Makale

ORUÇ

ORUÇ

Aziz Müslümanlar!

Ramazân-ı Şerife Allah’ın inayetiyle kavuşmuş bulunuyoruz. Allah Ramazân-ı Şerîf’i Milletimiz, Memleketimiz ve İslâm âlemi için hayırlı eylesin.

Allâhu Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’inde;

“Ramazan ayı Öyle mübarek bir aydır ki, Kur’ân, insanlar için baştan­başa hidâyet olarak insanların irşadını tekeffül eden, hak ile bâtılı ayıran sarih âyetler şeklinde bu ayda indirildi. Her kim bu ayda hazır bulunursa orucunu tutsun. Kim ki hasta olur, yâhut yolda bulunursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde kazâ etsin. Allah sîzlere kolaylık ister, zorluk istemez.” buyurmuştur.

Bu âyet-i kerîmede bir taraftan Ramazan orucunun tutulması belirtilir­ken diğer taraftan bizleri doğru yola sevk edecek, gerçek kurtuluşa götüre­cek Kur’ân-ı Kerim’in mü’minlere bu ayda hediye edildiği haberi veriliyor. Mü’minler için sayısız hidâyet ve mükâfatlarla dolu olan Ramazan ayı ve uhdesinde topladığı oruç, hakîkaten pek mübarek ve hikmetli bir ibâdettir.

Cenâb-ı Peygamber (S.A.S.) şöyle buyuruyorlar:

“Ramazan ayı doğunca Arş ve Kürsi bütün varlıklar nida ederler. Allah katındaki makam ve derecelerinden dolayı ne mutlu Muhammed ümmetine; Güneş, Ay, yıldızlar, gece, gündüz, kuşlar, balıklar ve her can taşıyan mah­lûk; Muhammed Ümmeti için istiğfâr eder. Ancak Şeytan bu İstiğfara ka­tılmaz. Cenâb-ı Allah bu ayda Muhammed Ümmetinden hiçbir kul bırakma­dan affeder. Allâhu Teâlâ Meteklerine buyurur ki: Ey Meleklerim, bu aydaki oruçlarınızı, zîkİr ve teşbihlerinizi Muhammed Ümmeti için yapınız.”

İşte Ramazan ayının ehemmiyeti buradadır. Bütün rahmet kapılarının açıldığı, Müslümanların affedildiği. Meleklerin dahî Muhammed Ümmeti için İstiğfâr ettikleri bu ayı oruçlu geçirmek ne kadar güzel şey değil mi? Hem Allâh’a olan oruç borcu ödenmiş hem de afvedilmiş oluruz, insan oruç ve bunun gibi ibâdetlerle Melekler derecesine yükselebilir.

Melekler nefsânî heves ve yemek, içmek gibi şeylere sâhip değiller. Fakat insanlarda birtakım hasletler vardır. Bu hasletlerin bir kısmı insan için zararlı olur, insanoğlu kibir, haset, gıybet, gurur, gazap gibi doğru yoldan uzaklaştırıcı şeylere galip gelir, nefis ve Şeytanın peşinden gitmezse Me­lek mertebesine yükselebilir. İnsanı kötü şeylerden sıyırıp bu mertebeye yükselten âmillerin birincisi oruçtur.

Cenâb-ı Hak Meleklerine oruç tutan kulunan fazîlet ve meziyetlerini sayarak, “Ey Meleklerim, şu kuluma bakınız, benim rızâm için yiyeceğini, içeceğini ve şehvetini bırakıyor.” buyuruyor.

Sevap miktarını Allah’tan başka kimsenin bilemediği oruç, içtimâi, ik­tisâdı, sıhhî yönlerden büyük faydalar taşır. Bunun için gelişigüzel ve bu hususta zerre kadar ma’lûmâtı bulunmayan kötü maksatlı kimselerin telki­niyle pek çok feyizli ve bereketli olan bu ibâdeti yapmaktan çekinmeyelim.

Bizim bu mükâfatlar karşısında sâdece oruç tutmamız, sâdece namaz kıl­mamız kâfî gelmez. Müslüman kardeşlerimize, komşularımıza karşı iyi dav­ranmamız, bu arada düşkünlerimize, yoksullarımıza maddî ve mânevi yar­dımda bulunmamız gerekmektedir.

Allah cümlemizi orucun feyzinden bol bol istifâde eden kullarından eylesin.

Hazırlayan: Demirhan ÜNLÜ