Makale

DUA VE NİYAZ

AHMET DURMUŞ / Burdur Müftüsü

DUA VE NİYAZ

Üç harften oluşan bu kelimede, sanki dünyalar, hazineler, mutluluklar gizlenmiş. Davet etmek -açılımı istemek- ummak, umulanı beklemek. Son harfi ise; davet-ummak ve almak, umduğunu almak-hulasa edersek, korktuğundan emin, umduğuna nail olmak. Duanın hulasası bu olsa gerek. Kanunların amacı insanların insanca yaşama çerçevesine girmesini sağlamak olmalı. Dinimizin kuralları ve kaideleri de yine aynı amaca yönelik olsa gerektir. Yani Allah’a kul olmak. Duasız hayat susuz hayat gibi.. Susuz hayat olmayacağı gibi duasız da hayat düşünülemez. Dua, ne kadar da muhtacız bu iliğe. İlik; bu ne kemik iliği; ne de düğme iliği. Bu tabir cihanşumul peygamberin tarifi. “Dua ibadetin iliğidir.’ İbadetin tutkalı, ibadetin perçini, ibadetin ta kendisi belki.
Dua bir mühür, bir kaşe., silinmez kazınmaz, eskimez, pörsümez, bayatlamaz, dünyada taze ahirette sermaye... Öyle bir sermaye, parasız, alınteri gerektirmeyen bir hazine.
Gönülden Yüce Yaratana iltica etmek, O’na sığınmak. O’na ibadet, O’na dua etmek. O’nu yüce vasıflarla tavsiften sonra “Ancak sana kulluk, ederiz, ancak senden yardım isteriz." diyebilme erdemliğini göstermek. Bu mütevaziliği yapabilmek. Selamda dua. Ne güzel bir kelime, hem Allah’ın bir ismi, belki de duanın bir bölümü selamı verişte bir dua, selamı alışta bir dua. Selamı veren de selamı alan da birbirlerine dua etmiş oluyorlar, ne güzel bir temenni.. Esenlikte olun, siz de esenlikte olun. Karşılıklı dualaşma. Rabbım sen güzelsin, senin duanla, selamınla insanlarda güzel oluyor. Selam aynı zamanda tebbessümü de yanında taşıyor...
Telefonda dua, telgrafta dua.. Mektupta dua, tebrikleş- mede dua. insanlar birbirleriyle karışılaşınca dua. Her davranış ve nerdeyse her sözde dua. Zira hilkat harikası insan duada ve dillerde hep dilek, dilerim ve iyi günler, iyi işler, hayırlı çalışmalar, rastgele sözcüklerin daha sayamadığımız kelimelerin tahtında eskilerin deyimi ile, yenilerin deyimi ile altında gizlenmiş dua sırrı gizlenmiş insanlar bunu bilmiyorlar....
Rabbimiz bize öğretiyor ve şöyle deyin diye bize Kur’an’la mesaj gönderiyor. “Rabbimiz bize dünyada iyilik ver, ahirette iyilik ver, bizi cehennem azabından koru, Rabbimiz beni, anamı, babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde bağışla.” Güzel değil mi dersiniz? Bu cümleleri bütün edipler toplansa böyle sözü söyleyemezler. Çünkü Rabbım sözlerin en güzelini söyler...
Ne zaman dua? Önce bütün esbaba sarıldıktan sonra dua devreye girecek. Akıl ve dua hiçbir zaman devreden çıkmayacak. Akıl ve dua devreden çıkarsa o zaman insan yanlış yapabilir, yanılabilir, yalnız kalabilir. Çaresiz ve dermansız kalabilir. Mazlumun duası, ana babanın duası, misafirin duası, iftar vakti oruçlunun duası, adaletli insanların duası, gariplerin duası, hocaların duası, yücelerin yücesinde hüsnü kabul görüyor.
Dua ikliminde bir seyr-ü sefer edelim. Dua insanı başarılı kılar. Dua; nimetini, bereketini genişletir ve ömrü de bereketlendirir. Dua hâzinesi sonsuz olandan istemektir, dua edeni Allah rahmeti ile çepeçevre sarar. Dua eden Allah’a itaat etmiş olur. Duadan ayrı kalmak yaratan ile barışık olmamaktır.
Oysa ki insan ihtiyaç sahibi bir varlıktır. Dua; rahatlık ve sağlıklı zamanlarda da lazım. Sıkıntı ve hastalık zamanında da elzemdir. Allah kullarının ısrarla dua etmesini ister ve sever.
