OSMANLI ŞEYHÜL-İSLAMLÂRININ HAL TERCEMELERİ
-44-
ANKARAVÎ MEHMET EFENDİ
Ankaralı Hüseyin Efendi’nin oğludur. Târih-i tevellüdü 1028’dir. Ankaravî Mehmed Efendi gençliğini tahsîl-i ma’rifetle geçirdi. İstanbul’da müderrisîn-i kirâm zümresine dâhil oldu. Köprülü-Zâde Fâzıl Ahmed Paşa’nın Sadâreti hen- gâmında (1077) Yenişehir Kadılığından Bursa Kadılığına, bilâhare Mısır (1080), İstanbul (1082) Kadılığına ve aynı senede Anadolu Kazaskerliğine nâil oldu. 1087’de azl ve 1096’da ikinci defa olarak Anadolu Kazaskerliğim, Çatalcalı Ali Efendi’nin azli üzerine Makâm-ı Meşîhati ihrâz etti (1097). İki sene kadar umûr-ı şer’iyye ile meşgul olduktan sonra vefat etti (1009). Merkadi Sultan Selim civarında Koğacı Dede türbesi önündedir. «Müftî-i dehr idi hayf göçtü Mehmed Emin» vefâtma târihtir. Müddet-i fetvâsı bir seneden fazladır. Fet- vâları gayet meşhur olduğu gibi Tenvîr’e Hâşiyesi ve bir de Medresesi vardır.
* * *
ÜÇÜNCÜ SULTAN SÜLEYMAN HAN DEVRİ :
«Şeyhü’l-İslâm ve Müfti’l-Enâm»
— 45 —
MEHMED EFENDİ
«Debbağ-Zâde»
Debbağ Mahmud Efendi’nin oğludur. Mehmed Efendi alel-usûl devr-i medâris ettikden sonra Hâriç rütbesine nâil oldu (1067). Köprülü-Zâde’nin Sadâretinde Şam (1077), Edirne (1081), İstanbul (1085) Kadılıklarını ihraz etti. 1090’da Anadolu Sadrı’nı ihraz etti ise de yirmi altı ay sonra azledildi. 1098’de Rumeli Sadrı’na vâsıl oldu. Bu esnada Ankaravî Mehmed Efendi’nin vefâtı üzerine Makâm-ı Meşîhat’i ihraz etti. Sultan Mehmed-i Râbi’in hal’iyle neticelenen Yeniçeri isyânı esnâsında tekaaüdü ihtiyâr eyledi (1099). Yerine Makâm-ı Meşîhat’i ihraz eden Şeyhü’l-İslâm Feyzullah Efendi az bir zaman sonra azledilince Makâm-ı Meşîhat’i tekrar ihraz eyledi ise de aleyhinde ulemânın ittifak etmesi azline sebebiyet verdi. (1101) Debbağ-Zâde Mehmed Efendi onüç sene kadar kûşe-i inzivâyı ihtiyâr eyledi, Sultan Mustafâ-yı Sânî’nin evâhir-i saltanatında irtihâl-i dâr-ı bekaa etti (1114). Merkadi İstanbul’da Sultan Selim civarında bina ettirdiği medrese kurbundadır. Müddet-i fetvâsı Sultan Mehmed Han-ı Râbi’ zamanında altı ay, Sultan Süleymün-ı Sâlis zamanında iki seneden ziyâdedir.