Muhterem Diyanet İşleri Reisi İbrahim Elmalı’ya:
ELMALI’DA İSLÂM - TÜRK ESERLERİ
Dr. Phil. İlhan AKÇAY
Vakıflar Genel Müdürlüğü Uzmanı
Elmalı, Antalya’ya bağlı bir ilçedir. Burası memleketimizin birçok kazaları gibi maalesef ihmal edilmiş, ayrıca tanıtılmamış ve üzerinde sistemli çalışılmamıştır. Antalya çevresinin tarihî ve tabiî güzelliklerinin hepsini burada anlatmak mümkün değildir. Fakat bu arada Antalya hakkında yazılı eserlerde bile Elmalı ve çevresi hemen hemen tanıtılmamıştır. Biz makalemizde bölgedeki Türk-İslâm eserleri üzerinde bir gezinti yapacağız.
Elmalı bölgesi tarihten evvelki çağlardan itibaren yerleşme yeri olmuştur. Bölgede, Orta Asya’dan gelen Türkmenler’in, yörükler’in Anadolu’da ilk yerleştikleri bölgelerden birisi de burasıdır. Asırlar boyu geçit noktalarından uzak yaşayan bunlar, bütün özellikleri ve zengin gelenekleriyle hâlâ bölgede yaşarlar. Bu sebeple bölgedeki motifleri, nefis işlemeleri, etnoğrafik eşyaları, halk şarkılarını, yaşayışlarım görmek mümkündür. Bunların yanında Elmalı’nın diğer bir ünü de zengin kütüphaneleri, ünlü medreseleri ve burada ders veren müderrisleriydi. Bu sebeple memleketten ünlü din âlimleri ve ulemâ çıkmışdır.
Elmalı Merkezinde Türk Eserleri
Ömer Paşa Cami ve Külliyesi: Elmalı’nın en dikkate değer tarihî eseri sayılır. Külliye halinde yapılmıştır. Cami, Türbe, Medrese, dükkânlar, hamam ve hazîre’den ibaret geniş yapı halinde bulunur. Yapı, banisi Ömer Paşa’nın adını taşır. 1019 H. (1610 M.) yılında inşa olunduğundan Sinan Mektebi’nin büyük ölçüde tesiri altında kalınmıştır. Yapı büyüklük itibariyle Elmalı’nın Ulu Camisi sayılır. Harım kısmı bir büyük kubbeli, son cemaat yeri ise beş kubbelidir. Kubbeye içte, köşe kemeriyle geçilir. Dışta küçük, ehramî muvazene kulecikleri bulunur. Son cemaat kısmı kubbeleri ise, harim kubbesinin aksine, oldukça güdük yapılarak bu şekilde bir güzellik aranma yoluna gidilmiştir. Kubbesi pencerelidir. Duvar köşeleri küçük kubbeler halindedir. Caminin dikkate değer kısmı olan mihrabı, devrinin güzel eseri olup stalâktitlerle süsülüdür. Minber ise sade ve tipik Osmanlı eseridir. Yarım kalmış intibaını vermektedir.
Medresesi: Cami son cemaat kısmını U şeklinde sarar. Orta, kısmında şadırvanı bulunur. Ayrıca orta kısmında camiye giriş kapısı vardır. Sivri kemerli revaklarıma gerisinde Medrese odaları bulunur. Oda ve revakları kubbelidir. Ortada şadırvanı devrine aitse de yalnız hazne kısmı eski halini muhafaza etmektedir. Kuzey cephesi kamilen vakıf dükkânları iken gaflet eseri yok edilmiştir. Ancak birisinin kubbeli kısmı seçilmektedir.
Ömer Paşa Hamamı: Muhteşem yapı soğukluk, ılıklık ve yıkanma kısmından ibarettir. Soğukluk kısmı yol geçirmek bahanesiyle Elmalı Belediyesinin affedilmez gafletiyle yıktırılmıştır. Evvelce kare sahınlı, ortası kubbeli, sekizgen kemerle kubbeye geçilen bu kısmın orta yerinde nefis şadırvanı bulunurdu. Evvelce iki kapısı vardı. Bu kısım kısmen mevcut olup, betonla yeniden yapılmıştır. Ilıklık biribirine açılan üç kubbelidir. Ortadaki yuvarlak, iki yandakiler beşik tonoz şeklindedir. Yıkanma yeri tipik Osmanlı devri XVI-XVII. yüzyıl benzerlerinin eşidir. Haçvari plândadır. Ortada kubbeli, dört eyvanlı ve köşelere gelen dört küçük halvetlidir. Orta kubbesinin tepe penceresi, kapı, kubbe eteği kirpi stalaktitleri tezyini elemanları olup birinci sınıf işçilik taşır. Değişik tip kurnaları bulunur.
