, terakkisi, tealisi ve tekamülü uğruna sarf ettim. Milletimin saadet ve selameti için elimden her ne geldi ise hepsini yaptım. Yarabbi..." şeklinde son sözlerini söylemiştir.
Ruhu şâd olsun.
Not:
Bu makale, Prof. Dr. Mehmet SARAYın "Türk Dünyasında Eğitim Reformu ve Gaspıralı İsmail Bey (1851 - 1914), Ankara- 1987" adlı eserinden özetlenmiştir.
* # #