Makale

DAR-UL EYTAMLAR VE ETFAL HASTAHANESİ

DAR-UL EYTAMLAR VE ETFAL HASTAHANESİ

Abdullah CEYHAN
Dini Yayınlar Dairesi Başkanı

Dar-ul Eytam, (Yetimler yurdu) yetimlerin barındırıldığı bir kurum, yoksullar yurdu (1) anlamına gelmektedir. Diğer bir anlatımla Dar-ul Eytamlar, Ülkenin kimsesiz ve bîçare çocuklarını mesleğe hazırlamak amacıyla devlet tarafından açılmış şefkat ve terbiye kurumlandır (2).
Türker’de korunmaya muhtaç çocuklar konusu, öteden beri yardımseverlerin kurduğu vakıflar eliyle yürütülmekte idi. Zira Osmanlı Türkleri sadece bakıma muhtaç çocuklara el atmamış, hayvanlar, hatta kuşlar için bile vakıf kurmuşlardı. Bu vakıflar daha ziyade zengin, hayırseverler tarafından kuruluyor ve yönetiliyorlardı. Daha da önemlisi bu tür vakıflar, din, dil ve renk , farkı gözetilmeden hizmet veriyorlardı. Bu durum İslâm dininin ulvî inancı ve insan, hayvan sevgisi gereği olarak ortaya çıkmıştır.

