Makale

Kutlu Doğum’u Moskova’da Yaşamak

Kutlu Doğum’u Moskova’da Yaşamak

Dr. Mustafa KÜTÜKÇÜ
DİB Başkanlık Müşaviri

Yaşanan güzelliklere daha önce de bizzat şahit olduğum için bu yılın rebiyülevvelinin de öncekiler gibi Moskovalılar için dolu dolu geçeceğinden şüphem yoktu. Bu yüzden olsa gerek, program için davet alınca beni ayrı bir heyecan sardı.
Rebiyülevvel her ne kadar son zamanlarda Moskova’da soğuk ve karlı mevsimlere rastlasa da kelime manasında olduğu gibi âdeta bahar soluklar buralara... Müslüman halka ayrı bir heyecan, başka bir enerji getirir. Gayrimüslimler dahi Müslüman komşuları sayesinde ve yapılan faaliyetlerle bu baharı hissederler.
Bu ay, Rusya Müslümanları arasında daha çok ‘mevlit ayı’ olarak bilinir. ‘Mevlit ayının’ bu diyar için ayrı bir yeri ve manası vardır. Her ne kadar ramazanla kıyaslanmasa da bu zaman diliminde görülen hareketlilik onu diğer aylardan ayırmaktadır. Müftülüğün ay boyunca yapacağı faaliyetler, basın yayın yoluyla halka duyurulur. Şehrin bilbordlarında ‘mevlit’ programının reklamı yerini alarak megapolisin siluetine ayrı bir renk katar. Konu komşu, akraba ve arkadaş çevresinin katılımıyla evlerde yapılan ‘meclisler’, buralara ayrı bir ruhaniyet kazandırır, müftülüklerin şehirdeki kreş, okul, huzurevi, yetimhane, hapishane ve eğitim merkezlerinde yaptığı sosyokültürel faaliyetler de şehir hayatına bereketli bir hareketlilik getirir. Ve ayın nihayetine doğru veya sonunda bir ay boyunca ülkede yapılan etkinlikleri taçlandırmak için Moskova’nın en büyük konser salonlarından birinde farklı bir heyecanla bir araya gelinir.
Moskova’nın en seçkin salonu kabul edilen altı bin kişilik Crocus City Hall’de yapılacak programa gitmek için çıkıyoruz evimizden. Şu ana kadar milyonları ağırlayan salonu sanki ayrı bir hâl almış… Dile gelse bugün tarihî bir güne şahitlik etmenin gururunu yaşadığını söyleyeceğinden şüphem yok. Öyle ya; sedef, içindeki inciyle, zarf da mazruf ile kıymetlenir. Bugün de burada Kâinatın Efendisi (s.a.s.) anılacak, anlatılacak ve anlaşılmaya çalışılacak...
Eşim ve çocuklarımla beraber salonun geniş fuayesinde hazırlanan zengin kültürel etkinliklerden istifade ederken, programın sadece salon içinde olmadığını anlıyoruz. Uygun yerlere yerleştirilen ekranlardan günün önemine dair hazırlanmış kısa film ve slaytları seyretme imkânı, yeni çıkan dinî kitap, hat sanatı ve çeşitli dinî simgeler/atributlar ile bayanlara yönelik tesettür giysi çeşitlerinin bulunduğu sergi alanlarını görme imkânımız oluyor. Ayrıca yetişkinlerle yapılan söyleşi ve anketler, çocuklara yönelik yarışma ve kültürel etkinliklerle konukların vakitlerini dolu dolu değerlendirmeleri düşünülmüş. Bu da Müslüman nüfusun yoğunluğuna göre denizde bir damla mesabesinde olan, İslam kültür merkezinin ve camilerin bulunduğu Moskova’da çok önemli olsa gerek.
Fuaye alanındaki programın sonuna doğru Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynutdin’in programa dair duygu ve düşüncelerini bildirmek için hazır bekleyen kameraların çokluğunu görünce, medyanın da konuyla yakından ilgilendiğini anlamış oldum. Nitekim ertesi günkü televizyon ve diğer haber organlarında programla ilgili değerlendirme ve Peygamberimizle alakalı bilgilere şahit olunca da; Rusya gibi çok dinli ve milletli bir ülkede barışa katkı, farklı kesimler arasındaki dinî ve kültürel zenginliklerin paylaşımı noktasında bu tip programların sayısının artırılması gerektiği kanısına vardım.
Bu yıl “mucize” konusu seçilmiş. Profesyonelce hazırlanan kısa film ve slaytlar ustaca dizayn edilmiş ekranlardan yansıtıldı. Moskova’nın tanınmış din âlimlerinin sahne aldığı canlı skeçlerle dinleyicileri sıkmadan cazip bir anlatımla konu takdim edildi. Konunun sadece salonda kalmayarak program sonrası da dinleyicilerle beraber olması, onların zihninde kalacak şekilde kurgulanışı da ince bir ayrıntı. Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde tanınmış sanatçıların farklı dillerdeki ezgi ve ilahilerle Moskovalı Müslümanları manevi coşkuya sevk etmeleri ve dinleyiciler arasında hediye umre çekilişi, programı daha da cazibedar hâle getirdi. Ama programın asıl ilgi çeken tarafı, yüzlerce kişinin günler önce biletlerin bitmesine rağmen dondurucu soğuk karşısında “bir ümit belki bulunur” deyip salon dışında bekleşmelerine sebep; başkentte ilk defa Peygamberimizden bir parçanın gösterilecek olmasıydı. Dağıstan’dan bugün için özel getirtilen Efendimiz’in (s.a.s.) saç telini görme ve el sürme şerefi Türklerden birisi olarak bize de Moskova’da nasip olacakmış meğer.
Sevgili Peygamberimizin maneviyatının soğuk Moskova’ya ılık baharı müjdelediğine bir kez daha şahitlik etmenin hazzı ile Moskova’dan ayrılıyoruz. Bir başka baharda bir başka Kutlu Doğum coşkusunu tatmanın özlemiyle...
Teşekkürler Moskova...


"Sevgili Peygamberimizin maneviyatının soğuk Moskova’ya ılık baharı müjdelediğine bir kez daha şahitlik etmenin hazzı ile Moskova’dan ayrılıyoruz."