Makale

Büyük Türk Hadis Âlimi KİSSÎ

Büyük Türk Hadis Âlimi
K İ S S Î

— II —

Yazan:

M. Saim YEPREM
Diyanet İşleri Başkanlığı
Derleme ve Yayın Müdürü

Bundan önce bu konuda yayınladığımız makalede hayatı ve eserleri hakkında bilgi verdiğimiz Abd b. Humeyd el-Kıssî’ye ait bir müsnedin ve bir de sülâsiyyâtın mevcudiyetinden bahsetmiştik. Bu yazımızda bu eserleri tanıt­maya gayret edeceğiz. (1).

A — Müsned-i Kissi: Kissî’nin burada tanıtacağımız Müsnedi İst. Ayasofya Kütüphanesi 894 numarada kayıtlı el yazması nüshadır.

Kitap, tam âharlı kalın kâğıtlara arap neshi ile yazılmış olup 186x291 ebadındadır. Yazılar 115x198 boyunda 19 satırdır. Yazıların etrafı altın yaldız cetvellidir. İlk iki safideki altın yaldız cetvelin dışında lâcivert bir cetvel daha vardır. Mihrabiye altın yaldız ve lâcivert, beyaz, pembe, kırmızı, turun­cu, yeşil renklerle müzeyyen ve müzehheptir. Kitap alaturka, dışı nefti ve içi kırmızı meşin olup, mıklebi ve kapakları altın yaldız şemşeli ve zencirenkli, şemse ve zencirekler kabartma rûmî tezyinatla süslü ve kendinden şîrâzeli ciltlidir. 204 varak, 408 sahifedir. Fihristi yoktur.

Kitabın tarif ve tasnifine bundan sonra varak numaralarını vermek su­retiyle devam edeceğiz.

Varak I/a: Üst sol köşeye doğru «Damatzâde Ahmed efendi dâilerinden» ibaresinin hattı sülüs ile yazılmış ve rîhlanmış olduğunu görüyoruz. Bunun altında evvelce muhtelif sebeplerle bahsetmiş olduğumuz Tarih-i Taşkendi’- den alınmış, müelliften bahseden bir parça mevcuttur ki nesh-ta’lik yazı ile yazılmıştır.

Bunun da altında Sultan Mahmud’un tuğrasını ve (…………………………………..) ibaresini ihtiva eden bir mühür, onun yanında kita­bın numarası olan 894 rakamını ve bunların altında noktasız ta’lik yazı ile ya­zılmış şu vakfiyeyi görüyoruz:

(……………………………………………………………………………………………………….)

Bu vakfiyenin altında da ayrıca bir mühür mevcuttur. Ayrıca sahifenin sol kenarında noktasız ta’lik ile yazılmış ve okunamıyan bir yazı vardır.

Varak I/b, Mihrabiyenin altında bulunan besmeleden sonra kitap şu şe­kilde başlamaktadır:

(………………………………………………………………………………………………………..)

ibarelerinden sonra Abd b. Humeyd Müsned’e şu hadisle başlamaktadır:

(………………………………………………………………………………………………………..)

Bu hadisi şerifin bittiği yerde müzehhep bir duraktan sonra hadisler başla­maktadır. Umumiyet itibariyle bütün duraklar müzehhep olup müsnedlerin başlıkları da muhtelif renklerle müzeyyen ve müzehheptir. Şimdi kitabın muhteviyatının anlaşılabilmesini temin için varaklara göre müsnedlerin bu­lundukları yerlerin bir listesini veriyoruz ki bu ayni zamanda genel bir fih­rist mahiyetini alacaktır.

Varak 2/B

Müsned-i Ömer b. Hattab (R.A.)

»

11/a

» Ebi-l-Hasen Ali b. Ebî Tali

»

»

16/b

» Ez-Zübeyr b. el-Awam

>

»

17/a

» Talha

»

»

18/a

» Said b. Zeyd

»

21/b

» Sa’d b. Ebî Vakkas

>

25/a

» Abdurrahman b. Avf

»

26/a

Hadis i Übeyy b. Ka’b

>

30/b

Müsned-i Abbad b. es-Sâmit

»

»

31/b

» Ebî Katade b. Rebiî el-Ensârî

»

»

32/b

» Ebî-d-Derdâ

>

»

34/a

Hadis-i Huzeyme b. Sâbit

>

»

34/b

» Ebî Eyyub el-t nsârî

>

»

36/a

Müsned-i Ebî Mes’ud el-Ensarî

»

»

37/a

» Zeyd b. Sâbit

»

»

41/b

Hadis-i Zeyd b. Halid el-Cühenî

>

»

42/b

» Zeyd b. Harise

>

»

46/b

» Abdurrahman b. Habbar es-Süllemî

>

48/a

» Ibn-i Ebzî

»

