Makale

İffet

İffet

Dr. Ekrem Keleş Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı

Gençti ve güzeldi.
En çekici şekilde hazırladı kendini, onu çağırdı, kapıları kapattı ve ‘Hadi gel!’ dedi. Bir genç için dayanılması çok zor görünen bu davet karşısında o Rabbini unutmadı ve ‘Allah’a sığınırım!’ diyerek bu büyük günahtan yüz çevirdi.
Zindan ile böyle bir davete icabet arasında seçim yapmak zorunda bırakılınca da:
“Rabbim! Zindan, bu kadınların beni dâvet ettikleri o işten daha iyidir.” (Yusuf, 12/33.) diyerek iffetini lekelemedi.
Ve böylece Kur’an Yusuf’u, erkek iffetliliğinin bir timsali olmak üzere insanlara anlattı.
“İffet ve namusunu gerektiği gibi koruyan Meryem’i de an…” (Enbiya, 21/91.) dedi Kur’an. Meryem’i de kadın iffetliliğinin bir timsali olarak anlattı.
Hazreti İsa’nın Yüce Allah’ın iradesi ile babasız olarak doğumundan dolayı bazı müfterilerin yakışıksız isnatları karşısında Meryem’in o temiz ve nezih ruhuyla:
“Keşke bu iş başıma gelmeden öleydim, adı sanı unutulup gitmiş biri olaydım!” (Meryem, 19/23.) diye nasıl inlediğini dile getirdi, iffet sahibi insanların duyarlılığının bir yansıması olarak.
Şairin;
‘Hayâ sıyrılmış inmiş, öyle yüzsüzlük ki her yerde
Ne çirkin yüzleri örtermiş, meğer o incecik perde’
şeklinde tasvir ettiği bir ortamda Kur’an’ın anlattığı bu iffet abidelerini yeniden hatırlamaya her zamankinden daha çok muhtacız.
İffet, temiz, tertemiz, pırıl pırıl duyguları temsil eder.
Kirlenmemiş, kirlere bulaşmamış kişilerde bulunur bu üstün vasıf.
Mekârim-i ahlakın en önemli köşe taşlarındandır.
Bir müminin en önde gelen niteliklerinden…
İnsan için bir ziynet ve büyük bir zenginlik.
Yokluğu, büyük bir eksiklik ve kayıp.
Hayvani eğilimleri, tutkuları karşısında bağımsızlık kazandırır kişiye.
En dayanılmaz günahlar karşısında nefsinin karşı konulmaz iteklemelerine direnip ismetini lekelememektir iffet.
Şehvetler karşında kontrolü kaybetmemek, şehvetin yularını elinde tutabilmektir.
Allah’ın kendisine bir nimet olarak verdiği bu duyguyu helal sınırları içinde kullanıp harama taşırmamaktır.
Helal ile yetinmek, harama uzanmamaktır. Zaten ‘Helal dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur.’
Çirkinliklerden, kötü yollardan, fuhşiyattan, açgözlülükten uzak kalabilmektir.
Heva ve heveslerini ilahı hâline getirmemektir.
Nefsani arzularının tutsağı olmamaktır.
Akıl-heva çatışmasında aklını hevasına egemen kılmaktır.
Gözünü, kulağını, elini, ayağını, zihnini dimağını helal sınırları içinde tutmaktır.
Zinaya yaklaşmama bilinci kazandıran bir donanımdır, iffet.
İşleyebilecek konumda iken günahtan uzaklaşabilmektir.
Çekici şehvetlerle ambalajlanmış ateşlere sürüklenmemek için sabır gerektiren güçlükleri göğüslemek ve böylesi büyük bir sabrın karşılığı olarak hiçbir gölgenin olmadığı yakıcı günde Allah’ın gölgelendirdiği bahtiyarlar arasına girebilmektir.
‘Örtüleri içindeki bakir bir kız’ kadar hâyâ sahibi olan kâinatın Efendisini örnek almaktır.
Meleklerin dahi kendisinden hayâ ettiği Zinnureyn’i örnek almaktır.
Ve ayetler:
“Mümin erkeklere söyle! Gözlerini (harama) yumsunlar! Irzlarını korusunlar! Çünkü bu, kendileri için daha temizdir. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini harama yumsunlar; namus ve iffetlerini korusunlar!...” (Nur, 24/30-31.)
“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur.” (İsra, 17/32.)
O müminler ki, iffetlerini korurlar. (Müminun, 5/23.)
Unutulmamalı ki, iffetli olmak isteyeni Allah Teala iffetli kılar.
İffetsizliğe bulaşan da bir şekilde en yakınlarında iffetsizliğin acısını yaşar.
Allah Rasulü’nün bize öğrettiği gibi dua edelim:
“Ya Rabbi! Senden hidayet, takva ve iffet istiyorum.”