Makale

Mukaddes topraklara herkes Gidebilecek

RÖPORTAJ:
Hamdi Mert

KABE’Yİ ŞİMDİ
MİLYONLAR
TAVAF
EDİYOR..
DAHA DA ÇOĞALACAK…

HAC KOTASI GELECEK YIL KALKIYOR

Mukaddes Topraklara herkes gidebilecek
HAC KOTASI GELECEK YIL KALKIYOR Suudi Arabistan Büyükelçisi ABDÖLAZİZ MUHİTTİN HOCA
HAC KOTASI
MESCİD-İ HARAM VE MESCİD-İ NEBİ
TÜNEL FACİASINDA HAYATINI KAYBEİDENLER İÇİN TAZMİNAT ÖDENMESİ
GEÇEN YIL TUTULAN EVLERİN KAPORALARININ İADESİ
Konularında sorularımızı cevaplandırdı.

Sayın Büyükelçi.. Hac ibadetinin ifası, hacca gelenlerin giderek artması sebebiyle güçleşiyor. Öyle ki, belirli mekânların, belli zamanlarda kalabalığı kaldıramadığı da bir gerçek. Hükümetinizin gerek Mekke’deki Mescid-i Haram, gerek Medine’deki Mescid-i Nebinin genişletilmesi çalışmaları yaptığı da biliniyor. Bu Tevsî (genişletme) çalışmaları hangi safhada, ne zaman bitirilecek?, □ Dediğiniz doğru, Haremeyn-i Şerifeyn’in hadimi olan idaremiz, gerek Mescid-i Haram, gerek Mescid-i Nebfnin genişletilmesi, tanzim ve tefrişi için geniş çalışmalar yaptı. Bununla yetinmedi, özellikle Mekke’de motorlu araç ve yaya trafiğinin rahatlaması için yeni yollar, köprüler, tüneller inşa etti, Arafat’a intikal için keza geniş otobanlar yaparak hizmete soktu. Arafat ve Mina’da her ülke hacıları için yeni müstakil sahalar tahsis etti. Keza, Arafat ve Mina’nın ağaçlandırılması yapıldı. Buralara geniş depolar inşa edilerek su getirildi.
Haremeyn’in son genişletme çalışmalarından söz etmiştik...
Şimdi ona geliyorum: Harem-i Şerif bugün 193 bin metrekarelik alanda 400 bin kişilik istiab haddine sahipti. Bu yıl sonuna kadar bitirilerek genişletmeyle 116 bin metrekarelik alan daha ilâve edilecek ve toplam 605 bin kişi istiab haddine ulaşılacaktır. Yani iç ve dış mekânda 116 bin mekrekare-lik yeni namaz ve tavaf alanı kazanılmaktadır. 205 bin kişilik ilâve alan.. Ayrıca üç adet ana kapıya bir adet daha ilâve edilecek 27 a-det normal girişe 14 adet yeni giriş eklenecektir. Minare sayısı ise-7’den 9’a çıkıyor. Haremin etrafındaki hareketli merdiven sayısı da 3’den 5’e çıkarılmıştır ki, her birinin kapasitesi 15 bin kişidir.
Bütün bu inşaatlar için 8 bin 500 ton demir, 51 bin metrekarelik mermer, 121 bin metrekarelik renkli mermer, 110 bin metreküplük harç kullanılacaktır.
Bu çalışmaların yüzde sekseni, doksanı tamamlandı. İnşaallah ö-nümüzdeki yıl hac sezonuna kadar tamamı bitirilecek ve huccâc daha kolay, daha rahat haccetme imkânına kavuşacaklar...
O zaman, hac kotasının, hacdaki sınırlamanın da kalkacağını ümit edebilir miyiz?
Buna kesin inanabilirsiniz. Hac kotası önümüzdeki yıldan itibaren kaldırılacaktır.
