Makale

MÜBAREK RAMAZAN IN HER GÜNÜ İÇİN BÎR AYET-İ KERİME

MÜBAREK RAMAZAN IN HER GÜNÜ İÇİN BÎR AYET-İ KERİME

1. (İnsanları küçümseyip yüz çevirme, yer yüzünde böbürlenerek yü­rüme. Allah, kendini beğenip öğünen hiç kimseyi sevmez. “Lokman: 18”)

2. (Yer yüzünde kibir ve azametle yürüme, çünkü sen ne bastıkça ye­ri delebilir, ne de boyca dağlara ulaşabilirsin. “İsrâ: 37”)

3. (Bir topluluk, bir diğerim alaya olmasın, belki de alay edilenler Al­lah indinde alaycılardan daha iyidirler. “Hucurat: 11”)

4. Kendi kendinizi ayıplamayın. Birbirinizi kötü lakaplarla çağırma­yın. “Hucurat: 11”)

5. (Söz olsun, iş olsun, - herkesin iç yiizünü kötü niyetle araştırmak gibi - bilmediğin şeyin ardına düşme. Kulak, göz ve kalb o şeyden sorumlu olur. “İsrâ: 36”)

6. (Ey imân edenler! Çok şüpheci olmaktan sakının. Çünkü haksız şüp­heler suçtur. Biribirinizin suçuııu araştırmayın, kimse kimseyi çekiştir­mesin. Hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır? “Hucurât: 12”)

7. (İnsanları arkalarından çekiştirip yüzüne karşı küçümseyerek alay eden ve servet toplayarak defalarca sayan kimsenin vay hâline. O kimse, malının kendisini Ölümsüz kılacağım sanır. “Hümeze: 1-3”)

8. (Ey mü’minler! Eğer günahkârın biri -başkasının aleyhine- size bir haber getirirse, tahkik ediniz ki, hakiki durumlarını bilmediğiniz bir millete fenalık edersiniz de sonradan yaptığınıza pişman olursunuz, “Hucurat: 6”)

9. (Namaz lal, iyiliği emret, kötülüğü önle. Başına gelene sabret. “Lokman: 17”)

10. (Yürüyüşünde tabiî ol. Yüksek sesle konuşma. Seslerin en çirkini şüphesiz merkeplerin sesidir. “Lokman: 19”)

11. (Birbirinizin malını haksızlıkla yemeyin ve insanların mallarından bir kısmını, bile bile günâh işleyerek yemek için, İş başındakiler rüş­vet vermeyin. “Bakara: 188”)

12. (Ey müminler, adaleti olduğu gibi hakkiyle koruyan ve devam ettirin. Allah için doğru şahitlik edin. Şahitlik aleyhinizde olsa dahi zengin veya fakir olsun, ana babanız veya akrabanız aleyhinde ol­sun doğru şahitlik yapın. Hak yolundan saparak arzularınıza uyma­yın. Şâhitliği değiştirir veya ondan kaçınırsanız Allak yaptıklarını­zı bilir ve işlediğinizin cezasını verir. “Nisâ: 135”)

13. (Ceııâb-ı Hak, size bırakılan emânetleri sahiplerine iade etmenizi emreder. “Nisâ’: 58")

14. (Bir şey ölçtüğünüz zaman, ölçüyü tam tutun. Doğru terazi ile tar­tın. “Isrâ’: 35”)

15. (Muhtaç akrabaya, yoksula, yolcuya -yardım olarak- hakkını ver. Servetini uygunsuz yere saçıp savurma. “İsra : 26”)

16. (Elini bağlı olarak boynuna asma. Onu büsbütün de açıp saçma. Son­ra kınanır, peşiman bir halde oturup kalırsın. “İsrâ’: 29”)

17. (Öksüzün, erginlik çağma gelinceye kadar malına yaklaşmayın. Me­ğer ki bu yaklaşma en iyi bir şekilde ola. “İsrâ’ : 34”)

18. (Öyle ise öksüze kötü muamele etme ve senden bir şey isteyen muh­taç kimseyi azarlama. “Dulıâ : 9,10”)

19. (Anne ve babana acıyarak alçak gönüllülük kanatlarını üstlerine ger. Ve: Tanrım; küçükken beni yetiştirdikleri için sen de onlara merhamet et, de. “İsrâ.’: 34”)

20. (Kim ki nefsini Allah’a teslim eder ve o iyilik eden bir kimsedir. İş­te o kimse sağlam bir kulpa yapışmış olur. “Lokman : 22”)

21. (Sakın zinâya yaklaşmayın. Doğrusu bu, çirkindir ve kötü bir yol­dur. “İsra’: 32”)

22. (Ey inananlar! Yeminlerinizi, aranızda hiyle ve kötülük için vasıta olarak almayın, “Nahl: 94”)

23. (Şüphesiz Allah katında en değerliniz; O’na karşı gelmekten en çok sakınanızdır. “Hucurat: 13”)

24. (Tanrısına kavuşmayı uman kimse; yararlı iş işlesin ve Tanrısının ibadetinde hiçbir kimseyi ortak koşmasın. “Kehf : 110”)

25. (Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür. Ama, baki kalacak yararlı işler, sevap olarak da, emel ve ümit olarak da, Rabbının ka­tında daha hayırlıdır. “Kehf : 46”)

26. (Cenâb-ı Hak, kibirlileri ve öğünenleri şüphesiz sevmez. “Nisâ’: 36)

27. (Ölçü ve tartıyı kendi çıkarlarına göre kullananların vay hâline: Bunlar, büyük bir günde tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı? “Mutaffıfîn: 1, 4, 5”)

28. (Allah’ın nimetini gizleyerek cimrilik edenler ve halka da cimrilik etmelerini tavsiye edenler, Allah’ın nimetini inkâr edenlerdir. Bu in­karcılar için alçaltıcı bir azâb hazırlamışızdır. “Nisâ’: 37”)

29. (Ey Muhammedi İnkâr edenin inkarcılığı seni üzmesin. Onların dö­nüşü Bizedir. O zaman yaptıklarım kendilerine bildirir ve cezasını veririz, Allah kalblerde olanı şüphesiz bilir. “Lokman: 23”)

30. (Allah; şüphesiz kötülüklerden sakınarak iyilik yapanlarla beraber­dir. “Nahl: 128”)