Makale

ÂLİMLER OCAĞI ORTA ASYA

ÂLİMLER OCAĞI
ORTA ASYA

Özbekçe’den aktaran Mehmet KARA

Eski İslâm kaynaklarında bugünkü Orta Asya, "Mâverâünnehr" ve "Horasan" isim- leriyle zikredilmiştir. Tarihî İslâm kitaplarında Buhara, Tarih, Semerkand, Nesef, Tirmiz, Kâsân, Şâş, Fergana, Merv, i Nesâî, Gürgenç ve diğer şehirlerin isimleri de anılmıştır. Bu şehirlerin hepsi Orta Asya’da bulunmaktadır. Bunla- Diyanet nn çoğu bugüne kadar eski Nisan 1992 isimleriyle anılagelmişlerdir.
İslâm âlemince, bu toprakların bütün ilimlerde, özellikle İslâm ilimlerinde, dünyaca ta-nınmış büyük alimleri yetiştirdiği bilinmektedir. Bu ilimler içinde Hadis, Tevhid, Nahiv, Fıkıh ilk sırada yer alırlar. Biz, şimdi Orta Asya’da tefsir ilmi ve müfessirler hakkında gerekenleri kaydedeceğiz.
Müslüman Arapların gelip buraları fethetmelerinden sonra Allah Sûbhanehu ve Teâlâ bu diyarları da İslâm nuruyla aydınlattı. Yerli halk İslâmî kabul ettikten sonra, evvelki Müslümanlar, yeni Müslüman olanlara İslâm ilimlerini öğretmeye başladılar. Bu ilimlerin içerisinde tefsir ilmi de vardı. Burada yaşayan yerli halkın İslâmdan evvel de bazı ilim ve kültürlerden haberdar oldukları bilinmektedir. Bu sebeple, Allâme İbni Haldun’un da belirttiği gibi, onlarda İslâm ilimlerini kabul etmek ve yaygınlaştırmak için gerekli meleke vardı. Vaktin biraz geçmesiyle hadisçiler okulu ortaya çıktı ve onlar Kur’ân tefsiriyle alakalı eserleri toplayan birinci kişiler olarak kabul edildiler. Bunların en ileri geleni, İmam Ebû Abdullah Muhammed ibn İsmail Buhârî idi. "Keşfü’z-Zünûn" adlı eserde zikredildiğine göre o zat, "Tefsîr-i Kebîr" adlı eşsiz bir tefsir kitabı yazmış imiş. Fakat ne yazık ki, adı geçen kitap bize kadar ulaşmadı. Bunu dikkate almasak bile, İmam Buharî, tefsir ilminde büyük eser bırakıp gitmiştir. Onun "Câmiu’s- Sahîh" adlı kitabında tefsir hakkında binden fazla hadis vardır.
İkinci Hicrî asırda tefsir ilmi, hadisten ayrılıp müstakil bir ilim olduktan sonra, Orta Asya’dan büyük müfessirler yetişti ve şöhretleri bütün dünyaya yayıldı. Onların bazılarını zikredip geçelim:
1. imam Ebû Mansur Muhammed ibn Muhammed ibn Mahmud Mâturîdî: Semer-kand yakınındaki "Mâturîd" Köyü’nde doğmuş ve Hicrî 333 yılında vefat etmiştir. Eserlerinin çoğu tevhid ilmiyle, yani kelâmla alakalıdır. İmam Mâturîdî, "Te’vîlâtü Ehli’s-Sünne" adlı tefsirinde kelâm ilmi âlimlerinin yolundan gitmiş ve Kur’ân-ı Kerîm âyetlerini, akîdede ehli sünnet ve’l- cemâat mezhebini takip ederek açıklamıştır.
2. İmam Ebu’l-Leys Nasr ibn Muhammed ibn Ahmed ibn İbrahim Semerkandî: "İmam Hâdî" adıyla meşhur olmuş. Hicrî 373 senesinde vefat etmiştir.
