BATI TRAKYA’DAN NOTLAR

Abdurrahman Kahyaoğlu
Din Hizmetleri Dairesi Başkanı

Batı Trakya’nın yiğit evlâdı Dr. Sadık Ahmet’in vefatının 4. yılı münasebetiyle 24 Temmuz 1999 tarihinde Gümülcine’de düzenlenen mevlit merasimine katılmak üzere anılan tarihte Gümülcine’ye intikal ettik.
O gün otellerin dolu olması dikkat çekiyordu. Çevreden gelen Türk derneklerinin başkanları ile Batı Trakya halkının merasime gösterdiği ilgi her türlü takdirin üzerindeydi. Bilhassa Devlet bakanımız Sn. Sadi Somuncuoğlu’nun, Sn. Milletvekilleriyle birlikte merasime katılması günün mana ve önemine ayrı bir renk katmıştı.
24 Temmuz 1999 günü saat 17.00’de merhum Dr. Sadık Ahmet’in kabri başında merasim başladı. Önce İstanbul hafızlarından Ramazan Alpaslan Kur’an-ı Kerim okuyarak bir sâla verdi. Daha sonra merasimi yöneten sunucunun açış konuşmasını dinledik.
Bu konuşmayı takiben Devlet Bakanı Sn. Sadi Somuncuoğlu kürsüye davet edildi. Sn. Bakan konuşmasında; birlik-beraberlik mesajları verdi. Dr. Sadık Ahmet’in hayatı boyunca yaptığı mücadeleyi çok veciz kelimelerle ifade etti. Müteakiben, Diyanet İşleri Başkanlığını temsilen Din Hizmetleri Dairesi Başkanı Abdurrahman Kahyaoğlu’nun konuşma yapmak üzere kürsüye davet anonsu duyuldu. Bu konuşmada, Sn. Diyanet İşleri Başkanımızın ve tüm teşkilat mensuplarımızın, Batı Trakya’daki soydaşlarımıza sevgi ve selamları tebliğ edilerek; Dr. Sadık Ahmet’in seçkin şahsiyeti, kendisini Batı Trakya Türklüğüne vakfettiği, milli ve manevi değerlere bağlılığı, ruh yapısındaki güzelliği dile getirilerek Allah’tan Rahmet dileği ile Batı Trakya Türklerinin birlik ve beraberliğinin daima güçlü bulunmasının önemine işaret edildi.
Kabir başında söz alan bütün konuşmacıların konuşmaları; kadın, erkek, genç ve yaşlı tüm katılanların coşkun tezahürat ve gözyaşları ile takip edildi. Dualarla tamamlanan bu merasimin ardından, Gümülcine Eski Camii’ndeki mevlit programına geçildi. Bu camide coşkun bir cemaat katılımıyla mevlit okundu, dualar ve konuşmalar yapıldı.
Mevlit merasiminde Din Hizmetleri Dairesi Başkanı Abdurrahman Kahyaoğlu’nun günün mana ve önemini ifade eden konuşması
ile birlikte tüm geçmişlerimizin ve özellikle Dr. Sadık Ahmet’in ruhuna bağışlanmak üzere mevlit okundu. Mevlidin duasını Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif yaptı.
Devlet bakanımız Sn. Sadi Somuncuoğlu da mevlidin sonunda; birlik ve beraberliğin önemini vurgulayan kısa bir konuşma yaparak, Türkiye’mizden getirilerek Batı Trakya Türklerine hediye edilen değerli bir halıyı camiye serdirdi.
Gümülcine Eski Camii’ndeki mevlit merasiminin tamamlanmasından sonra Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, Batı Trakya Türk Demek Başkanlarıyla Sn. Bakan ve Milletvekillerinin iştirak ettikleri, T.C. Gümülcine Başkonsolosluğunun verdiği yemeğe katılmak üzere hareket edildi.
Gümülcine ve İskeçe’de bulunduğumuz 2 gün içerisinde; Türklerin bulunduğu mahalleler ile alışveriş merkezleri gezildi ve bazı Türk Birlikleri ziyaret edilerek faydalı sohbetler yapıldı.
Gerek Gümülcine ve gerekse İskeçe’de Türk Birlikleri Kültür Demeklerinin bulunduğu binaların giriş kapılarındaki levhalardan; Türk sözcüğünün kaldırılması için mahalli Yunan makamlarınca baskı yapıldığı ve nitekim bu levhaların yerlerinden kaldırıldığı ilgililerce ifade edildi.
Ama buna rağmen oradaki Türk azınlığın kendi örf ve geleneklerini korumak için nekadar büyük bir çaba gösterdikleri tarafımızdan müşahede edilmiştir.
Bununla birlikte, Yunanlıların ne kadar dinlerine bağlı oldukları ve milliyetçi bir ruha sahip bulundukları; İpsala Yunan Gümrüğü’nde çalışan polisin Hz. İsa ve Hz. Meryem’in resimlerini odasına asmış bulunmasından, yol boyunca sıralanan binaların kapılarındaki ve çeşmelerin üzerindeki haç resimlerinden çok iyi anlaşılıyordu. Hatta oteldeki resepsiyona bakan görevli, TV’de konuşan spiker ve oyuncuların, sanatkarların boyunlarına taktıkları haçlı kolye; bu insanların ne derece dinlerine bağlı olduklarını gösteriyor ve bizleri derin derin düşündürüyordu.