Makale

CAMİLERİMİZİN KÜÇÜK MİSAFİRLERİ

CAMİLERİMİZİN KÜÇÜK MİSAFİRLERİ

Alim Korkmaz

Milletimizin geleceğinin sahipleri olan çocuklarımıza inanç, ahlâk ve kültür değerlerimizin benimsetilmesinde Yaz Kur’an Kurslarının yeri büyük olacaktır.
İnsan hayatının her ânında toplumumuzla içice olan Din Görevlilerimiz kendilerinin farkında olmalıdır, örnek, eğitici, öğretici kimliğiyle en önde, İslâm’ın sosyal nizamını derunî gayret ve çalışmalarla sürdüren Din Görevlileri çok özel bir yere sahiptir.
Dinimizi öğrenme, yaşama, bilgi, sevgi ve saygıyı telkin edici özelliklerle yavrularımıza fedakarlık, birlik, iyilik, doğruluk, acıma, sevgi, şefkat ve hoşgörünün sağlıklı bir şekilde verilebilmesi, aile, okul ve cami işbirliğinde mümkündür. Din adamının evlenen çiftin nikahıyla başlayan aktifliği, doğan çocuğun kulağına ezan okuması, sünneti, evliliği ile günde beş vakit namaz ile de günün her saatinde ve ölümüyle de cenazesiyle il-gilenmesinden dolayı Müslümanın hizmetinde olduğu bilinir. Yani yaşayan insanın önünde örnek, sorumluluk taşıyan bir hayatı vardır din adamının...
Dal yaşken eğilir, misali çocuklarımızı iyi yetiştirmek, sağlıklı bir geleceğin hazırlayıcısı olmak yaz kurslarında önem kazanır. Geçmişten geleceğe köprü çocuklarımızın yaz aylarında, tatillerinde camilere koşuyor olması bizim için severek devamının temininden başka bir isteğimiz olmasa gerekir. Camiye gelen yavrularımızın devamını sağlamak ilk görevimizdir.
Yaz kursları çocuğa dinî mekânda, Islâmı uygulamalı olarak anlatma ve öğretme imkânı veriyor. Kurslarda aile ile kurulacak diyalog verimi artıracaktır. Okuma alışkanlığının, konuşma, anlatma, dinleme, sosyal münasebetler bu kurslarda gelişecektir. Özellikle Din Görevlilerinin sorumluluk duyduğu, içinin sızladığı "cemaat sıkıntısı" gelecek nesillerimize sahip çıkılırsa geleceğin cemaatını hazırlamışolacaktır.
O halde kurslarda neler yapılmalı ki, basan anabilsin. Önce disiplinin sağlanması açısından görevlilerin derse devamları İle her gün yoklama yapmaları gerekir. Verilen dersler her gün kontrol edilmeli, başarılı olanlar ödüllendirilmelidir. Başarısız ve haylazlık yapan öğrenciler, gururu ve şahsiyeti arkadaşlarının yanında incitilmeden uyarılmalıdır. Alfabe ve dini bilgileri yazdırarak öğretme, güzel yazı ve tertipli olma teşvik edilmiş olur. Ödevlerin evde ailesiyle birlikte çalışılması durumunda ailenin de dini bilgileri tazelenmiş olur. Ailenin başarılı öğrencileri ödüllendirmesi sağlanmalıdır. Ödevlerin her gün kontrolü ihmal edildiğinde çocukta derse karşı bir ilgisizlik uyanabilir. "Nasıl olsa kontrol edilmiyor, yapmıyacağım" diyebilir. Başarılı öğrencilere, ezberden okutmalarda da görev verilerek diğerleri özendirilebilir. Ders vakti uzun olmadan teneffüse zamanında çıkılmalıdır. Vakit namazlarına gelme teşvik edilmelidir. Tilaveti, yaş durumu ve ses tonu uygun olanlara müezzinlik yaptırılmalıdır. Kur’an-ı Kerimi öğrenme, namaz sureleri ile dini bilgilerin önceki derslerde okutulup, son derste Siyer-i Nebi işlenmelidir. Yorulan zihnini dikkate dönüştürüp, Peygamberimizi ve Kur’anda geçen kıssaların yanında Türk-İslâm tarihinden örnek hayatlar anlatılıp, Peygamber ve Kur’an sevgisi aşılanmalıdır.
Çocuğun düşünce düzeyini geliştirici, anlama seviyesine uygun eğitici, öğretici dini hikâyeler, masallar, şiirler ve kıssalar okutulmalı. Çocuğa yaşının gerektirdiği temel dini bilgiler, inanç, terbiye, ahlâk ve güzel davranışlar Kur’an’ın ideal terbiyesinin en sağlam, en mantıklı bir kaynak olduğu vurgulanmalı. Son dersin arasına düşündüren fıkralar ve ila-hilerle çocuğun derse katılımı sağlanmalıdır.
Çocukta kişilik, bilgi ve görgü geliştirmede düzenli bir hayatın prensipleri anlatılmalı. Ruh ve beden bazında hayatın kendisinin ve kâinatın farkına varması sağlanmalı. Namaz sureleri veya dualar koro halinde okutularak düzgün ve doğru telaffuzda kolaylık elde edilir. Kahramanlık, doğruluk, mertlik, iyilik, güzellik gibi hasletler okuldan uzak geçecek tatil döneminde camilerimizde okuma alışkanlığı ilerletilip kazandırılmalı. Zararlı ve kötü alışkanlıkların farkına vardırılıp zamanında uyarı ve telkinle önlenmeye çalışılmalı. Öğ-rencilerden yapabilecekleri kadar ödev istenmelidir. Zira, çocuklardan yapamayacakları işler istenirse yalana ve hileye sevk edilmeleri muhtemeldir. Yaz kurslarında helâl ile haramın şuuruna vardırılmalıdır.
Aile olarak günümüz toplumunda çocukların elbisesine ve ayakkabısına verilen önem, çocuğun beyin ve kalbine gösterilememektedir. Hiç bir şeyin ihmali çocukları ve gençleri ihmal etmek kadar büyük zarar getirmeyecektir. "Ey iman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz." İlâhi uyarısı, ne ekersek onu biçeriz tecrübesi gereği hepimizi sorumlu muhatap kabul etmektedir. Yavrularımıza sahip çıkalım ki, gelecek bizim olsun. Çocuk demek, yarın demek değil mi?...