Türbe: Cami doğdu duvarına bitişik türbe dört kemer üzerinde bir kubbelidir, içinde dört lahit olup, birisinin banisi Ömer Paşa’ya âit olduğu rivayet olunur.
Kitabesi: Evliya Çelebi eserinde camiden, güzelliğinden bahsetmekte ve kitabesini vermekteyse de eksiktir. Çelebi zaten eserinde bazen kitabeleri eksik verdiği malumumuzdur. Kitabede Ömer Paşa’nın adını ve camiyi yaptırdığını, tarihi ile birlikte bahseder.
Sinan-ı Ümmi Külliyesi: Cami, Medrese Kütüphane beraber yapılmıştır, Yalnız kütüphanesi eski halinde fakat metrûk halde bulunur. İki katlı, alt kısmında şadırvanı ile benzersiz eser, bir sahn içindedir ve benzeri olmayan yapıdır. Ahşap olduğundan yanmasından endişe olunmaktadır. Cami çok harap bulunduğu için yıkılıp yenilenecektir.
Abdal Musa Külliyesi: Elmalı ovasının Tekke köyündedir. Külliye bölgenin en eski Türk-İslâm eseri sayılır ve kuruluşu XIII. yüzyıla kadar iner. Vaktiyle kurulmuş külliye etrafındaki köy arazisi XX. asra kadar vakıf olarak tekkeye verilmişti. Burada bir Türbe ve etrafında muhtelif yapı manzumeleri bulunurdu. Halen yalnız Türbe vardır. Eski menakipnamelerde Abdal Musa’nın Orhan Gazi ile beraber Bursa’nın fethinde bulunduğu ve savaşa müritleriyle birlikte tahta kılıçla iştirak ettiğini öğrenmekteyiz. Bu, sözü geçen tahta kılıç ile ona izafe olunan hırka hâlâ yerinde saklanmaktadır. Evliya Çelebi bölgeyi XVII. yüzyılda ziyaret ettiğinde, gördüğü kitabeyi eserine geçirmişse de bundan bugün eser kalmamıştır. Kare plânlı, içten kubbeli, dıştan sekizgen ehrâmî külâhlı eser tipik Selçuk türbelerindendir. Kesme ve moloz taşlarla yapılmış türbe ve etrafında muhtelif kişiler yatar. Bunlardan en ünlüsü ise Kaygusuz Abdal’a izafe edilen lâhittir.
Elmalı Kütüphaneleri: Elmalı kütüphane ve Medreseleri ile tanınmış beldedir. Cumhuriyet devrine kadar birçok meşhur din âlimleri buradan yetişmişlerdir. Harf inkilâbının yanlış anlaşılması sebebiyle, yazma eserler kütüphaneleri hemen kamilen zarar görmüş, yok olmuştur. Bugün hiçbir surette bu beldede bir araştırma kütüphanesi yoktur. Elmalı Kütüphanesi bile bir halk kütüphanesi olmaktan ileri gidememiştir. Kütüphane müdürü sayın A. Ekiz Bey kendi gayreti ile Elmalı eski yazmalarını toplayabilmiş ve hattâ eski kaynakları araştırarak beldenin tarihini, ünlü simalarının hayatlarını ilmi şekilde neşretmiştir. Kendisini tebrik etmek bizler için vazife sayılmalıdır.
NETÎCE
Elmalı bugün için maalesef bir iç açıcı istikbale sahip değildir. Genel Müdürlüğümüzce Abda’l-Musa Külliyesi esaslı olarak restore (eski halinde ihya) edilmektedir. Burası Elmalı’nın turistik ve tarihî bir yeridir. Restore edilmeğe başlanacak Ömer Paşa külliyesi, bilhassa Medreseler, şadırvan ve dükkânları ihya olunduğunda burada bir araştırma kütüphanesini kurmak Elmalı’lılar için bir vazife olmalıdır.