Sayın Büyükelçi bu kota konusu, İslâm ülkeleri arasında sıkıntılar ve rahatsızlıklar doğurdu. Ülkemizde de aynı şekilde bir sıkıntı konusu..özellikle geçen yıl ülkemizde bu sıkıntı bütün ülkede yaşandı. Hac denince bu kota konusu akla geliyor ve " - Acaba hacca gidebilecek miyim?" endişesi, hacca niyetlenen herkesi rahatsız ediyor.. Bütün hazırlıklara rağmen çok sayıda da gidemeyen oluyor.." HAC KOTASI KALKACAK" denince, şimdi milletimiz büyük ölçüde rahatlayacak. Ne dersiniz, kota gerçekten kalkacak mı, bunun dönüşü olmasın?..
Hayır Hamdi Bey .. Suudi Arabistan Krallığını temsil eden bir kişi olarak söylüyorum ve kesin teminat veriyorum ki, önümüzdeki yıl hac kotası kalkacak ve isteyen herkes-başkaca bir manisi yoksa- hacca gidebilecek. Arak bir kota- kontenjan söz konusu olmayacak - Kesinlikle olmayacak..
Bu müjdeyi kendi ağzınızdan kamuoyuna ulaştıracağız. Bu imkânı Türk basınında ilk defa bize verdiğiniz için de size teşekkür ediyoruz.. Şimdi başka bir beklentiye temas edeceğim: Mekke ve Medine’de, hacılar için ayrı mahalleler, geniş müsait konutlar inşa edilemez mi? Hac ve hacı mahalleleri, konutları.. Meskûn olmayan; sadece hac ve umre için gelenlere tahsis edilen..
Bunun mümkün olabileceğini sanmıyorum. Mümkün olmaz, zira Mekke ve Medine sakinleri, kendi evlerini çeşidi İslâm ülkelerinden gelen hacılara tahsis etmekten manevî bir haz duyuyorlar. Bunun, Asrı saadete kadar uzanan bir geleneği var. Mekke ve Medine sakinleri, haclara hizmet ediyorlar. Onları misafir ediyorlar. Eskiden görev bölümü bile vardı.. Kimin hangi ülke hacılarına, hangi hizmeti vereceklerine dair. Bugün bu hizmetler müesseseleşti. Her ülke için, o ülke hacılarına hizmet verenler bir araya geldiler, resmî müesseseler kurdular.. Bu onların hakkı.. Devlet olarak bu geleneksel hakkı onlardan alamayız,...
Bir de Haremeyn çevresinin genişletilmesi arzu ediliyor.. Meselâ Mekke’de Harem-i Şerife çok yakın büyük,ulu binalar yapılmış.. Hem gelişi-gidişi zorlaştırıyor, hem de Harem-i Şerifi kapatıyor. Buralar istimlâk edilip, yeni bir çevre düzenlemesi yapılamaz mı?
Hamdi Bey, bunu da imkânlı görmüyorum. Biz hem Mescid-i Haram’ın, hem de Mescid-i Nebimin genişletilmesi için gerekli istimlâkleri yaptık ve her iki Haremi genişlettik. Çevreye gelince, artık oralara fazla müdahale olmaz. Oralar hem özel mülk, hemde yine hacılara hizmet veriyor. Şimdilik böyle bir şey olmaz.
ARAFAT ŞARTLARI MALÛM: DAĞ VE ÇÖL.. BU ŞARTLARDA ARAFAT’A ÇIKMAK VE BELLİ SÜRELERDE ORALARDA KONAKLAMAK HACCIN SIRRI.. BÜTÜNÜYLE KAPALI-KLİMALI MESKENLER ARAFAT ESPRİSİNE TERS DÜŞER...