Dar-ul Eytamların
Kuruluşu

Dar-ul Eytamların kuruluşunda Kastamonu Milletvekili İsmail Mahir Efendi (1869-1916)’nin büyük rolü olmuştur. İsmail Mahir Efendi, Trablus ve Balkan Savaşları’nda çoğalan şehit çocuklarını korumak amacıyla çetin bir mücadele vermiştir. Bu mücadelesi sonucu Osmanlı Medis-i Mebusanı, Maarif Nezaretine bağlı olarak Dar-ul Eytamların kurulmasını kabul etmiş ve 13 Kasım 1914 tarihinde, Dar-ul Eytamlar kurulmaya başlamıştır (3).
İlk Dar-ul Eytam Sait Halim Paşa tarafından kuruma bağışlanan Bebek Yalısında hizmete girmiştir. Daha sonraki yıllarda Dar-ul eytam sayısı 62’ye yükselmiştir.
Birinci Dünya Savaşı sonlama doğru bir kanun (4) ile, tüm Dar-ul eytamlar Maarif Nezareti’ne bağlı bir genel müdürlük halinde birleştirilmiştir. Bu yasaya göre, kurumların işleyişi tarım ve sanat öğretimine yöneltilmiştir. Böylece üretime ve işletmeciliğe ağırlık verilmiş olmaktadır.
1922 tarihli Dar-ul Eytamlar Talimatnamesi ile bu kurumlar, TBMM, Muavenet-i İçtimaiye Komisyonu denetimine verilmişlerdir. Daha önce bir kaç kere Maarif Vekaleti ve şimdiki adı ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyetini sürdürmüştü.
Söz konusu Talimatname (Yö- netmelik)’nin getirdiği esaslardan bazıları şunlardır:
Dar-ul eytamlar göçmen ve mülteci yetimleriyle, şehit ve yoksul çocuklarını öğretim ve eğitme tabi tutmak ve bunların uygarca yaşamalarını sağlamak amacını güder.
Dar-ul Eytamların geliri, Bakanlık bütçesinden ayrılacak yardım, belediye ve özel idareler bütçelerinden ayrılacak ödenekler, dışarıdan yapılacak bağışlar ve kurumun çalışmalarından elde edilecek gelirlerden oluşmaktadır...
Bu kurumlar ders ve sanat yönünden iki şubeye ayrılmıştır. Sanayi dallan şunlardan oluşmaktadır: Dokumacılık, halıcılık, çorap ve fanile, kunduracılık, terzilik, marangozluk ve yapıcılık.
Her kurumun sanat dallan Bakanlık tarafından tesbit edilir.
Bu kurumlarda kız ve erkek çocukların geleceklerini güvence altına almak için de bazı esaslar getirilmişti. Bunlardan bazılarını şu şekilde özetlemek mümkündür:
1. Yaşı, bünyesi ve durumu uygun olan her çocuk, üretici sayılarak komisyonca takdir edilecek oranda kurumun safi kazancına ortak olur.
2. Kız öğrenciler bir mesleki hayat sağlayana kadar kurumun bakımında kalır, erkek öğrenciler ise kurumdaki öğrenimini tamamladıktan sonra diğer okullara yerleştirilirler.
Belli bir süre sonra Dar-ul Eytamlar tekrar Maarif Vekaletine bağlanmış ve 1924 yılında kurumla ilgili bir yönetmelik yeniden ve geliştirilmiş olarak çıkarılmıştır. Bu yönetmelikle, ana sınıflan, ilk öğrenim sınıflan ve sanat şubeleri açılırken, Dar-ül Eytamlara kabul şartlan da yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca Kurumdan elde edilen gelirlerden faydalanma oranlarına varıncaya kadar detaylar belirtilmişti (5).
Dar-ul Eytamların Sonu
Dar-ul eytamlar, 1926 yılında çıkarılan bir kanun (6) ile kaldırılmıştır. Bu kanunla taşınmaz mallar
Hâzineye, gelir getiren akarların da bulundukları ilin özel idarelerine devri sağlanmıştır. Kurumun adı ise, "Şehir Yatı Okulu" olmuştur. Ancak bu okul da 1927 yılında kapanmıştır (7).
Korunmaya muhtaç çocukların bakımı ve eğitimi ile ilgili ilk önemli adım Dar-ul eytamların açılması ile atılmıştı. Bu bakımdan söz konusu kurumların tarihimiz içinde önemli bir yeri vardır.
Dar-ul eytamlardan pek değerli ilim adamları, idareciler ve sanatkarlar yetişmiştir.
Daha sonra kurulan ve değişik adlardaki yetiştirme yurtlarının çekirdeğini Dar-ul eytamlann oluşturduğunu görmekteyiz.
ETFAL HASTANESİ
Bugün İstanbul Çocuk Hastanesi olarak bildiğimiz Etfal Hastanesi, İstanbul’da Şişli semtinde bir hastanedir. 1905 yılında II. Abdülhamid’in talimatıyla kurulmuştur.
Etfal Hastanesi, Saray Başhekimi Süleyman Paşa’nın önerisi ile kurulmuştu. Önceleri sadece Şişli ve çevresindeki hasta çocukların tedavisi için kullanılıyordu. Daha sonra hizmet alanı genişlemiştir (8).
Sonuç
Yazımızın başında da belirtildiği gibi, Türk insanının inanç, örf ve geleneği ile milli hasletleri gereği, hayır yapmaya meyilli, yoksul ve fakirlere, muhtaçlara karşı şefkat ve merhametli olduğu, yaptıkları eserler ve kurduktan kurumlardan anlaşılmaktadır.
Günümüzde bile hâlâ dimdik ayakta duran yüzlerce vakıf eseri, okul, medrese, hastane, geniş anlamda hayır kurumu, insanımızın ulvi yardımlaşma duygusunun somutlaşan göstergeleridir. Dar-ul eytamlar, Dar-ül şifalar, Etfal hastaneleri hepsi insana hizmet için kurulmuş hayır kurumlandır.

DİPNOTLAR:
1- Ferit Devellioğlu, Osmanlıca- Türkçe Ansiklopedik Lügat, (8.baskı), Feryal Matbaacılık San. ve Tic.Ltd.Şti, Ank. 1988, S. 200
2- Dar-tii Eytamlar Talimatnamesi, Maarif Vekaleti Dar-ül Eytamlar Müdüriyeti Umumiyesi, 1st. 1924, S.l.
3- A.Rıza ERKAN, Doç.Dr.Gönül ERKAN, Dar-ul eytamlar, H.Ü.Sosyal Hizmetler Yüksek Okıiu Dergisi, C.5, S.l, Ocak 1987, S. 61.
4- Duştur, Iklnd Tertip, C.9, 1st. 1928 (İlgili Kanun).
5- Dar-ul eytamlar Talimatnamesi, 1924.
6- 10 Haziran 1926 tarihli ve 931 sayılı "Öksüz Yurtlan Teşkilatı Hakkın- dakl 2 Nisan 1333 (1917) Tarihli Kanunun Ilga ve Mezkur Yurtlar Hesaba tının Tasfiyesine Dair Kanun”
7- Büyük Larousse sözlük ve Ansiklopedisi, C. 5, S.28%
8- Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, C.10, S.5868