Makale

İçki ve Kumar

Kamil TURGUT

İçki Ve Kumar

İnsanların huzurunu bozan, insanları birbirine düşman eden insanlar arasındaki sevgiyi, saygıyı birbirlerine karşı olan vazifelerini unutturup onların arasına kin ve nefret sokan toplumun huzurunu bozan ve cemiyet hayatını çıkılmaz bir hale getiren, ahlaki değerleri alt üst edip insan hayatını zindana çeviren ve kardeşlik duygusunu yok eden üç illet vardır. Bunlar içki, kumar ve zinadır. Bu illetler kullanıldığı müddetçe sosyal hayatın bir düzen içerisinde sürmesi imkânsızdır. Çünkü bu illetlerin hiçbir yapıcı yönü yoktur. Tam aksine hepsinin yıkıcı yönü vardır. Böyle olunca da sosyal hayatın düzgünlüğünden bahsetmek imkânsızdır. Çünkü daha önceki kavimlerin baslarına gelen felaketlerin kaynağı araştırıldığı zaman bu felaketlerin sebebleri arasında içki, kumar ve zina çıkacaktır. Her nerde bu üç illet çoğalırsa Allahü tealanın azabının her an o toplumun üzerine inmesi bir an meselesidir. Çünkü bu illetler insana insanlığını, sevgiyi, kardeşle- ği, yardımlaşmayı unutturur. Sadece insanın acı sonunu hazırlayan felaketlere doğru sürükler. Böyle olunca o toplumdaki ahlâki değerler de en asgari düzeye düşer. Ahlâki değerlerini kaybetmiş bir toplumdan da iyilik ve kardeşlik namına birşey beklenemez. Böyle toplumlarda insanlar asıl gayelerini bırakıp dünyanın zevk ve sefasına dalıp Allah’a kulluk yerine şeytana kulluğu ön plana çıkarır. Böyle bir toplumda huzurdan bahsetmek mümkün değildir. Bir toplumda huzur ve refahın hakim olabilmesi için Allahü tealanın emirleri tatbik edilmeli hayat tarzımız, Peygamberimiz (s.a.s)’in sünneti seniyesi doğrultusunda düzenlenmelidir. ü zaman o toplum refaha kavuşur. Aksi halde dostluğun yerini düşmanlık, sevgi ve saygının yerini hürmetsizlik, kardeşliğin yerini kin-nef- ret alır. Böyle olunca o toplumda huzur ve refahtan bahsetmek imkânsızdır. Bunun sebebi de Allahü tealanın emirlerinde kullanılmasını kesinlikle yasakladığı içki ve kumardır.

İÇİCİ

İçki, sarhoşluk veren alkollü sıvıların adıdır. İçkinin çeşitleri çoktur ve hepsi de insanlar için zararlı maddelerdir. En başta geleni ise şaraptır.

İçkinin Vücuda Verdiği Zararlar
Alkollü içkiler mide, karaciğer, böbrek, sinir sistemi, dolasım sistemi ve solunum sistemi üzerinde kötü tesirler bırakır. İçki çeşitleri rahatsızlıklara, hastalıklara yol açar. Midede hazımsızlıkla birlikte ağrı ve mide ülserine, karaciğerde siroz hastalığına, böbrekte “nefrit” denilen iltihaba ve bazı arızalar- la idrarda yabancı cisimlerin zu- hûruna, sinir sisteminde felç ve iltihablara, dolaşımda damar sertliğine ve tansiyon yükselmesine, solunumda nefes darlığına sebeb olur.
Kişi içki içtiği zaman Allahlı tealanın bize emanet olarak vermiş olduğu bu canı taşıyan bedene ihanet etmiş olur. Bunun karşılığını dünyada çeşitli hastalıklarla ahirette de Allah’ın azabı ile çeker. Verilen emaneti iyi korursa kişinin hem dünyası hem de ahireti aydınlık olur.