»

48/a

» Abdurrahman b. Osman et-Teymî

>

» Abdurrahman b. Şebed

»

»

48/b

» Amir b. Rabîa

«

>

49/b

Müsned-i Abdillah b. Amr

>

»

54/b

» Ebu Bürde

>

»

55/b

» Muhammed b. Cahş

>

» Ka’b b. Ucre

>

»

57/a

Hadis-i Kâ’b b. Melik

»

57/b

» Osman b. Hanîfe

»

»

58/a

» Osman b. Ebî Âsim

>

»

58/a

» Ca’de

»

»

58/b

» Nâbi’ b. Abd-il-Hâris

>

58/b

» îbn-ül-Ekva’

»

»

58/b

» Seleme b. Nuaym

>

»

59/a

» Mugîra

>

»

60/b

» Mak’ad b. Yesar

<

»

61/a

» Ya’lâ b. Merre

»

»

61/b

» Şercîd

>

»

61/b

» Muaviye el-Kuşeyrî

>

»

62/a

» Muaviye b, Ebî Süfyan

>

»

66/b

» Sehl b. Sa’d

>

»

82/a

Müsned-i İbn-i Abbas

»

»

98/a

Ehadis-i îbn-i Ömer

»

»

112/b

Müsned-i Ebî Saîd el-Hudrî

»

»

130/b

» Câbir b. Abdillah

>

»

151/b

» Enes b. Malik

>

>

183/b

» Ebî Hüreyre

»

Kitab Varak 204/a’da bitmektedir. Son cümle olarak:

(…………………………………………………………………….)

Bu bitişten sonra hattat tarafından yazılmış olan ve yanında çıkmalarla «Osmanlı Devletinde veziri âzâm olan ve Köprülüzâde diye tanınan, fâdıl, muhaddis, lugatçı, edîb ve Nemçe muharebesinde şehid olup bundan sonra Sadr-uş-Şehid’ diye tesmiye edilen Mustafa bey..» ibareleri bulunan şu ketebe mevcuttur:

(…………………………………………………………………….)

Bu ketebeden eserin Köprülüzâde Fazıl Mustafa Paşa için hattat Hüseyn b. İbrahim tarafından muhtelif nüshalardan hulasa edilmek suretiyle istinsah edildiği anlaşılmaktadır, istinsah tarihinin de Hicrî 1090 olduğu ve İstanbul’da yazıldığı ifade olunmaktadır.

B — Sülâsiyyât-ı Kissî:

a) Genel olarak: Kissî’nın burada tanıtacağımız sülâsıyyâtı İst. Nuru-osmaniye Kütüphanesi 750/576-5 numarada kayıtlı bir hadis mecmuasının varak 13/a ile 23/a sı arasında bulunmaktadır. Gayet güzel bir nesih hatla yazılmış ve harekelenmiştir. Sayfalar ufak eb’adda olup 15 satırlı ve yer yer müzehheptir.

Sülâsıyyat, aslında Müsned’den seçilmiş üçer râvîli hadislerden ibarettir. Ayasofya’daki nüshada 50, Nuruosmaniye nüshasında ise 49 hadis mevcut­tur. Halbuki Ayasofya nüshasının baştarafında bulunan bir kayıtta 51 hadis olduğu yazılmaktaydı. Bu durum, bu sülâsiyyatın sonradan müteehhırîn ta­rafından Müsned’den ıntıhab edildiği intihamı vermektedir ki kuvvetli bir ihtimalle böyledir.

b) Rivayet tarikleri:

Sülâsiyyâtta 18 muhtelif rivayet tariki göze çarpmaktadır. Bu tarikler sırasıyla şunlardır:

Hadis adedi: Tarik No: su Râvîler:

(……………………………………………………………………………………………….)

(……………………………………………………………………………………………….)

(……………………………………………………………………………………………….)

(……………………………………………………………………………………………….)

(……………………………………………………………………………………………….)

(……………………………………………………………………………………………….)

(……………………………………………………………………………………………….)

(……………………………………………………………………………………………….)

NOT: 7 ve 8 numaralı tarikler aynı olup aralarındaki fark ikinci râvî olan Humeyd’e Tahiy es-Safvan’ın refakat etmesinden ibarettir. Bu bakım­dan 8 numara iki defa verilmiş ve bu suretle yekûn 18 e bâliğ olmuştur.

c) En fazla rivayet ettiği raviler:

aa — İlk râvîler : (Sahabe).

Enes b. Malik’den

32

hadis,

Câbir b. Abdillah’dan

6

hadis,

Abdullah b. Ebî Evfâ’dan

5

hadis,

Ebû Saîd el-Hudrî’den

9

hadis,

Abdullah b. Sercis

1

»

Ebul-Hamra’

1

»

Seleme b. El-Ekva’

1

»

Kadâme b. Abdillah

1

»

Abdullah b. Bişr’den

1

» rivayet etmiştir.

