Makale

İRŞAD'IN TEMEL ÖZELLİKLERİ

GÜLSEREN ÇELİK

"İRŞAD’IN TEMEL ÖZELLİKLERİ

İslâm, her şeyden önce bir hayat dinidir. Onun bu hususiyeti, özünü ve nüvesini teşkil eden Kur’an-ı Kerim’in hayat kaynağı olan emirlerinden gelmektedir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’deki insan hayatına yön veren motivasyonel hü-kümlerdeki müşterek espri, insan denen "Eşref-i Mahlûk"un hayati fenomenlerinin değerlendirilmesi; ona "iki cihan saadeti"nin yol olarak gösterilmesidir.
O halde Kur’an’ın bu yol gösterici fonksiyonunu, kendi bünyesinde uygulayacak ve sosyal muhit içinde de uygulama alanı meydana getirecek hareketli unsurlara ihtiyaç vardır. Bu işi yapmak üzere ilk vazife verilen kişiler peygamberler, sırasıyla onların sahabesi, tabiileri ve halka halka bütün diğer inananlardır.
Kur’an; kendi veciz ifadesi içinde Peygamberimizi bizzat uyararak, ne şekilde hareket etmesi gerektiği hususunda yol göstermekte, dolayısıyle periyodik ölçülerde onu toplum içindeki davranışlarında yönlendirmektedir. Aynı ilişkiyi peygamber ve ümmeti için de ortaya koymak mümkündür. Efendimiz de zaman zaman ashabını toplamakta, onlara gerek fert, gerek topluluk olarak uyarıcı ve yönlendirici mahiyette çizgiler çizmektedir.
Örneklere girmeden burada bir hususu ortaya koymak gerekirse, ilâhi tavır insan fıtratına uygun cereyan etmekte, Resûlullah bunu hayatındaki davet metodunda takip etmekte dolayısıyla bütün devirlerdeki davetçilerden de insan fıtratına uygun hareket etmesi istenilmektedir. Öyleyse İslâm’da tebliğ ve davet görevini yapacak olanlar bu iş için özel suretle yetiştirilmelidirler. Günümüzde din adamları birer mübelliğ (propagandist) ve davetidirler. Bir yandan islâm kültürünü yeni nesle aktarırken, diğer taraftan islâm Dinine yeni elemanlar kazandırmak vazifesi ile mükellef bulunmaktadırlar. Bu vazife için nasıl hazırlanmalı ve bu görevi ne şekilde ifa etmelidir? Bunun için hangi vasıflara ve ne gibi bir anlayışa sahip olunmalıdır?
Bugün dünyada eğitim kurumlarının temel özelliğini, ihtisaslaşma teşkil etmektedir. O halde İslâm adına propagandistliğe soyunan her kişi tebliğ ve davetin prensipleri dairesinde hareket edecek, özellikle din görevlisi kardeşlerimiz, işinin ehemmiyetini ve stratejisini çok iyi bileceklerdir. Fizibilitesi yapılmayan bir çalışmanın, sonuç bakımından ne getireceği bilinmeyeceğinden, tebliğcinin çok titiz bir çalışma ile, dikkatle seçilmiş söz ve davranışlarla ancak sonuç elde edebileceğini unutmayacaktır.
Biz burada çok uzun bir biçimde irşad’ın önemini değil, sadece irşâd görevlisinin yapacağı çalışmalarda daima göz önünde bulundurması gereken, İrşad’ın temel birkaç özelliğinden kısaca bahsedeceğiz:
1- Irşad görevlisi herşeyden önce bu sahanın terminolojisini iyi bilecektir. Kur’ân ve sünnette İrşad, davet, tebliğ, hidâyet, tavsiye, va’z, nasihat, terbiye, ta’lim gibi tâbirleri bilmek, hangi zamanda ve kimlere karşı hangisinin kullanılacağını sıhhatli ve gerekirse süratli bir biçimde tesbit edecektir.