İmam Ebu’1-Leys Semer- kandî, birçok kitap yazmış, tefsir kitabını ise, "Bahru’l- Ulûm" diye isimledirmiştir. Bu bir rivâyet tefsiridir.
3. imam Cârullah Ebû Kasım Mahmud ibn Ömer ibn Muhammed ibn Ömer Ze- mahşerî: Bu büyük imam, Ha- rezm’in Zemahşer Köyünde Hicri 467 yılında doğmuş, Hicrî 538 senesinde vefat etmiş ve doğduğu yere defne- dilmiştir. (Bugün Zemahşer Köyü, Türkmenistan Cumhu- riyeti’nin Taşhavuz Şeh- ri’nden otuz kilometre uzaklıkta bulunuyor.) İmam Zemahşerî, çeşitli ilimlere dair birçok kitap yazmıştır. En tanınmış eserlerinden birisi, "el- Keşşâf an Hakâiki ve Uyûni’l-Ekâvili fi Vücûhi’t- Te’vil" adlı tefsir kitabıdır. Bu eser, genellikle "Keşşâf’ adıyla bilinir.
4. imam Fahriddin Ebû Abdullah Muhammed ibn Ömer ibn Hüseyin Râzî: Hicrî 543 senesinde Rey Şehri’nde doğmuş ve hayatının büyük bir bölümünü Harezm’de geçirmiştir. Onun "Mefâtihu’l- Gayb" adlı bir tefsir kitabı vardır. Alimler arasında, âyetlerin birbirleriyle münasebetlerini ve sûreler arasındaki bağlantıları açıklaması ve daha nice üstün vasıfları ile tanınan İmam Râzî, Hicrî 606 senesinde vefat etmiştir.
5. İmam Ebû Berekât Abdullah ibn Ahmed ibn Mahmud Nesefî: Bu büyük imam, Hicrî 7. asırda Nesef Şehri’nde doğmuştur. (Nesef Şehri’nin bugünkü adı Karşidir ve Öz-bekistan Cumhuriyeti’nin Kaşkaderya Vilayeti’nin merkezidir.) İmam Nesefî, Hicrî 701 senesinde vefat etmiştir.
Nesefî, "Medâriku’t- Tenzîl" adlı tefsir kitabını kaleme alırken İmam Zemahşe- rî’nin "Keşşâf’ından istifade etmiştir.
Nesefî’nin bu kitabı, günümüze kadar alimler ve ilim öğrenmek isteyenler arasında büyük bir itibarla şöhret bulmuş ve genellikle İslâm okullarında ders kitabı olarak kul- lanılagelmiştir.
Bunlardan başka Orta Asya’da "İtkân", "Tefsîru’n- Nu’mânî", "Tefsîru’-t-Tib- yân", "Tefsîru’l-Mevlânâ Çarhî" gibi mahalli dillerde yazılan birçok tefsir vardır. Bunlar, Tacikçe, Özbekçe, Tatarca ve başka dillerde yazılmıştır. Semerkanl’ta Burada şunu hatırlatmak ge- ünlü Hadis rekir: Zikredilen meşhur mü- Âlimi, İmam-ı fessirlerin kitapları, bugün Buhari’nin Özbekistan’ın kütüphane ve Türbesi müzelerinde bulunmaktadır.
Bu tür kitaplar, Orta Asya ve Kazakistan Müslümanları Dinî İdâresi bünyesindeki kü-tüphanede de vardır. Alimler ve ilim öğrenmek isteyenler, İslâm ve müslümanların hizmeti için hazırladıkları çalışmalarda bunlardan istifade etmektedirler. Allâhu Teâlâ onların hepsini hoş gördüğü ve razı olduğu hayırlı işlerde muvaffak etsin! Amin!.

* Bu yazının aslı Muhammed Sadık Muhammed Yusuf tarafından 1991 yılında Taşkent’te yayımlanan Tefsiru Hilal adlı eserin 182-189 sahifeleri arasında bulunmaktadır.