Makale

Sakıp DANIŞMAN (1892-1968)

portre

Sakıp DANIŞMAN (1892-1968)

Mehmet Nuri YILMAZ
Diyanet İşleri Başkanı

Erzurum’da doğdu, Zeynel Camii Cuma Hatibi ve aynı zamanda Müderris Ali Efendi’nin oğludur. Annesi Vahide Hanım’dır. Çok küçük yaşta hafız oldu. İlk tahsilini mahalle mektebinde yaptı. Daha sonra devrin büyük alimlerinden "Yetim Hoca" diye bilinen Mustafa Efendi’nin Halka-i Tedrisine devam ederek İcazetname aldı (1911). Açılan müsabaka imtihanında başarılı oldu. Hakkında çıkarılan "Berat-ı Ahşanla" üç akçe maaş karşılığında Ço- kur Zeynel Halil Efendi Medresesi Müderrisliğine tayin olundu (1917). Erzurum’da Daru’lhilafe Mektebinin açılmasıyla burada sırasıyle: lhzar-ı Kitabet ve Kıra- at-ı Arabiyye, Malumat-ı Hukukiyye ve Umum-u Diniyye, Mukâleme ve Tatbikat-ı Arabiyye, Tefsir ve Hadis Hocalığı ve bir ara bu mektebin Müdürlüğünü yaptı (1918-1924).
Daru’lhilafe Mektebinin kapanması üzerine fahri olarak Daru’l Hüffaz Muallimliği yaptı ve yüzlerce hafız ve Ehl-i Kur’an yetiştirdi (1924-1943). 1943 de Erzurum Müftü Müsevvidliği, 1948’de Erzurum Bölge Vaizliği görevine atandı. Bir ara Erzincan Müftü vekilliği de yapan merhum DANIŞMAN, 1960 da in- hilal eden Erzurum Müftülüğü’ ne tayin edildi ve ölüm tarihi olan 1968’e kadar görevini sürdürdü.
Merhum DANIŞMAN, Arapça ve Farsça’nın derinliklerine vakıf, Ulum-u Aliye ve Aliyede Mütebahhir bir zattı. Feraiz meseleleri üzerinde derin malumat sahibi idi. Mahkemeler, kararlarına esas olmak üzere eski miras hukuku ile ilgili olarak onun mütalaalarına müracaat ederlerdi. Çok iyi bir edip olan merhum, bir çok edip ve şairi incelemiş, onlardan çok sayıda gazeller, kasideler ve nat-ı şerifler ezberlemişti. Dini sohbetlerinde ve yeri gelince bunlardan örnekler okurdu. Onu ilk kez görenler, kendisine hayran kalır, dolayısıyla sevenlerinin adedi gittikçe fazlalaşırdı.
Merhumun, tasavvuf hakkında geniş bilgisi vardı. Büyük mutasavvıfları çok iyi incelemişti.
Divan Edebiyatı konusunda üniversite hoca ve talebeleri kendisinden faydalanıyorlardı.
Pek çok Hadis-i Şerifi ezbere bilirdi. Ayetleri, bildiği bu Hadislerle daha da güzelleştirirdi.
En mümtaz vasıflarından biri, ilmi ile amil olmasıydı. İlme, Isla- miyete aşıktı. Ömrünü ilme, irşada ve talebe yetiştirmeye adamıştı. Daru’lhilafedeki resmi müderrisliğinden itibaren ilim adamı, irşad adamı, kurra ve minberü mihrab adamı olarak temayüz etmiş idi. 45 yıl aralıksız Ayazpaşa Camii’nde hatim ile sabah ve teravih namazı kıldırmıştır. Sosyal faaliyetlere önem verir, cemiyetlerin toplantılarına iştirak eder, konuşmalar yapar, bir çok ihtilaflı konuda rızai bari için arabuluculuk görevi üstlenirdi.
Sakıp DANIŞMAN, gayet mütevazi idi. Bilgisine, yaşına ve tecrübesine rağmen bilgiçlik taslamaz, ama vakarını da korurdu. Özel hayatında da sadeliğe özen gösterirdi. İyi ve temiz giyinirdi. Herkesin okumasını, öğrenmesini arzu ediyordu. Müsbet ilimlere çok önem veriyordu. Bu konuda gençleri devamlı teşvik ederdi.
Hocası Mustafa Efendi’nin (Yetim Hoca) Medresesinde kırk yılı aşkın aralıksız olarak ders verdi. Onun rahle-i tedrisinden tefeyyüz etmiş, tekmil-i nüsah ederek icazet almış nice hocalar yetişti. Halen Diyanet Teşkilatının çeşitli kademelerinde hizmet veren bir çok öğrencileri mevcuttur.
Bendeniz de sekiz yıl o büyük zatın rahle-i tedrisinde bulunmaktan son derece mutluyum. Ondan pek çok şey öğrendiğimi iftiharla söylüyorum.
Hoca Efendi her haliyle örnek bir insandı. Herkesin yardımına koşar, bildiklerini söyler, doğru bildiği konularda çekinmeden hareket ederdi.
Merhum DANIŞMAN’ın “Sohbetler" adı altında topladığı, irad ettiği hutbeleri, konferansları, fetvaları ve çeşitli ilmi makalelerini muhtevi, oldukça hacimli kendi el yazması bir eseri ile Suren Keh- fln sonuna kadar yazdığı "Kur’an-ı Kerim Meal ve Tefsiri" adlı bir tefsiri vardır.
Merhumun bir erkek, iki kız evladı vardır. Erkek evladı olan Rıfkı DANIŞMAN, 3 dönem Erzurum Milletvekilliği, Ulaştırma ve Kültür Bakanlıkları yapmıştır.
Sakıp DANIŞMAN, 20. 07. 1968’de Hakk’ın rahmetine kavuşmuş, sevenlerini büyük üzüntüler içerisinde bırakmıştır.
Vefatı münasebetiyle Süleyman ATEŞ’in yazdığı aşağıdaki şiir mezar taşına hakedilmiştir.

Burda medfun ilm-u dine aşina
Erzurum Müftüsü Hafız Sakıb-u necmi Hûda
Berhayat oldukça yaydı ilmi şeri Ahmedi
Sundu irfan halkasından aleme feyzu ziya
En nihayet küllü nefsin şerbetinden nuş edip,
Ircif emrile buldu vuslatı dari beka
Ağladı gittiğine hep Erzurum halkı tamam,
Neş elendi gelmesinden cümle ervahı safa
Gafil olma fatihayla ruhunu şadeyle kim,
Kalbine dolsun senin de buyi- nisbet daima
Üç Ricali gayb çıkıp sim dedi tarihini,
Yok vefa dünyada ol ukbaya ragıb Sakıba

Vefatının sene-i devriyesinde büyük alim, değerli insan ve kendisine medyunu şükran olduğumuz sakıp DANIŞMAN’a bir kere daha Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz. Nur içinde yatsınlar. ♦