2-Sözlü müdahelede, kusur ve ayıpları örtme, hüsn-ü zan, hilm gibi sıfatların kendisinde gerekli olduğunu unutmayacaktır. Gereksiz cedel ve münakaşanın ikna metodunda antipati oluşturacağını gözden uzak tutmayacaktır. Fiili müdahalede el ile değiştirme olarak adlandırılan hadis çerçevesini geniş biçimde kavrayacak, dövmek, tehdit, silâhlı mücâdelenin İslâm prensipleri ile teşkil ettiği tezatı göz ardı etmeyecektir.
3- Irşad görevlisi, işe kendinden başlayacak, merkezden muhite; aile, dost-akraba, şehir halkı gibi açılımı hedefleyecektir.
4- irşad görevlisi, islâm dini dışında Hristiyanlık, Yahudilik, Yehova gibi, din ve cereyanları ayrıca bunların bünyelerindeki mezheb hareketlerini tarihi seyirleri ve günlük faaliyetlerini yakından takip edecek, ayrıca bulunduğu cemiyet ve bölge içinde (var ise) itikâdî cereyan’-.rı daima dikkate alçaktır.
5- insan tiplerini strateji açısından tesbit edecek, toplum ya da fert psikolojisinin gereğini yerine getirecektir. Örneğin, fukara, mahbus ve sürgün, felâketzede, dul, yetim, çocuk, misafir, turist, sakat-malûl çok değişik muhatap tipleridir. Aynı konuşma ve aynı taktikler birinde müs-bet etki yaparken, diğerinde tepkiye neden olabilecektir. Irşad görevlisi bunu iyi seçecektir.
6- Doğum, ölüm düğün gibi, are-fe, cuma, bayram gibi zamanların ir-şadda önem arzedeceğini unutmayacaktır.
7- Kendi faaliyet ve hareketlerinde, amel yönünden gayretli olacak, geniş bir kültür, zengin bir kütüphane, magazin ve aktüaliteyi takip özelliklerini taşıyacak, ahlakî vasıflar itibariyle-ki bunlar zihniyet, iyimserlik, hasbilik, cömertlik, samimiyet, müsamaha, cesaret, hilim ve rıfk, sevgi, şefkat, sabır, vakar, manevî kardeşlik vb. gibi unsurlardır -bunlarla dopdolu olacak, sosyal faaliyetler cümlesinden olarak da ekonomi, iş hayatı, devlet erkânı ile münasebetler, sağlık hizmeti ve hastaneler, belediye gibi günlük hayat bazında irtibat kurmanın kaçınılmaz olduğu unsurlarla diyalektiği tam olacaktır.
8- Arapçaya geniş bir biçimde vukufiyeti yanında, yeterli ölçülerde dinî ilimlerle kendini belirli seviyelere getirecek, imkân dahilinde 3 ana batı dilinden bir veya ikisini mutlak bir biçimde öğrenmeye gayret gösterecektir. Bu arada yaşayan Türkçe’nin en güzel bir şekilde kullanımının önemini unutmayacaktır.
9- Hz. Peygamber (S.A.S.)’in konuşma ve davranış metodlarını iyice öğrenip örnek alacak, hitabette uyulması gerekli kaideleri benimseyecektir. Kısa ve özlü konuşma, seviyeli konuşma, hitapta ümid ve tehdit, şahsiyetten kaçınma dinleyici üzerinde çok etkilidir, kesinlikle unutmayacaktır.
10- Dinî hitabetin malzemelerini sıhhatli bir biçimde toplayacaktır. -Ayet, hadis, kıssa, fıkra, hikâye, şiir, mütefekkir sözleri, şahsî tecrübe ve müşâhade, aktüalite konuşmalarda zenginleştirici unsurlardır. Yeri ve zamanı iyi ayarlayarak bu malzemelerin kullanılmış; gerekir.
11- Ve son olarak, belki en başta irşad görevlisinin uyacağı ilk kural, örnek olmadır. Zira unutulmamalıdır ki, Peygemberimiz (A.S) hiç konuşmasa da, yalnız ve yalnız duruşuyla, bakışıyla, dinleşiyle, kısacası yaşantısıyla en güzel bir irşad numunesi idi.