Açıkça görülüyor ki en fazla hadisi Enes b. Malik’den rivayet etmiş bu­lunmaktadır. Bu zatın Basra’da bulunması ve uzun müdet orada hadis ri­vayetiyle meşgul olması, Abd b. Humeyd’e en fazla hadisin o tarikten gel­mesine sebep olmuştur denebilir. (Enes b. Malik hakkında bak: İslâm An­siklopedisi Enes maddesi.)

Müsned’in diğer hadislerindeki durumun nasıl olduğu hakkında bir fikir yürütmek şimdiki halde pek mümkün değildir. Ayrı bir tetkik mevzuudur.

bb — Üçüncü râvîler:

Yezid b. Harun’dan

30

hadis,

Ya’lâ b. Ubed’den

5

Ca’fer b. Avn’dan

4

Abdullah b. Bekr es-Sehmî’den

3

»

Ali b. Âsım’dan

3

»

Safvan b. İsâ’dan

1

»

Dahhak b. Muhalled’den

1

»

Abdürrahim b. Harun

1

Ebû Câbir

1

»

Muhammed b. Müslim’den

1

hadis rivayet etmiştir.

sülâsiyyatta mevcut hadislerin yarısından fazlasının Yezid b. Harun’dan rivayet edil­mesi dikkate şayan bir noktadır.

Yezîd b. Harun b. Zâdî, el-Hafız, el-Kudve, Şeyhul’islâm Ebû Halid es-Sülemî hakkında Zehebî (Tezkiret-ül-Huflaz, Cilt I, Sahife 290, Süleymaniye, İzmirli No: 231) şu bilgiyi vermektedir: (1) «118 senesinde doğmuştur. Asım el-Ahvel, Yahya b. Said ve Süleyman et-Teymî gibi şahısları dinlemiştir. Ha­fızdır. Ali b. Şuayb, bu zatın yirmidört bin hadisi isnadı ile bildiğini söyle­mektedir. Fıkhı da vardır. Gayet salih, mutteki bir zattır. Müellifler kendisin­den sıtayişkâr bir lisanla bahsetmektedirler. Sikadan olduğu muhakkaktır.

Hüşeym kendisi hakkında: (……………………) demektedir. (Bu

sözden aslen Mısır’lı olduğu anlaşılmaktadır.) Kendisi:

(…………………………………….) demektedir.

206 senesinin Rabiulâhirin’de Vâsıt’ta vefat etmiştir. Abd. b. Humeyd ve daha birçok zevat kendisinden hadis rivayet etmişlerdir.,

Bu bilgiden Yezid b. Harun’un İran’da bulunduğu ve Abd b. Humeyd’in kendisiyle burada buluşmak suretiyle anlaştıkları tahmin edilebilir.

Bundan sonraki yazımızda Kissî-Buhârî; Kissî-Ahmed b. Hanbel; Kissî-Darimî karşılaştır­masını vermeğe çalışacağız. (Devamı var)

(1) Müsned tabiri, konularına göre değil de hadisi rivayet eden sahabîlere göre tertib edilmiş hadis kitapları için kullanılmaktadır. Burada hadisler ister sahih, ister ha­sen isterse zaif olsun ayırım yapmadan bir râvînin rivayet ettiği hadisler bir araya toplanır. Müsnedler bazan râvî isimlerinin alfabetik sırasına göre veya kabilelere göre yahut ilk müslüman oluşlarına, neseblerindeki şerefe veya bunun gibi başka esaslara göre sıralandırılırlar. Bazı müsnedler sadece tek sahâbînin hadislerine dayanır (Ebu Bekr’ın müsnedi gibi). Bazıları ise sahâbîlerden bir topluluğu esas alır. (Müsned-i erbaa, müsned-i aşara gibi.) Bir kısım müsnedler de bir sıfatta birleşen sahabîlere dayanır, (Müsned-i mukıllîn, Mısır’a yerleşen sahabîler Müsnedi gibi.)

(Bkz. er-Risâletu’l-Müstatrafe, Muhammed b. Ca’fer el-Kettânî. s. 52, Karaçi 1960) Sülâsiyyât tabiri de iki şekilde anlaşılmaktadır:

a — İçinde hep «üç şey» den bahseden, üçlü taksimleri ihtiva eden hadisler,

b — Musannif ile Resûlullah Efendimiz arasında üç ravi bulunan hadisler. Teâmülde sülâsiyyât tabiri ikinci mânada gelmektedir. Burada tavsif edeceğimiz «Sülâsıyyât-ı Kıssî» üçer râvîli hadisleri ihtiva eden eserdir.

  1. Bu bilgi ibareden mealen ihtisar suretiyle alınmıştır.