İçkinin Akıl ve Şuura Verdiği Zararlar
içki, insanın akli dengesini ve şuurunu bozar, irade ve mukavemetini kırar sarhoşluk halinde çeşitli rezaletlere sebeb olur. İçkinin verdiği sarhoşluk devresinde sözlerde saçmalık, sırları açığa vurma, kin ve düşmanlığı ortaya dökme, utanmazlık, saldırganlık, kaba-saba söz ve hareketler ortaya çıkar. Görmede zayıflık, yürümede sendeleme olur. Burada irade ve direnç gücü azaldığından, kişi söz ve hareketlerine hakim olamaz. Çevresindeki insanlara akla hayale gelmedik davranışlarda bulunur ve ağza alınamayacak şekilde sözler söyler. Böyle kişiler anne ve babalarına da asi olurlar. Onlara istenilmeyen hal ve hareketlerde bulunur. Çok sarhoşsa onları dövmeye bile yeltenir. Halbuki Alla- hü teala Isrâ sûresinde onlara “öf" bile denmesini yasaklarken, içkili kişi çeşitli hareketlerde bulunarak onları dövmeye bile yeltenir. Çünkü içki içtiği zaman akıl ve şuurdan noksan olur.
O zaman da kendisi zarar gördüğü gibi çevresine de çeşitli zararları dokunur.

İçkinin Aile Hayatına Verdiği Zararlar
İçki yüzünden birçok aileler parçalanıp, birçok ocaklar sönmüştür. içkiye düşkün kimseler çok defa ailesini ihmal eder, meyhanelerde ve benzeri yerlerde ömür tüketir. Eve gelince de ailede huzursuzluk çıkarır. Sarhoşluk esnasında ailesine çeşitli hakaretlerde bulunur bazen de dayak atmaya yeltenir. Karı koca arasının bozulması yanında, evde çocukların da huzuru kaçar. Bu işten en çok çocuklar zarar görür. Anne-baba huzursuzluk yaptığı zaman arada kalanlar hep çocuklar olur. Her zaman büyüklerin atmış olduğu yanlış adımların cezasını küçükler çekmek mecburiyetinde kalır. Baba eve her zaman içip içip geldiği zaman annenin de belirli bir tehammül gücü var, onu aşınca işin sonu boşanmaya kadar gidebiliyor, ü zaman arada kalan çocuklar oluyor ve bunun sonuçlarına da ister istemez katlanmak mecburiyetinde kalıyorlar.

İçkinin Trafik ve İs Sahasında Verdiği Zararlar
Alkollü içkiler yüzünden meydana gelen trafik kazaları büyük bir ekseriyeti teşkil eder. Kişi içki içtiği zaman içkinin vermiş olduğu sarhoşlukla bir de direksiyon başına geçiyor. Ne yaptığını bilmediği halde araba kullanmaya çalışıyor. Bunun acı faturasını da yine insanlar ödüyor. Tv ve gazetelerde verilen haberlere bakıldığında trafik kazalarının bir çoğunun sebebi aşırı hız ve alkollü kişilerin kullandığı arabaların kazaya sebeb olduğu bildirilmektedir. Burda hem kendisinin, hem de başkalarının hayatını yitirmesine sebeb oluyor. Nice ocakların yıkılmasına, nice kadınların dul kalmasına, nice çocukların bir hiç uğruna öksüz ve yetim kalmasına sebeb olmaktadır. Burada hem maddi, hem de manevi zarara uğranılmaktadır. içki ayrıca iş kazalarına ve çalışmada verimin düşmesine, iş hayatının aksamasına sebeb olur, içkili bir kisi ayakta durma zorluğu çektiği halele bir makinanın başına geçip çalışamaz. Masa basında da olsa kendisine bir işi düşüp gelen vatandaşların işini görürken bazı aksaklıklara yol açar bu da o kişi ve vatandaşlar arasında tartışmalara yol açar ki bunun sonunda da olumlu bir sonuç çıkmaz. Alkol burda da etkisini gösterir.

İçkinin Cemiyet Hayatına Verdiği Zararlar
Topluluk hayatında ise içki birçok kabalıkların, kin ve düşmanlıkların kavga ve cinayetlerin, hırsızlık ve soygunların en tehlikeli teşvikçisidir. Nice kimselerin içki sarhoşluğuyla cemiyetin yüz karası haline geldiği, halk arasında ahlâk ve insanlık dışı rezaletler çıkardığı malumdur. Irza tecavüz, kavga, cinayet ve hırsızlık gibi çeşitli olayların ekseriyeti içkinin tesiri ile işlenmektedir, sosyal hayatta her türlü kötülüğe kapı açmakta, vücuda geçince şişede durduğu gibi durmamaktadır. İnsanı adeta esir alıp nefsinin kötü emellerine alet etmektedir. Böylece hem kendi huzurunu, hem de toplumun huzurunu bozarak her iki tarafa zarar vermektedir. Her iki taraf zarara uğradığı zaman insanlar arasındaki ilişkilerde bir kopukluk meydana gelir. Sevgi, saygı, kardeşlik ve yardımlaşma duyguları yok olmaktadır. Bu da toplumda insanlar arasında maddi ve manevi çöküntüyü hazırlar. Bir toplumda maddi ve manevi çöküntü ortaya çıktığı zaman o toplumda refah ve huzurdan bahsetmek imkânsızlaşır ve bu çöküntü toplumun yıkılmasına sebeb olur. Çünkü maddi ve manevi değerlerini kaybeden toplumların ayakta durması imkânsızdır. Tarihin hangi sayfasına bakılırsa bakılsın içki içip de ailesine çoluk çocuğa iyi muamelede bulunan, insanlara onların ihtiyacı doğrultusunda hizmet eden bir insan gösterilemez. İçki içen nefsinin esiri olup şeytana kulluk etmekten başka bir işe yaramaz.

