Makale

İSLÂM KARDEŞLİĞİ

Bir Hutbe Örneği:

İSLÂM KARDEŞLİĞİ

Muhterem Müslümanlar,

İslâm Dini tevhid dinidir. Bu yüce din Müzminlere bir olmayı, birlik olmayı, yardımlaşmayı ve kardeşliği emreder. İçinde bulunduğumuz mü­barek ay, bu kardeşliğin en canlı bir şekilde ve en yüksek seviyede belir­mesine vesile olmalıdır. Mü’minler bir vücudun uzuvları, bir binanın kı­sımları gibidirler. Birbirlerine destek olurlarsa güçlenirler. İçlerinden bi­rinin derdiyle hepsi de dertlenir, zevkiyle zevklenir. Vücudun bir orga­nında meydana gelen arıza nasıl bütün vücudu rahatsız ederse, cemiyetin fertlerinden birinin huzursuzluğu da o toplumun tümüne tesir eder. Aynı şekilde içinde yaşadığımız cemiyet refaha ermemişse şahsî durumumuz ne kadar iyi olursa olsun biz de saadeti tadamayız.

Rızık Allah’dandır. Ancak, Tanrı dilediğine az verir, dilediğine çok. Yarattığı kullarının ahvalinden haberdardır. Allah’ın nimetlerini insanla­ra farklı olarak dağıtmasında nice hikmetler vardır. Bütün insanlar ser­vet içinde yüzse kim kimin işini görürdü, cemiyetin düzeni nasıl müm­kün olurdu? Toplumda servetler farklı, işler bölüşülmüş, herkes birbirine muhtaçtır. Zengin fakire yardım ediyor, fakir de cömert zengini sayıp seviyor; böylece insanlar arasında kardeşlik doğuyor.

Aziz Cemaat,

İnsan oğluna dünya ve âhiret saâdetinin yolunu gösteren dinin çeşit­li tarifleri arasında “İnsanı insana, insanı Allah’ına bağlayan yoldur” şeklindeki tarifi bütün Müslümanların sarsılmaz bir bütün olduğunu gös­terir.

“Kötülüğün karşılığı ona denk bir kötülük (bir ceza) dır. Fakat kim afveder, barışı sağlarsa mükâfatı Allah’a âittir. Şüphe yok ki O, zâlimleri asla sevmez.” (Şûra, 40)

Allâhu Teâlâ Kur’ân-ı Kerîminde: “Mü’minler ancak kardeştirler, o halde iki kardeşinizin arasını bulup barıştırın. Allah’dan korkun, taki esirgenesiniz” buyurmaktadır.

Resûlü Ekrem Efendimiz okuduğumuz hadîs-i şeriflerinde : “Müs­lüman Müslümanın kardeşidir” ve diğer bir (hadislerinde : “Mü’min an­laşır ve anlaştırır. Birleşmeyen ve birleştirmeyende hayır yoktur. İnsanların hayırlısı insanlara en faydalı olanıdır” buyuruyorlar.

Dinimizde kin ve garaz yasaktır. Dargınlıklar ise en çok üç gün içinde izale edilecektir. Müslümanların dargınlıklar doğuracak, cemiyetin huzurunu kaçıracak, kardeşliği bozacak hareketlerden şiddetle kaçınması gerekir. Bilhassa dedikodudan, söz getirip götürmekten Müslümanlar uzak kalmalıdırlar. Her duyduğuna inanmamalı, fitne çıkaracak sözler­den kaçınmalıdırlar. Bu hususta Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: “Ey Mü’minler, size bir fâsık gelir de bir söz getirirse, onun hakikatini anlayıp dinlemeden hemen kabul etmeyin, sonra bilmeden bir hüküm verirsiniz de, birçoklarını gücendirirsiniz, yaptığınıza da pişman olursunuz”.

Müslümanlar arasındaki kardeşliği bozucu halleri meneden şu İlâhî ferman ne kadar açıktır: "Ey îmân edenler, bir kavm diğer bir kavm ile alay etmesin, olur ki alay ettikleri kimseler kendilerinden daha hayırlı­dırlar. Kadınlar da kadınları eğlenceye almasın. Olur ki onlar kendilerin­den daha hayırlıdırlar. Kendi kendinizi ayıplamayın. Birbirinizi kötü lâkaplarla çağırmayın. İmandan sonra fâsıklık ne kötü addır. Kim tevbe etmezse onlar zalimlerin ta kendileridir. Ey îman edenler, zannın bir ço­ğundan kaçının, çünkü bazı zan (vardır ki) günahtır. Birbirinizin kusu­runu araştırmayın. Kiminiz de ardından çekiştirmesin. Sizden herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindi- Allahdan korkun. Çünkü Allah tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.”

Muhterem Cemaat,

İçinde bulunduğunuz Ramazan ayı tevbe edip fena huylarımızı terk ettiğimiz, çirkin ve kötü hallerimizi iyi, güzel ve faydalı hareketlerle de­ğiştirdiğimiz bir rahmet ve mağfiret ayıdır. Bu ayda edindiğimiz güzel alışkanlıktan devam ettirelim. Hep beraber, kardeşçe mesut yarınlara erişmek için çalışalım.

Not; Bu hutbe MESUT SÖZGEN tarafından hazırlanmıştır.