Makale

İNSANCA YAŞAMAK İÇİN

İNSANCA YAŞAMAK İÇİN

Sami Uslu
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı


Nazil olduğu andan itibaren insanlara hidayet menbaı olan Kur’an-ı Kerim, Ramazan ayında gönderilmeye başlanmış, Oruç da bu mübarek ay’da farz kılınmıştır. Bu sebeple müslümanlar için Ramazan ayının değeri çok yücedir.
Ramazan ayına ulaşan müslüman sevinç içindedir. Hayatınınen kıymetli zamanıdır. Çevresine yararlı olduğu, yoksullara yardım elini ulaştırdığı bir mevsimdir. Her türlü hâlin tadıldığı müstesna bir aydır. Bu ayda kötülükler gerçekten azalır, yok denecek seviyeye iner. İnsan başka bir insandır. Yaratılışındaki gayeyi yakalamıştır. Her an Rabbinin yüceliğini idrak içerisindedir. Kötülük ona hiçbir şekilde yaklaşamaz. Çirkinlikler ondan uzaktır. Olumsuzlar onun için şeytanın tuzağıdır; bunun farkındadır. Kim nasıl davranırsa davransın, o oruçludur. Büyük bir nefs mücadelesi başlamıştır. İstekler hapsolunmuştur. Orucun bir manası da budur. Bütün heva ve hevesler durdurulmuştur. Müslüman bir anlamda nefsiyle yarışa girmiştir. Gerçek oruçlu kimse er geç bu yarışı kazanacaktır. İftar anı oruçlu bir kimse için çok mutlu bir andır. Günün nihayetinde geçici bir süre de olsa yasaklar, Allah’ın izniyle kalkmıştır. Yemek, içmek meşru olan şeyler imsaka dek helaldir. Güneş doğmadan önce nets mücadelesi tekrar başlayacaktır.
Otuz günün sonunda oruç tutan kişi adeta melekleşmiştir. Kötülüklerden uzaklaşmış, Rabbine daha da yakın olmuştur. Artık hiçbir kötülük yapmamaya söz vermiştir. Rabbinin bütün emirleri ku- laklarındadır. Sa- lat-ı selamlar dudaklarından dökülmektedir. Camilerdeki coşku hayallerini süslemekte, müslümanların saf saf bir araya gelişleri, omuz omuza yek vücut oluşları, hiçbir ayırım gözetilmeden, zengin- fakir, rütbeli- rütbesiz kişilerin dizdize oturuşları, kürsülerden dökülen hakikat incilerini boyunları bükük dinleyişleri gözlerinin önünden bir türlü gitmemektedir. Bu aleme gönderilişinin sebebi, Rabbine kulluk ve onu gerçek şekilde tanımaktan ibarettir. Kur’an’ın emirlerini hatırlamaktadır: İnsan başıboş yaratılmamıştır. Herşey yüce Yaratanın emir ve kudretine tabidir. Var gibi görünen diğer aldatıcı eşya bir gün yok olmaya mahkumdur. Baki olan sadece O’dur. Dünya hayatı oyun ve hevesden ibarettir. Mal-mülk, evlat herşey insan için bir imtihandır. Dünya hırsı ona bir çok şeyi süslü göstermektedir. Nefis ona (bir şey) olduğunu tekrarlamakta, birçok şeyin insan tarafından ortaya çıkarıldığını fısıldamakta, dünya üzerinde gördüğü ve yaşadığı birçok güzelliklerin insanın eseri olduğunu, bu sebeple böbürlenmenin, gururlanmanın kendisine ait olduğunu tekrarlamaktadır. Oysa o hiçbir şey değildir. Kendi vücudundaki fizyolojik meçhulleri dahi çözememiştir. (Ben) dediği varlığın ne olduğunu dahi izahtan acizdir. Türlü kompleksler içerisindedir. Bir anı bir anına uymamaktadır. Hiç acımadan kendisi gibi yaşamaya hak sahibi bir başka insanın hayatına kıyabilmektedir. Yerine göre zulümden zevk almakta, zayıfların üzerine vahşi sırtlanlar gibi çullanabilmektedir. Bütün dizginler -o aksini de iddia etse- menfaatlerinin elindedir. Oysaki o bir damla sudan yaratılmıştır. Kan pıhtısıdır. Mevcut durumuna bakmaz, Rabbine karşı gelir. Birşeyler bildiğini zanneder. Bütün bildikleri, bilmediklerinin yanında zerre gibidir.
Oruçlu kimse bunları farketmiştir. Bu sebeple Rabbine itaatten başka bir çıkış yolu yoktur. Müslümanlar her yıl Ramazan ayında bu duygularla gönüllerini yıkarlar, tertemiz olurlar.
Gerçek mü’minlerden oluşan topluluklarda zulmün yeri yoktur. insanca yaşamak esastır. Hürriyetin her çeşidi oradadır. Kur’an onların rehberidir. Allah tarafından sevgili Peygamberine anlaşılsın diye gönderilmiştir. O, insanlar için hidayet kaynağıdır. Ona sımsıkı sarıldıkları sürece sapıtmazlar. Ondan uzaklaştıkları zaman sonları hüsrandır. Onun ilk emri insanlara "Oku!" dur. Herşey bilgi ile kaimdir. ilim kimde ise, dünyanın sultanı odur. Bilgisizlik en büyük bataklıktır, karanlıktır. Müslümanın en amansız düşmanı cehalettir. Ramazan ayında gönderilen bu kitap, insan için tek kurtuluş kaynağıdır.
Bu düşüncelerle yaratanına kulluk görevini yerine getirebilenlere, Ramazan ve Orucun değerini bilenlere ne mutlu!..