Dua iyiliği, güzelliği celbeder. Kötülükleri, zararları bertaraf eder. Dua insana dünyada da ahirette de yarar sağlar. İsteyen yorulmaz ve bıkmaz, verenden de eksilmez.. Oysa ki Allah dua edenin talebini reddetmez, isteyenin istediğini geri çevirmez.
Dua bir kalkandır. Gelen belaları giderir. Gelecek olanların da gelmesini engeller. Dua ibadetin özüdür. Dua ibadetin ta kendisidir. Namaz ibadet olduğuna göre namaz da duadır, hem de duanın başı ve doruk noktası. Bu dorukta dua vardır. Dua düşmanların hile ve düzenlerini bozar, desiselerini bozar. Dua insana moral sağlar. İnsanın sıkıntılarını giderir, insan ruhunu tasalardan arıtıp temizler. Duada önemli olan herkese ama herkese hayır dua etmek, bütün insanların iyiliğini istemek, insana yakışan bu.. Beddua etmek insan onuruna uygun olmaz. Peygamber ölçüsü ‘Kendin için istemediğini başkalan için de isteme..’ Yine bir ölçü. “Kendin için istediğini başkası için de iste". O halde hayır dua var. Bedduaya geçit yok. Dua ikliminde kötülükler gezemez, onlara bu iklimde yer yok.
Dua insanın dünyaya, bu aleme teşrifi ile başlıyor. Bu fani hayata veda edenleri de insanlar hayır dua ile uğurlu- yor. Yine de dua kıyamet sabahına kadar hem ölülere hem de dirilere devam ediyor.
Dua insan hayatının bütününü kuşatmış, abdest alırken, namaz kılarken, oruç tutarken, hac ederken, zekat verirken, Kur’an okurken ki Kur’an’ın kendisi mahza dua... Hulasa insan hayatının her safhasında dua vardır, olmalıdır, olacaktır. Aksi halde insan düşebilir, ayağı taşa gelebilir, dengesi bozulabilir, bütün bunları dua ile teselliye kavuşturur. Huzur bulur kederleri, tasaları, kaygıları, üzüntüleri sevince boğar dua...
Dua bir sığınaktır. İnsanların şerrinden, şeytanın şerrinden, afetlerin şerrinden, bütün yaratıkların şerrinden Allah’a sığınmak. O, ne güzel bir sığınak. O’nun himayesine girmek. O, negüzel bir hami. O’nun koruması altına girmek. O, ne güzel bir koruyucudur.
O nun ikliminde dolaşmak, O ne güzel bir iklim. Herşeyi O’ndan istemek, O’ndan istemek ne güzel. Çünkü O kudret ve güç sahibidir. O malın da mülkün de sahibidir. Malı da mülkü de esas sahibinden istemek ne güzel. O şerefe, isteme şerefine nail olanlara ne mutlu. Çünkü veren de alan da 0. Her şey O’nda toplanmış.. Dağıtan O, toplayan O, azaltan O, çoğaltan O, Baki olan 0. Ezel ve ebed olan, biz ise fani. Bizi bize bırakmayan, bizi nefsimize teslim etmeyen 0. Kul İbrahim Hakkının dediği gibi: Naçar kaldığın yerde nagah açar ol perde derman olur her derde. Mevla görelim neyler, Neylerse güzel eyler. O herşeyi güzel eyler. Çünkü o güzeldir, güzel eyler. Beşeriz şaşarız, şaşırtma Allah’ım, Yanılırız unuturuz unutturma Allah’ım. Kaygan zeminlerdeyiz, ayağımızı kaydırma, bizi bize, bizi nefsimize bırakma Allah’ım... Bizi dininde sabit kıl Allah’ım. Bizi sevgisiz, susuz, havasız, vatansız bırakma Allah’ım. Taşıyamayacağımız yükü yükleme Allah’ım. Bizi Kur’an’ın, Peygamberin yolundan ayırma Allah’ım. Minarelerimizi ezansız, gönderlerimizi bayraksız bırakma Allah’ım. Sevdir bize sevdiklerini, yerdir bize yerdiklerini Alah’ım. Bize rızana uygun bir hayat, son nefeste keli- me-i şehadet nasip et Allah’ım. Dünyada saadet, kabirde rahat, mahkeme-i kübra da sevgili Peygamberinden şefaat nasip eyle Allah’ım. Halimizi, pürmelalimizi sana arzediyo- ruz, bizi biçare bırakma Allah’ım. Dert senden derman senden, bizi dermansız bırakma Allah’ım. Hayat veren sen, nimet veren sen, sıhhat veren sen, doyuran sen, sevginle doyur Allah’ım.