Makale

Namaz'da Huşû

Namazda Huşû

Fahri SAĞLIK
Kandıra Müftüsü

Mukaddes mekânlarımız, camilerimizin işlevleri içerisinde kuşkusuz en önde geleni huşû içinde namaz kılmayı sağlamaktır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de; "O Mü’minler ki namazlarında huşû içindedirler"(1) buyuruyor. Huşû; özü kalpte, belirtisi bedende olan bir olgudur. Kalbe ait yönü;
Yüce Allah’ın büyüklüğü karşısında, kendi küçüklüğünü göstererek nefsi, hak emrine baş eğdirecek edep ve saygıdan başka bir

bir makaleye bırakıp, cami ve çevresinin huşû içinde namaz kılmamıza yaptığı olum- lu-olumsuz etkilerden söz edelim.
şeyle ilgilenemeyecek biçimde, kalbin son derece derin bir saygıyla dolmasıdır. Dışa ait yönü ise: Vücuttaki organlarda bu duygunun belirmesiyle, bir sakinlik ve gönül rahatlığı meydana gelmesi, secde yerine bakmasıdır,(2) diye açıklamamız mümkündür.
Namazlarda huşûa varılabilmesi için iç ve dış etkilerin kişiyi olumlu etkilemesi ve, yönlendirmesi gerekir. İmani şuur, duygu ve düşünce boyutlarını başka bir makaleye bırakıp, cami ve çevresinin huşû içinde namaz kılmamıza yaptığı olum- lu-olumsuz etkilerden söz edelim.
Namaz kılanın iç dünyasının namaza hazırlanmasında ve namaz boyunca muhafazasında, yani huşû ile namaz kılmasında çevre şartlarının büyük tesiri vardır. En mühim şey temizliktir. Camilerimiz temiz olmalı, imam ve müezzinler, özellikle cemaat buna çok dikkat etmelidirler. Sükuneti muhafaza da önemlidir. Çünkü dikkatin bir noktada yoğunlaştırılması sessizlikle mümkün olur. Camiye girerken, girdikten sonra yüksek sesle konuşmalar âdaba aykırıdır.
Son zamanlarda ev yapar gibi üçyüz-beşyüz metrekare alanlara camilerin inşa edildiğine sıkça rastlıyoruz. Atalarımız camileri geniş bir mekana oturtmuşlar, ikinci bir avlu içine almışlar, kalın avlu duvarları ile huzur ve sukunû sağlamışlardır. Gürültü kirliliğinin had safhaya ulaştığı günümüzde camilerimizi bu kirlilikten kurtarmalıyız. Bunun için yeni yerleşim alanları planlanırken yeterli büyüklükte cami yerleri ayrılması için gerekli yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır. Camiye gelen daha camiye girmeden, bahçede bir sükunet ve huzur hissetmelidir. Bahçeler bunu saylayacak biçimde yerel yönetimlerle iş- birliğiyle düzenlenmelidir.
Huşû içinde ibadet edebilmek için camilerimiz kışın soğuktan, yazın sıcaktan korunmalı, israfa kaçmadan gerekenler el birliği ile yapılmalıdır. Cami temelleri kazılmadan mutlaka Müftülüklerle işbirliği yapılmalı, son aşamada Müftüye "yarın bizim cami temel atma törenimiz var, buyurun" denmemelidir. Yerel yönetimler de bu konuda duyarlı olmalıdırlar. Yapılacak her şey huşûa ermeye yardımcı olmaktır. Gayret hepimizden olmalıdır.
1- El-Mü’minun: 2.
2- M. Hamdi YAZIR, Hak Dini Kur’an Dili, C.5, S.322-23.