KUMAR
Kumar da içki gibi büyük günahlardandır. Sonunda para kazanılan veya kaybedilen, zar, oyun kağıtları, müşterek bahis gibi her türlü şans oyunları kumardır.
Kumar oynamakta kullanılan alet ve metod ne olursa olsun, nasıl oynanırsa oynansın bu oyunların hepsi haramdır. Kumar sadece kendi kötülüğü ile kalmaz, içki, kin, intikam, hırs... gibi pek çok kötülükleri de beraberinde getirir. Kumar yüzünden insan kendine karşı, ailesine karşı, içinde bulunduğu cemiyete karşı, yaradanına karşı vazifesini yapamaz.
Kumarın zararından başka insana sağladığı hiçbir faydası yoktur. Her yönüyle en basitten en karmaşığına kadar olan çeşitlerinin hepsinde insanın yararına olan her hangi bir şey yoktur. ü da içki gibi insanı nefsinin esiri, şeytanın kulu yapmaktan başka bir işe yaramaz.

Kumarın Zararları
Kumar, kuru bir tesadüfle kazanç sağlama arzusuna ve tembelliğe sebeb olur. İnsandaki çalışma gücünü kırar. Kumar, haksız yere para ve mal kazanmaya sevk eder. Kumardaki kârın hepsi hırsızlık gibi haksız kazançtır. Kumar oynayanlar arasında, çirkin sözlerle beraber kin ve düşmanlık duyguları gelişir. Kumar, kıymetli vakitleri ve insan gücünü israf eder. Bu yüzden istirahatte ayrılmış geceler kumarcıya haram olur. Çalışma gücü azalır, yorgunluk ve karamsarlık artar. Fert ve aile hayatında huzursuzluk, sefalet ve felaketlere yol açar.
Kumar öyle bir illettir ki kazanan da kaybeden de bunun çetin ızdırabını çeker. Kumar yüzünden her şeyini verip iflas edenler, hırsızlığa başlayanlar, ailesini terkedenler, hayatını perişan edenler ve hatta intihar edenler az değildir. Kumarda bir yandan hırsla gelen, öbür yandan acı bırakarak gider. Kumar sayesinde insanın yanına tembellik ve sefillik, kin ve düşmanlık, hırs ve israftan başka bir kâr kalmaz.
İslami açıdan baktığımız zaman, içki ve kumarı Allahü teala, Maide Suresi: 90 ve 91. ayetlerdede belirtildiği üzere kesinlikle yasaklamıştır.
“Ey iman edenler! içki, kumar, putlar ve fal okları, şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.
Şeytan, içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi zikrullahtan ve namazdan alıkoymak ister. Artık siz bunlardan vazgeçtiniz değil mi?"
Ayet-i kerimede de görüldüğü gibi içki ve kumarın insanlara zararları açıkça bildirilmiş ve onlardan Allah’a ve Rasûlüne inancı olan kişilerin uzak durması istenmiştir. Allah’ın emir ve yasaklarına hiç tereddüdsüz inanmak ve Peygamberimizin sünnetine canı gönülden sarılmamız gerekir. Bu vazifeleri yaparken herkese büyük sorumluluklar düşmektedir. Bilhassa büyüklere düşen sorumluluk çok önemlidir. Büyükler içki ve kumara giden yolları kaparlarsa yetişen nesiller sağlıklı yetişir. Aksine büyükler içki, kumarın tüketilmesine teşvik edici şekilde çeşitli reklamlarını yaparlarsa o zaman kötülüğe giden kapılar kapanmaz, aksine ağzına kadar açılır. Bunun acı sonunun cezasını fert, aile, toplum ve kısacası hepimiz çekeriz her iki dünyamız da kararır.