Peki Sayın Büyükelçi.. Arafat ve Mina için de beklentiler var.. Deniliyor ve isteniyor ki, Arafat ve Mina’da çadır yerine, kapalı alanlar inşa edilse, klimalı, serin, rahat.
Arafat ve Vakfesi. Haccın ana rüknü.. Belli günde Arafat’a çıkılacak, belli süre orada ikamet edilecek vakfe yapılacak. Arafat şartlan malum. Dağ ve çöl.. Dağ ve çöl şartlarında Arafat’a çıkmak ve belli süre orada konaklamak, öyle düşünüyorum ki haccın sırı.. Bu gerekli.. Bütünüyle kapalı, klimalı meskenler, Arafat esprisine de ters düşer. Ama biz Arafat alanını biliyorsunuz ki, ağaçlandırdık. Büyük su depolan inşa ettik Belli mesafelerde çeşmeler yapak. Tek damla tabiî suyun-, tek dikili ağacın bulunmadığı Arafat Dağını yeşerttik ve suya kavuşturduk... Bunlar, yapılabilecek, yapılması gerekli şeylerdi. Başka tedbirler de aldık Klimalı karavan hastaneler, telefon vb. Bu tür imkânlar artırılabilir de. Kapalı meskenlere ise hayır..
Ya Mina? Orada da mı haccın esprisine aykırılık söz konusu?
Hayır.. Orada olabilir ama, bu da bir zaman ve imkân meselesi.. Şu anda böyle bir projemiz yok
Efendim, bizim milletimiz. Hicaz’a, Haremeyn’i Şerîfeyn’e, onun hadimlerine bir başka gözle derin manevî saygı ile bakar, Yani her ülkeden farklı bakar. Bunu siz de bilirsiniz.. Yaklaşımım şu: Sizden de bize, milletimize bu farklı muamele ve yaklaşımı bekliyoruz.. Milletimize, kamuoyumuza da tercüman olduğumu düşünüyorum. Ne buyurursunuz?
Hamdi Bey.. Türk milleti büyük bir millet.. Samimi kanaatimi söylüyorum, samimiyetime Allah (CC.) da şahit olsun ki, Türk Milleti büyük bir millet.. Bir defa uzun yüzyıllar, İslâm’a hizmet etmiş, onun bayraktarlığını yapmış. Haremeyni ve kutsal topraklan muhafaza etmiş. Bugün de çok güzel İslâmî gelişmeler var. Bir Kuran kursuna, camiye gittiğim zaman vallahi gözlerim yaşarıyor. Milletiniz Islama çok bağlı.. "Batılıyım" diyen, yönünü Batıya dönende bile bu bağlılık var. Yakın geçmişteki bazı iddialar bugün yok artık. Türk milleti gerçekten büyük millet.. Benim ülkem ve vatandaşlarım da bu kanaatimi, aynen paylaşırlar. Şuradan biliyorum: Ev sahipleri, evlerini Türk hacılarına vermek isterler. Evinde Türk hacılarını misafir edenler, bundan bir manevî haz, hatta gurur duyarlar. Buna inanmanızı isterim..
Sayın Büyükelçi, tabii inanırım. Bize ve size yakışan da budur. Şimdi teeddüb ederek, Türk kamuoyunda merak edilen bir konuyu soracağım. Okuyucularımız da bunu bekliyor.
Şu tünel faciası ve bu faciada hayatını kaybedenlerin yakınlarına tazminat konusu.. Bundan hep söz edildi. Sizden ve bizden resmî ifadelerde de geçti, tazminat verileceği.. Ama şu ana kadar Türkiye’ye bir tazminat verilmedi. Hatta Endonezya, Malezya gibi bazı ülkelere verildiği de söyleniyor.
Hayır Hamdi Bey.. Sizi temin e-derim, hiçbir ülkeye böyle bir tazminat verilmedi. Verilmesi konusunda da hükümetimden bana intikal eden resmî bir bilgi yok Bu bir üzücü olaydı. Kasıt yoktu. Bir kaza-kader hadisesi idi.. Bu müessif olaya herkesden çok biz üzüldük.
Peki, böyle bir olay olmasın diye ilâve tedbir alındı mı?
Alındı tabiî..Mina’dan Cemerat bölgesine yeni bir ilâve tünel açıldı. Ayrıca başka idarî tedbir ve disiplinler de getirilecek.
Bir de şu kaporaların iadesi konusu var. Hani Diyanet ve Diyanet Vakfı olarak geçen yıl yüzbin kişiye göre ev tutuldu ama, 15 bin kişi hacca götürülebildi. Boş kalan evlere ödenen kaporalar ise geri alınamadı. Bu da resmî ifadelerde geçti, ödenecek diye. Ama bu güne kadar bir iade söz konusu olmadı..
Efendim o da aynı.. Üzücü olayın bir parçası .. Biz geçen yıl 70 bine kadar vize verdik. Fakat siz bunun çok azını götürdünüz.. Evler boş kaldı. Ev sahipleri de bundan zarar gördü, mağdur oldular, zira çok az bir kapora almışlardı. Boş kalınca üstünü alamadılar, mağdur kaldılar.
Efendim, bize zaman ayırdınız. Türk kamuoyunun merak ettiği konularda sorularımızı cevaplandırdınız. Size teşekkür ediyoruz.
Siz de bana, kardeş Türk mille-ti’ne selâm verme fırsatı bahşettiniz. Ben de size teşekkür ediyorum.

“Türk Milleti büyük millet.. Samimi kanaatimi söylüyorum, samimiyetime Allah (C.C.) da şahit olsun.. Bir defa uzun yüzyıllar, islâm’a hizmet etmiş, onun bayraktarlığını yapmış.. Bugün de çok güzel gelişmeler var. Bir Kur’an kursuna, camiye gittiğim zaman, vallahi gözlerim yaşarıyor. Benim ülkem ve milletim de bu kanaatimi aynen paylaşır...”